Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2438.77
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Aralık 2019

Yerli otomobil ve 1961 zihniyeti

Yerli ve milli otomobil sürecinde yaşananları, tek bir kelime izah etmeye yetiyor: TEÂKUB (Birbirini takip etme, birbiri ardınca olma).
Yine de konuyu detaylandırmakta fayda var.
Türkiye ilk olarak 1961 yılında motorundan tasarımına kadar yerli ve milli bir otomobil üretti ve 29 Ekim 1961 yılında tanıttı.
Ve yıl 2019.
Türkiye aradan geçen onca yıldan sonra yeniden hamle yaptı. Günümüzün ve geleceğin şartlarına uygun otomobili üretti ve 27 Aralık 2019’da tanıtacak.
Evet, yerli otomobilin üretilmesi teâkub etti.
Fakat bir farkla.
O gün içten yanmalı motor teknolojisiyle üretilen Devrim, birileri tarafından sabote edildi. Protokol şartları bahanesiyle deposundaki yakıt boşaltılarak Ankara’ya getirildi.
29 Ekim 1961 Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında tüm Türkiye ve dünyaya tanıtılan ‘Devrim’ otomobilimiz, deposunda yakıt olmadığı için geçit törenini tamamlamadan durdu.
Nitekim yaşanan bu hadise, ‘Devrim’ hikayesinin bitmesine neden oldu.
Devrim’in hikayesi bitti fakat yerli ve milli otomobil üretme hikayesi bitmedi.
Çünkü; tarih teâkub etti.
Bir farkla demiştik ya.
O gün yakıt deposunu boşaltan zihniyet, bugün yüzde yüz elektrikli motor teknolojisiyle üretilen yerli otomobilin fişini çekecek değil ya.
O gün yaşanan elim hadise bugün tekrarlanmaz.
Bu devlet ve millet teâkub eden tarihten ders çıkardı.
Devlet ve millet tarihten ders çıkardı ancak dördüncü kuvvet kabul edilen medyanın bazı temsilcilerinin aklı 1961’de takıldı, kaldı.
Yerli ve milli otomobil süreci medya için de teâkub etti.
O gün ‘Çok pahalı, lüzumsuz’ gibi hakaretlerle kalemlerini oynatan gazeteciler vardı.
Bugün de var.
27 Aralık 2019 cuma tarihi açıklanana kadar ‘yapamayacaklar, yapsalar ne olur, yersiz otomobil, ne gerek var?, beceremezler’ gibi mesnetsiz, izansız eleştirilerde bulunan gazeteciler, tarihi gün kamuoyuna duyurulunca da; ‘Göreceksiniz seri üretime geçemeyecekler’ diyerek 1961’deki sözüm ona muhalif gazeteci zihniyetini devam ettirdi.
Maalesef otomotiv medyasının gediklileri, teâkub eden tarihten ders çıkaramadı.
Yerli ve milli otomobil üretilmesi sürecini bayağılaştırmak ve aşağılamak için her şeyi yaptı, her sözü söyledi.

1961 zihniyetinin ürünü gazeteciler de 27 Aralık’ta yapılacak tanıtımda bulunacak.
O gün ‘Devrim’in bir anda yolda durmasını ‘aşağılayıp’ Türkiye ve dünya kamuoyuyla paylaşan zihniyet, bugün de yüzde yüz elektrikli SUV bir araç olarak üretilen yerli otomobilin tanıtımının fiyaskoyla sonuçlanmasını bekleyecek ve en ağır sözlerle kamuoyuyla paylaşacak.

Tabi, tarihten ders çıkaran devlet, yine, yeniden birilerinin yerli ve milli otomobilin tanıtımına çomak sokmasına izin vermeyecek.
En güzel ve en şaşaalı bir tanıtımla, günümüzün ve geleceğin otomobil teknolojisiyle üretilen yerli otomobili tüm Türkiye ve dünya kamuoyuna duyuracak.
Sevgilerle.