Dolar (USD)
34.52
Euro (EUR)
36.19
Gram Altın
2962.75
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Aralık 2020

Yerli Motor!

Dışarıya bağımlı olduğumuz bir ürünün yerli üretiminin gerçekleştiğini duyduğumda küçük büyük demeden seviniyor, şükrediyorum. Bağımsızlığın temeli, üretimden geçer. Temelini tarım üretimi, katlarını sanayi ile oluşturduğunuz bir üretim modeli ülkemizi hem bağımsız hem güçlü kılacaktır.

Son yıllarda her alanda yerli üretim hamlesi yaşanıyor. Yerli ata tohumlarıyla tohumculukta bağımsız hale geldik, hatta ihraç ediyoruz. Sağlık sektöründe dünyanın süper devletleri çuvallamışken biz bütün zorluklara rağmen gayet iyi durumdayız. Savunma sanayiinde atılan adımlarla üretilen silahların, sınırımızda ve sınır ötesinde ve kardeş ülkelerin sınırlarında ne kadar etkili olduğunu ve adeta savaş literatüründe değişiklik yapacak kadar göz doldurduğuna şahitlik etmek gurur verici.

Olması gerekenin altında ve daha iyisini devamlı talep ediyor ve edeceğiz ama geçmiş ile kıyaslandığında kat kat iyi bir halde olduğumuzu “düşmanın” paniği ve kaygısından bile anlayabilirsiniz.

***

Peki bu milli üretimlere karşı çıkanlar kim ve neden karşı çıkıyorlar?

Doğal gaz buluyorsunuz, “iklim değişikliğine sebep olur” gibi saçma bir gerekçeyle kötüleyenler, dünya savaş literatürüne girecek hava savunma silahı İHA-SİHA yapıyorsunuz “damadın dronları, BİM’de 500 lira” diyen müptezeller, motor üretiyorsunuz “internette var bakıp yapılabilecek şey” diyen hain tipler nerden türedi?

Bunlar yeni mi çıktı sanıyorsunuz?

Bu bir zihniyet mücadelesi ve bu zihniyet neredeyse seksen yıldır Türkiye’nin önünü kesmekle vazifeli tipler. Bakın vazifeli diyorum. Yoksa bu ülkede yetmiş yıl önce silah üretiliyor hatta ihraç edilebiliyordu. Fabrikasını, sahibi Nuri Paşa ve mühendisleriyle birlikte havaya uçurdular. Uçak üretiliyordu, üretenin hayatını zindan edip fabrikasını soba fabrikasına çevirdiler. Roket bile yapılıyordu. Projeleriyle beraber yaktılar. Devrim arabalarına yapılan sabotajı ve üretimi durdurmalarını duymayan kaldı mı? Bugün yerli araba üretimine karşı çıkanlara bakın, dün o sabotajı yapanlarla aynı karanlık yerlerden beslenen aynı amaca hizmet eden zihniyettir.

***

Önceki gün TUSAŞ Motor Sanayii AŞ'de (TEI) üretilen ilk milli helikopter motoru TEI-TS1400'ün teslimi ve tasarım merkezinin açılış töreni gerçekleşti. Aynı zamanda hava araçlarının her türlüsü ve deniz araçları için kullanılabilme potansiyeli taşıyan motor üretmişiz ama bu iflah olmaz zihniyet tepkili…

Hani bilimciydi bunlar. Üretim yok, bilimsel çalışma yok diye yırtınıyordu. Güya memleketin bilim yanlısı üretim isteyen kesimi bunlardı?

Bilim sopası ile milleti dövmek isteyen, antiemperyalizm-kapitalizm masalı okuyup üretimden bahseden, Tank Paleti fabrikası ihalesini Katar ortaklığına verildi diye bağımsızlık diye homurdananlar yerli milli motor üretiminden neden rahatsız oldular?

***

Bunların bilim aşkı Batıcılık aşkıdır. Bağımsızlık edebiyatı Batının kuklası olmaktır. Antiemperyalizm masalı da gençleri tuzağa düşürme aparatıdır. Emperyalist AB-D ile her alanda yaşanan çatışmada emperyalizmin askeri olan zihniyet, dün de yerli üretilmek istenen motoru engellemiş ve ülkemizin geri kalmasını sağlamışlardı.

Bakın ilk yerli motor üretme adımını kimler başlattı ve kimler engel oldu buna. “1956 yılında, Mehmed Zahid Kotku Efendi, sanayileşme ve kalkınma üzerine yaptığı konuşmadan sonra cebinden çıkardığı 1000 lira ile şirketin ilk hissesini alır. Orada bulunanları da ortak olmaya davet eder. Süreç içinde 300 ortaklı bir şirket kurulur. Başında da rahmetli Erbakan Hoca vardır. Engellemelerle dolu zorlu bir süreç yaşanır… Ankara’da 1961 yılında Birinci Otomotiv Sanayi Kongresi gerçekleştiriliyor. İş adamları, bürokratlar, mühendisler ve gazetecilerin doldurduğu salonda, Türkiye‘nin kendi otomobilini üretmesinin inancı ile heyecanlanan mühendislerin yanı sıra, yerli otomobil fikrine karşı çıkanlar da vardır. O isimlerden birisi de Bernar Nahum'dur

Koç Otomotiv Grubu'nu temsilen toplantıya katılan Bernar Nahum'un yaptığı konuşma, halen hafızalarda. Yerli otomobilin karşısında duran Bernar Nahum, otomobile karşı şeftaliyi önerdiği konuşmasında şunları söylemişti:

“Bursa‘da şeftali üretmek otomotiv üretmekten hem daha kolay hem daha kazançlıdır.”

Devrim arabalarının akibeti ve aradan geçen onlarca yıl…

Bu ülkenin ilerlemesini istemeyenlerin genelde taktıkları, ilerici, bilimci, çağdaş, aydın, laik demokrat maskesine aldanmayın artık. Bunların taş üstüne taş koydukları vaki değil. Bilakis yapılanı yıkmakla meşhurdurlar.

Yerli motorumuz hayırlı olsun. Rabbim her alanda yerli ve milli üretimimizi artırma gücü basireti ve iradesi versin bizlere.