Yenidünya sazanları
CHP'den çıkmasını yadırgamadım. Her dönem kesime ait kontenjan bulundurur CHP; Baron, ulusalcı, hain, muhafazakar, komünist, liboş, nonoş, Fetö'şu2026 Anlayacağınız CHP Türkiye'nin en "kuşatıcı" aday profiline sahip bir parti.
İşte bu CHP'de ihanet kontenjanından milletvekili seçtirilenlerden Eren Erdem kişisi de var. Bu kişi verdiği bir mülakatta "Türkiye DAEŞ terör örgütüne sarin gazında kullanılan kimyasal madde veriyor" dedi. Elbette Türkiye'nin böyle bir şey yaptığına inandığı için söylemiyor, onu milletvekili seçtirenler böyle açıklama yapmasını istedikleri için söylüyor. Geçen Haziran ayına kadar CHP'den Hatay Milletvekili olan M. Ali Edipoğlu da Rus Televizyonuna "Türkiye DAEŞ'den petrol alıyor" demişti. Hem de dünyanın "Ruslar DAEŞ'den petrol aldı"ğını ispatladığı dönemde.
Eren Erdem bu ihanet sözlerini Türkiye ile savaş halinde olan Rus medyasına anlatıyor. Yani savaş halindeki ülkesini iftiralarla savaş meydanında karalıyor, millete ihanet ediyor.
Aynı kişi "İran ile Türkiye arasında çıkacak bir savaşta İran'ın yanında yer alacağım" da dememiş miydi? Neyini yadırgıyoruz Eren Erdemlerin? Bunlar her gavurun yanında yer alıyor, bir tek Türkiye'nin yanında yer almıyor.
Bunlardaki Tayyip Erdoğan düşmanlığını Sayın cumhurbaşkanının dindarlığına bağlıyorduk, kısmen doğru, ama dünyada yaşananlara baktığımızda bu düşmanlığın Anadolu düşmanlığı olduğunu anlıyoruz. Anadolu demek, bütün din ve etnik unsurların eşit ve hakkaniyete dayalı birliktelikleridir. CHP ilk günden bugüne kadar dindarlara uyguladıkları katliam ve yasaklamaları, Alevilere yaptıkları katliamları, Kürtlere reva gördükleri inkar, asimilasyon ve katliamları gerçekleştiren parti değil miydi? Neden Eren Erdem suçlu olsun? Kılıçdaroğlu bu kişileri bilerek partisine almadı mı? Şimdi bu kişiyi söylediklerinden dolayı kollayıp korumuyor mu? Dolayısıyla CHP'de, Anadolu'dan hepimizin temizlenmesi savaşına tam destek veren vekiller iş başında.
Selçuklu ve Osmanlı tarihini okuduğumuzda Müslüman Türkler Müslüman Kürtlerle omuz omuza vermişlerse Batı ülkelerinin bu bölgede elde etmek istedikleri gayrı meşru menfaatleri zarar görmüştür. Yani Batı'nın (Haçlı aleminin) ve yerli uşaklarının derdi Tayyip Erdoğan olsa da asıl dertleri Anadoluluktur, yerliliktir.
Üç yıl önceki yazımda "yerli"lik hakkında "bir yerin yerlisi 'oranın halkının değerlerini değeri bilen, acısını acısı kabul eden, sevincine sevinen, halkının geleceğine kendisini adayan'dır" demiştim. İşte bu CHP hiçbir zaman yerli olmadı, olamadı.
Dünyanın yeni düzenine karar verenler hangi ülkede hangi lider, hangi parti, hangi hükümet olduğuna bakmazlar. Batı dünyası için bir ülkede demokrasi mi, diktatörlük mü var önem taşımaz. Çünkü Yeni Dünya Düzeninin sahiplerinin nezdinde hiçbir lider, hiçbir parti, hiçbir hükümet, hiçbir rejim ve hiçbir devlet zerre kadar bir kıymete sahip değildir. Onlar için tek ölçü elde edeceği kazanımlardır. Dolayısıyla bu haksız kazanımlarına herkesi ve her ülkeyi feda ederler.
CHP aklı bölgemizde, yanı başımızda, Suriye özelinde yaşanan bütün gelişmelerden Türkiye ve Sayın Erdoğan'ı sorumlu tutuyor. Onlara göre Erdoğan olmasaydı bugün bölgemizde yaşanan "musibetler" olmayacaktı. Oysa onlar da çok iyi biliyorlar ki özellikle son 4 asırdır her yüzyılın başında dünya çapında sosyal, territoric ve siyasal alanda köklü değişiklikler yaşanır. Yarım kalan bir durum olmuş ise bir vesile ile 40-50 yıl arayla tamamlanır.
Bu süreçte de ağır bedeller ödenir, çok can kaybı yaşanır, krizler, felaketler, savaşlar meydana gelir ve barbarca insan katliamları yaşanır.
Bunu bildiği halde yaşamakta olduğumuz süreci Erdoğan düşmanlığıyla dile getirenlerin bu havza insanına verebileceği bir şeyi kalmamış demektir.
Şimdi Erdoğan olmasaydı Suriye güllük gülistanlık mı olacaktı?
Peki, Tunus'ta Erdoğan mı vardı?
Libya'da, Mısır'da?
Peki, ya Irak'ta, Lübnan'da?
Sahi, Afganistan Erdoğan yüzünden mi işgal edildi?
Ukrayna, Gürcistan, Kırım, Yemen..?
Bugün Türkiye Krallıkla yönetilseydi ya da İsveç tipi gelişmiş demokrasi ile idare edilseydi ve Cumhurbaşkanı Gandhi, başbakan C. Ronaldo olsaydı, Dış İşleri Bakanı Max Weber, Genel Kurmay Başkanı Madonna olsaydı Ortadoğu bugün yaşamakta olduğu sürecin aynısını yaşayacaktı, tek farkla; zelil durumda kalmış bir Türkiye ile.
İşte ağalar, dünyaya çeki düzen verenler işlerini böyle görürler. Onlara engel olmak isteyen bir lider çıkar ise onu da bertaraf etmeye çalışırlar, hem de vatandaşları tarafından.
Biliyor ve kabul ediyorum ki Erdoğan çizmeyi aştı!
Küçücük bir dünya için 5'ten büyüktür dedi. Halt etmiş dünya! Bu gelişmemiş sürü!den büyüklük falan çıkmaz, olsa olsa Dünya 5'ten kalabalıktır çıkar. Ama Erdoğan işte, öyle demedi.
Oysa reel-politik söylem geliştirecekti,
Dünya 5'e her zaman ve her yerde boyun eğmelidiyecekti,
Batı ne derse odiyecekti,
Biz kim itiraz etmek kimdiyecekti.
İşte o zaman Tayyip Erdoğan ne yaparsa yapsın el üstünde tutulur, bizim aydın geçinen salaklar sürüsü deen büyük Erdoğan başka büyük yok diyecekti.
Yapmadı Erdoğan, peki, ne yapıyor?
Bu millet, sırf güçlü oldukları için Batı/l güçlere boyun eğmeyecek diyor.
Gidip Libya'daki iç savaşı bitirip tarafları barıştırıyor.
Ey İslam Dünyası! Bu ne böyle, bu nasıl ahval, uyanın diyoru2026
E fazla oluyor tabi!