Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Temmuz 2024

Yenilenebilir enerji merkezi Türkiye

Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Endüstride en fazla ihtiyaç duyulan ise temiz enerji. Türkiye, başta akarsular yani hidroelektrik santraller, doğalgaz çevrim santralleri, güneş ve rüzgâr enerjisi ile olabildiği kadar ülkenin içinde bulunduğu doğal imkânları enerjiye dönüştürüp kullanıyor. Şimdi önümüze hidrojen enerjisi fırsatı da çıktı.

Hidroelektrikte Keban, Karakaya, Ilısu ve Atatürk Barajları gibi devler ile diğer hidroelektrik santrallerin yanı sıra 275 metre yüksekliğindeki Artvin Yusufeli Barajı da devreye alındı. Küçük nehirler ve çaylar üzerine barajlar yapılarak temiz enerjiye ulaşmak için büyük çaba var. Türkiye, hidroelektrik kapasitesi ile Avrupa’da birinci, dünyada ise dokuzuncu sırada.

Her yönü ile gelişmekte olan ve nüfusu da hızla çoğalan Türkiye’nin enerji ihtiyacını temiz enerji kaynaklarından sürekli artırarak karşılaması için yoğun bir çaba var. Bunu elde etmenin en ucuz ve en güvenli yolu ise nükleer enerjiden geçiyor. Türkiye, 2010’da Rusya ile yaptığı anlaşma ile bir ilki başardı; 2018 yılında temeli atılan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesinde enerji üretilecek duruma geldi.

***

Dört reaktörden oluşan Akkuyu Nükleer Santrali’nde kesintisiz bir faaliyet var. Şantiyelerde 7/24 esasına göre 20 binin üzerinde insan hummalı şekilde çalışıyor. 4 bin 800 megavat kapasiteli santral bittiğinde, Türkiye, şimdiye kadar sahip olamadığı nükleer teknolojiye de kavuşacak.

Tabii Akkuyu yeterli değil. iSinop’ta Akkuyu’nun dört katı büyüklüğünde yeni ve dev bir nükleer santral inşa etmek için Ruslarla müzakere yürütülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin arasındaki son görüşmede ele alınan konulardan biri de bu oldu. İşin ilginç kısmı ise önceden Türkiye’de nükleer enerji yatırımını akıllarından bile geçirmeyen ABD’nin de artık bu alana girmeye hazırlanması. Büyükelçi Jeffrey Flake’in bu konuda büyük gayreti var.

Kim bilir, Türkiye ile Çin arasında müzakerelerin sürdüğü İğneada Nükleer Santrali’nin yapımını bakarsınız ABD’liler üstlenir. Az buz değil bu santraller için milyar dolarlar konuşuluyor. Sinop ve İğneada’nın da devreye girmesi ile Türkiye temiz ve güvenli enerji kaynakları alanında bir hayli mesafe almış olacak.

***

Orta Doğu ve Hazar bölgesinin enerji kaynakları Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşıyor. Özellikle son bir yıl içinde Azerbaycan üzerinden Türk dünyasının petrol ve doğalgazının taşınması için de önemli anlaşmalar yapıldı. Şimdi yeni boru hatlarının döşenmesine sıra geldi.

Son dönemde ‘yenilenebilir enerji kaynakları’ denilince ‘geleceğin petrolü’ olarak bilinen hidrojenden enerji elde edilmesi çalışması da ön plana çıkmaya başladı. Özellikle Rusya’dan enerji alımını durduran Avrupa ülkeleri enerjide kaynak çeşitliliğini sağlamak için hidrojen enerjisine büyük önem veriyor. Türkiye, özellikle de Karadeniz tam bir hidrojen deposu.

Çevreyi kirleten petrol türevlerinde, çimento ve çelik eşya sanayii ile kara ve hava yolu taşımacılığı başta geliyor. Hidrojen enerjisinin bu alanlara girmesi ile kirlilik azalacak; yanı sıra Türkiye’nin dışa bağımlılığı da büyük ölçüde ortadan kalkacak. Şimdi uzmanların üzerinde çalıştığı konu, hidrojen enerjisinin nasıl daha ucuza mal edilebileceği…