Yer gök arasında sanatın izini aramak
Şakir Kurtulmuş, şiirlerinin yanı sıra deneme ve günlük yazılarından oluşan güzel eserleriyle de gönül hanelerimizi şenlendirmeye devam ediyor. Bu eserlerden birisi, ilk baskısı 2021 Nisan’ında, ikinci baskısı da Kasım 2022’de Çıra Yayınlarından çıkan deneme türündeki “Yer Gök Arasında Sanatın İzi” adını taşımakta. 96 sahifeden oluşan kitap üç bölümden müteşekkil. İlk bölüm “Okuma Yazmanın Gölgesinde” ismini taşıyor ve bu bölümde dokuz yazı bulunmakta. İkinci bölüm ise “Şiirin Gölgesinde” adını taşıyor ve bu bölümde ise yedi yazı var. Altı yazının bulunduğu üçüncü bölüm ise “Hayatın Gölgesinde” ismini taşıyor.
Kitaptaki tüm metinler samimi bir
sohbet havasında yazılmış. Satırlara daldığınızda kitap okuduğunuzu unutuyor ve
sanki yazar karşınızdaymışçasına kendinizi koyu bir sohbetin içinde
buluyorsunuz. Şakir Kurtulmuş’u yakinen tanıyanlar zaten onun günlük hayatında
ve tüm beşeri ilişkilerinde böylesine samimi ve candan olduğunu bilirler.
Kitabın ilk yazısı olan “Yol da
Güzel Yolculuk da” başlıklı deneme, bir geçmiş gün muhasebesi, bir zaman
yolculuğu gibi. İlkokuldan başlayarak İmam Hatip Lisesi yıllarından yüksek
tahsiline kadar geçen süreçte kitap okuma sevdasını, bu yolda karşılaştığı
başta Mustafa Özçelik ve Atasoy Müftüoğlu olmak üzere diğer tüm kalem ve kitap
dostları yâd edilmiş.
Hoca, “Düş ve Bayram” ve “Coşkusunu
Yitirmiş Bayramlar” yazılarında eski bayramlara dair özlemlerini dile getirmiş.
Yine “Mektuplu Günlerimizi Özlüyorum” yazısında da geçmişte mektuplaşmanın
önemini belirterek bu konuda Cahit Zarifoğlu, Atasoy Müftüoğlu ve Kamil Aydoğan
ile ilgili hatıraların anlatmış.
Yazının tevafukuna bakınız ki
Mustafa Özçelik hocamız, Şakir Kurtulmuş ile tanışmamıza vesile olan kişidir. Çorum’da
Özçelik hocamız için düzenlediğimiz Vefa Gecesi’nde hocamızın talebi üzerine
çağırdığımız panelistlerimizden birisi de Şakir Kurtulmuş idi.
Yazar, bu ve diğer yazılarında
özellikle nitelikli okumalar üzerinde durarak okurlarına konuya dair ipuçları
vermekte. Yazara göre nitelikli okuma kurallarından birisi, bir yazarın ya da
şairin bütün kitaplarını birbiri ardına okumaktır. (s.14)
Okumaların düzenli olması, usta
yazar ve şairlerin eserlerini birkaç kez okumak (Sezai Karakoç örneği verilmiş)
tavsiye edilen bir diğer kural. (s.15)
Bir diğer kural olarak da her okuma
sonunda mutlaka birkaç cümleyle de olsa yazı çıkarmak, notlar almak… (s.15)
Yazar ilerleyen sayfalarda şiir
yazmaya dair önemli tecrübelerini paylaşmış.
“Talebe Olmak” (s.30) başlıklı
yazıda talebe kelimesinin kökeninden başlayarak günümüz öğrenci algısına kısa
da olsa bir vurgu yapıldıktan sonra yazarlık atölyelerine dair tecrübeler aktarılmış.
Özellikle buraya gelen edebiyatseverlerin bu programları bitirdikten sonra
büyük şair veya yazar olacağına dair büyük beklentilere girmemeleri gerektiği hatırlatılmış.
Kurtulmuş, bu atölyelere
katılanların iki hususa ağırlık vermeleri gerektiğini vurgulayarak bunlardan
ilkinin edebiyat meraklısı olmak, edebiyata gönül vermek, bu derslere başlarken
büyük bir heyecan ve coşku duyuyor olam olduğunu ikinci olarak da iyi bir
okuyucu olmak gerektiğini özellikle vurgulamış. Yine burada nitelikli okumaktan
maksadın farklı boyutta okumalar yapmak, okuma sonunda yazı ortaya koymak
olduğunu söylüyor. Ayrıca derslerde kitap değerlendirmeleri yapmanın önemine de
değinmiş. (s.32)
Hoca, ilerleyen satırlarda kitap
fuarları, kültür günleri, Yeni Devir gazetesinin kültür sayfalarına dair
hatıralarını aktarmış.
“Şiirin Gölgesinde” bölümünde ise
şair Arif Ay’a dair iki yazı bizi karşılıyor. “Dergilerde Şiir” başlıklı yazıda
ise Muhit, Hece ve Yedi İklim dergilerinin şiir sayfaları ile ilgili
değerlendirmelerde bulunulmuş.
“Hayatın Gölgesi” bölümünde ise
engelliler hakkında yazılmış mükemmel bir yazı bulunmakta. Hayata dair
değerlendirmelerin bulunduğu bu bölüm diğer bölümlere nazaran daha duygusal ve
insanı düşünmeye sevk eden hassas konuları ihtiva ediyor.
Kitaptan aldığımız birkaç
noktalamayla yazımızı sonlandıralım.
“Yazmak, yaklaşan çağrıya doğru yol
almaktır. Yer gök arasında süren ince bir yolda.” (s.20)
“Sanatı kitapla, kitabı sanatla
sevdirebiliriz.” (s.37)
“Lirizm bir bakıma kalp ile aklın
ortak bir noktada buluşmasıdır.” (Arif Ay, s.52)
“Şiir Allah’ın nefesidir. Kimden
üflerse ondan çıkar. Ona da şair deriz.” (Kaymakam Emrullah Temizkan, s.63)
“Kaç yaşında olursak olalım
annemizin çocuğuyuz.” (M. Ruhi Şirin, s.84)
“Öteye ait izleri bulabildiğimiz
yerdir mezarlıklar.(s.92)”
Şakir Kurtulmuş hocamızı bu güzel
eser için tebrik ediyorum. Fırsat buldukça inşallah diğer kitaplarını da
tanıtmaya çalışacağız.