YERİN YEDİ KAT ALTINDAKİ GÜNDEM
Kafalar her gün biraz daha bulanıyor.Normal insan ağzından çıkmaması gereken sözcükler akil insanlarımız tarafından silah olarak kullanılıyor.Halkın kafası bu kez tam anvele.
Doğru yanlış, ortak paydalar, hoşgörü gibi kavramlar maalesef mihengini şaşırmış. Literatürümüze hergün yeni kelimeler kavramlar giriyor.Birbirimize bu kavramlarla saldırıyoruz. Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı pratik hayatta başlar almaya devam ediyor.Söz gümüş ise sükut altındır deyişi tukaka.
Geçen gün marmaray ile karşıya geçerken bir olaya şahit oldum.Görünüşleri konuşmaları beden dilleri bana kanka oldukları izlenimi verdi.Tartıştıkları mesele ise birçoğumuzun içini bulandıran içinden bir türlü çıkamadığımız artık kabusumuz olmaya başlayan gündemdeki meseleler.
İkisi de öylesine kendilerini kaptırmışlar ki. Etraftaki insanların kendilerine dik gözlerle baktıklarının bile farkında değiller.Marmarayın içi ana baba günü. Ben gayri ihtiyari birine dokunarak susun der gibi bir beden dili ile huzursuzluğumu belli etmeme rağmen tartışma alev almaya devam etti. Allahtan yolculuk uzun sürmüyor. Nerede ise göz açıp kapama mesafesinde bir kıtadan diğerine geçiveriyor insan. Yoksa daha kötü şeylere şahit olabilirdim.
AĞZIMIZDAN ÇIKANI KULAĞIMIZ DUYMALI
İnsanın ağzından çıkanı kulağı duymaz hale geldiğinde o kişiden korkmak gerekir. Duygu eğitiminden yoksun insanlarımız maalesef oldukça fazla. Duygusuz kaygısız okumuş ama cahil çok insanımız var. Ateş bacayı sarıyor.Ateşin bizi yakmasını beklemeyelim.Ateş fizik kuralı gereği düştüğü yeri yakar.Sosyolojik olarak ise tüm toplumu dalga dalga etkiler.
İletişim ve empati gibi sihirli kelimeler bu yangını söndürmede doğru kullanılabilse sorunun çözümü mümkün hale gelebilir .İnsanın hayvani duygularını kullanan şeytan ve nefis ile savaşını başarması ile derecesi artıyor.Kamil insan haline geliyor.Bu savaşı kazananlara adam yada adem deniyor. Adam gibi ademlerimize çok işler düşüyor bu günlerde.Neredesiniz ey ademler?
MASKELİ İNSANLAR.
Hava sisli ve puslu tilkiler kurtlar çakallar etrafta kol geziyor.Sosyal medyada çöreklenmiş maskeli insanların tweetleri gündem belirler hale geldi.Kim haklı kim haksız tartışmaları ile günlerimiz heba ediliyor. Kendi doğrularımızı herkesin kabul etmesini bekliyoruz.Kabul etmezlerse de kızıyor ulu orta yerli yersiz ağzımızı açıyoruz.Eskiler açtırma kutuyu söyletme kötüyü derlerdi.Kötüler kötü şeyler söyleyerek midelerimizi bulandırıyorlar.
Devlet varsa millet vardır.Üzerinde bulunduğumuz coğrafya bize dedelerimizin mirası.Dedelerimizi bizler unutsak da ezeli düşmanları unutmaz .Düşmanla dostta olunmaz.Yılanın kuyruk acısı evlat acısı hikayesini bilmeyenimiz yok.
TAVŞANA KAÇ TAZIYA TUT DİYEN AYNI KİŞİ.
İslam coğrafyasında oynanan kirli oyunların sonuçları hepimizin malumu.Tavşana kaç diyen aynı zamanda tazıya da tut diyor.Hak hukuk adalet özgürlük insan hakları gibi içi boşaltılmış oyuncaklar ile bizi oyalıyorlar diye düşünüyorum artık.
Zaman artık eski zaman değil.Ortak akıl rehberimiz olmalı .Aldığımız haberler neremizden vuruyor acaba diye düşünerek hareket etmemiz gerekiyor.Yoksa mevcut kalan enerjimizi de tüketerek düşmanlarımızın ayaklarının altına kurbanlık koyunlar gibi düşüveririz.
Düşmanlarımızın ne kadar acımasız olduklarını tarihin tekerrürü nedeni ile her 3-5 senede bir kez daha gözlemliyoruz. Düşmanın bile adamını arayan mazlumlarımız var.Etrafımızda o kadar çok düşmanımız varken içimizden düşman üretme gayreti kime ne fayda sağlar acaba?
ET VE TIRNAK GİBİ OLDUĞUMUZ İNSANLAR.
Et ve tırnak gibi olduğumuz dindaşlarımızla kardeşlerimizle didişmemiz sakın bizi de o acımasızların arsızların dinsizlerin ocağına odun olarak düşürmesin. Önümüzdeki günler malum seçim atmosferine giriyoruz. Bu savaşın daha da acımasız hale getirileceği kulağıma geliyor.Belden aşağı vurmalar yalan iftira çamur at izi kalsın gibi bildik klişelerle hak hukuk insaf vicdan sınırlarını aşan bizlere hiç yakışmaz kampanyalar hazırlanıyormuş. Sureti insan içi başka olan yaratıkların bu son dümenine de düşermiyiz korkusu uykularımı cidden kaçırır oldu.
HOŞ SADA
Düşmeyiz deyin düşmeyeceğiz deyin dostlar sesinizi gürleştirin.Bu gök kubbede bu hoş sadalara ihtiyacımz var.Haydi dostlar dostluğa kardeşliğe kucaklaşmaya kaldığımız yerden devam edelim.Temizlik hareketine kendi evlerimizin önünden başlayalım.Çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendimize dokunduralım.Başkalarının gözlerine batan mertekten önce kendi gözümüzdeki çöpü çıkartalım.Bir durumu tenkit edip yargılamaya başlarken önce aynaya kendi yüzümüze bakalım .İçimizdeki pislikleri temizledikten sonra daha temiz ve pak olarak yapacağımız eylemler samimiyeti ve safiyaneliğinden dolaya daha etkili olacak ve iki dünyamızı da aydınlatacaktır.Düşmanları bir kez daha çatlatalım.Bir kez daha oyunu tam bozulmaz denen yerinden bozarak herkesi şaşırtalım.Bir kez daha düşünüp bir kez daha düşünelim.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.