Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Mart 2019

Yerel seçimler ile ''BEKA''nın alakası

Küresel ticaret haritaları yeniden şekilleniyor. Bu bağlamda Çin, Tek Kuşak Tek Yol projesi hazırladı.

Ancak, Çin-Moğolistan-Rusya hattını NATO ordusunun Doğu Avrupa’ya yaptığı yığınak, Yeni Avrasya Kara Köprüsü hattını Ukrayna iç karışıklığı, Myanmar hattını Arakan sorunu, Pakistan hattını Keşmir sorunu ciddi sıkıntıya soktu.

Tüm bu perspektiften bakıldığı zaman projenin şimdilik en sağlam yolu Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak olan “orta koridor” güzergâhıdır.

Bu anlamda Türkiye oluşacak yeni ticaret haritası için stratejik öneme sahiptir.

2013 yılından beri Türkiye’ye karşı artan saldırıları da bu kapsamda da düşünebiliriz.

Devam…

Dünya Doğalgaz rezervinin %47’sine sahip olan Doğu Akdeniz’in yanı başında bulunan Türkiye, aynı zamanda devasa enerji kaynaklarına sahip olan Ortadoğu coğrafyasının “Batı”ya açılan kapısı halindedir.

Bu bağlamda da düşünüldüğü zaman Türkiye’nin konumu bir hayli önem arz etmektedir.

Küresel ekonomi ve siyaset bu derece karmaşık ve belirsiz iken ve Türkiye küresel güçlerin iştahını bu derecede kabartırken elbette “BEKA” sorunundan söz etmek durumundayız.

Yerel seçimlerin “BEKA” ile ne alakası var?

Bu soruya Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik kitabındaki güç denklemi üzerinden cevap vermek daha bilimsel olacaktır.

Formül, bir ülkenin uluslararası ilişkilerdeki göreceli ağırlığı ve gücünü anlamamızda bize yardımcı olacaktır.

G={(t+c+n+k)+(ek+tk+ak)}x(SZxSPxSİ)

Sabit veriler; tarih(t), coğrafya (c), nüfus (n) ve kültür (k)

Potansiyel veriler; ekonomik kapasite (ek), teknolojik kapasite (tk), askeri kapasite (ak)

Stratejik Zihniyet (SZ), Stratejik Planlama (SP), Siyasi İrade (Sİ)

Formülde de bir ülkenin gücü için tarih, coğrafya, nüfus ve kültür sabit verilerdir.

Ancak ben yerel seçimlerin “BEKA” ile ilişkisini aktarabilmek için sadece biri üzerinde duracağım.

Yerel seçimlerin “BEKA” ile alakası siyasi irade unsuru ile doğrudan bağlantılıdır.

Türkiye’de geçmişten gelen bir söylem vardır. “Yerel seçimler genel seçimin öncü göstergesidir.

Bu durum geçtiğimiz yıl seçimlerin erkene alınması ile nispeten değişmiş olsa da geçerliliğini sürdürdüğünü söyleyebiliriz.

Öncelikle bir sonraki genel seçimleri düşünelim.

Genel seçimlerde Millet İttifakı’nın çok güçlü gelmesi açıkçası pek mümkün değildir. Neden mi? HDP ile MHP’den ayrılmış olan İP’in açıktan ittifak kurabilmesi çok mümkün görünmüyor. Onun için yerel seçimlerde örtülü bir ittifak içerisindeler.

Ancak Cumhur İttifakının tamamen net bir şekilde kendisini ve gücünü belli ettiğini görebiliyoruz.

Millet İttifakı önümüzdeki genel seçimlerde iktidara geldiği varsayımı ile düşünecek olursak, çok güçlü bir şekilde iktidar olması ve mecliste güçlü bir çoğunluk yakalaması pek mümkün değildir. Cumhur İttifakı’nın tabanı her ne kadar kızgın, kırgın, küskün olsa da kitlesel bir şekilde Millet İttifakına oy vermeyeceği herkesçe malumdur. Çünkü yıllar sonra sağda birlik oluşmuş ve bu birliğin koparılması mevcut sistemle pek mümkün değildir. Onun içindir ki Millet ittifakı “iktidara gelirsek parlamenter sisteme tekrar döneceğiz” vaadinde bulunuyorlar.

Millet ittifakı hem başkanlık seçimlerinde hem mecliste güçlü bir şekilde iktidara gelemeyeceği için bu durum uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin siyasi iradesini zayıflatacaktır.

Yerel seçimlerin alakası

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın oy oranlarındaki olası bir azalma Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde zayıflık yaşamasına neden olacaktır.

Küreselci politika izleyen Millet İttifakına daha fazla güçlenebilmeleri için küresel sermayedarlardan büyük destek sağlanacaktır.

Ancak küresel sermayedarların amacı Millet İttifakının çok güçlenmesi değildir. Amaçları Türkiye’nin güçsüz kalması…

Küresel sistemin değişim ve dönüşüm yaşadığı, Türkiye’nin üstünde akbaba misali uçuşan küresel güçleri gördükçe Türkiye’nin böyle bir dönemde güçlü bir siyasi iradeye sahip olması gerektiğini söyleyebiliriz.

Olası bir zayıflık durumunda bir yandan Gezi olaylarını, 17/25 Aralık Emniyet ve Yargı Darbe Girişimini, Kobani olaylarını, hendek-barikat terörünü, 15 Temmuz FETÖ Darbe girişimini ve finansal saldırıları planlayanlar ve içerideki uygulayıcıları daha büyükleri için tekrar hazırlık yapacaklardır.