Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.78
Gram Altın
2973.73
BIST 100
9719.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ağustos 2017

Yenileşme beklentisi hafife alınmayacak kadar ciddi

Yarı sılayı rahim, yarı ekmek derdi, gecen hafta sonundan bu yana yollardayım. Bursa-Balıkesir hattında yolları arşınlayıp milletle halleşme ve muhabbet halinde. Hem de şartlar öyle gerektirdiği ve toplumsal hassasiyetleri tek pencereden değil farklı gözlerle de görmek gözlemlemek için fırsat bilerek izlemeye çalışıyorum. Ailecek. Yani tek gözle, tek bakışla değil. Hanım dahil, artık büyüyen fikirleri olan, görüş ve düşünceleri bir çok yönden bizden farklı çalışan bir gözle bizim delikanlılarla toplumun farklı kesimlerinin görüşlerini düşüncelerini derliyoruz bir nevi. Bizim için farklı tecrübe sağlayan bir çalışma. Benim için ise daha farklı kanaatlerin oluştuğu bir çalışma.

Okuduğunuz yazıyı acil çıkan bir davet nedeniyle uzun süredir nasip olmayan otobüs yolculuğu sırasında kaleme alıyorum. Balıkesir-İnegöl-Ankara-Ağrı-Doğubayazıt hattının başlangıcında. Yolculuklarım zorunlu olmadıkça özel aracımla gerçekleşiyor. Bu hatla ilgili yolculuğumuz otobüs, özel servis aracı ve uçak şeklinde. Uzun süredir özel araçla seyahat edince yolları o gözle, o bakış açısı ile görüp değerlendiriyorsunuz. Otobüs koltuğunda farklı, uçak koltuğunda farklı bakış açısı ile yollara bakıyorsunuz. Tıpkı otobüs koltuğunda giderken mülhem olduğu gibi topluma ve toplumun hassasiyetlerini tespitte böyle. Baktığınız, gördüğünüz, hissettiğiniz duruma göre farklı yönleri görmek mümkün.

15 Temmuz Türkiye'de ideolojileri, dini hassasiyetleri, toplumsal yargıları, genel hassasiyetleri, değerleri, düşünceleri alt-üst etti. FETÖ gerçeği ayrı bir garabete dönüştü. Değerler, yargılar, hassasiyetler, ideolojileri yeniden masaya yatırmaya sevk etti.

İşte bu gerçeklerden yola çıkıldığında son siyasi gözlemlerimize göre toplumda çok ciddi bir değişim beklentisi devam ediyor. Siyasi partilere atfedilen daha önce ki bakış açısı yerini kimliksiz bir yapıya bırakmış. Mevcut her kademedeki siyasal kimliğe sahip olanlarla ilgili yeni-eski fark etmiyor, toplumsal bir tepki potansiyeli oluşmuş durumda.

Sözünü ettiğimiz bir haftalık gözlemlerimize dayanarak şunu açıkça yazmakta yarar vardır. Karar vericilerin daha verimli ve milletin beklentilerine paralel daha güzel hizmet etme derdinde olanların bilmesinde yarar vardır. Siyasette yeni anlayış, yeni kadrolar, yeni hedefler geleceği belirleyecektir. Bugün itibarı ile tüm bunlar tek bir kişiden beklenmektedir. Toplumun ağırlıklı her kesimi bugün itibarı ile Recep Tayyip Erdoğan'ın ancak bu işi halledebileceğini düşünmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk olarak il ve ilçe kongreleri ile oluşturacağı kadrolar bunun işareti olacak. Fakat ilçe kongreleri için yapılan delege seçimleri bu konuda 'hiç bir yenilik' emaresinin mevcut yönetimlerce gösterilmediği, halen il ve ilçelerde inisiyatifi elinde bulunduranların bunu kaçırmamak için dar ve çıkarcı kadroları koruma derdinde 'sen-ben-bizim oğlan'dan öteye geçip milleti kucaklama sevdasında olmadıklarını gösteriyor.

Bir haftalık izlenimlerimizde en önemli gözlemimiz, 2019'da yapılacak hem milletvekili hem de belediye başkanlığı seçimi için ciddi uyarı ve yargılar bulunuyor. Bir dönem efsane görülen özellikle belediye başkanları artık millete cazip gelmiyor. Karşılarında ciddi bir cephe oluşmuş. Hem de bu cephenin tabanı karşıt siyasi yapılar değil. AK Parti özelinde konuşacak olursak şu an itibarı ile AK Partili belediye başkanlarının en büyük muhalifleri yine kendi tabanından. Başkanlık Sistemi oylaması ile milletvekili ve belediye başkanlığı seçiminin ayrı ayrı oylanması nedeni ile milletin ilk turda Recep Tayyip Erdoğan'a ayrı ve güçlü oy verirken buna karşılık milletvekili ve belediye başkanlığında adaylarda ki memnuniyet düzeyi sonucu belirleyecek. Çoğu belediye başkanına tekrar aday gösterilmesi halinde 'kesinlikle oy verilmeyecek' düşüncesi dillendirilmektedir. Bu kanaat her ne kadar mahalli bazlı gibi görünse de Türkiye'nin genelinden gelen bilgilere göre 'genel bir algı'ya dönüşmüş. Toplum tabanı bulunduğu yerel gerekçelere dayanan nedenleri öne sürse de oluşan bu algının temeli bana göre siyasette yapılamayan FETÖ temizliğinin başarılı-başarısız bütün siyasetçilerin seçimle gönderilmesi bilincini taşıyor. O nedenle gelecek seçimlerde AK Parti'nin başarısı adaylarının değişim gücüne bağlı olacak. Yoksa Recep Tayyip Erdoğan'a olan büyük desteğin yansımasını milletvekilliği ve belediye başkanlığında görmek zorlaşacak.

Cuma'nın hayrı üzerinize olsun...