Yeniden yargılama isteği şimdi Trabzon'un oldu...
TÜRKİYE öyle bir dönemden geçiyor ki, adeta kırılma noktası... Ya her şey berbat olacak ve eski günlere dönülecek; ki bu zor bir ihtimal gözüküyor ya da ülkemiz yepyeni ufuklara yelken açacak; ki bu bizim, hepimizin arzusu...
Şu kaotik ortamda, ne kadar sümen altında bekletilen dosyalar varsa hepsi birer birer günyüzüne çıkmaya ve kararları açıklanmaya başlandı. Önce SBS itirazı, ardından da şike davası... Bakalım sırada neler var?
Gelişmeler FB aleyhine
Şike davasında Yargıtay kararını verdi. Aziz Yıldırım'ın şike yaptığı artık hukuki açıdan belgelendi. Ama sportif açıdan, şikenin sahaya yansımadığı kararına varmıştı TFF.
Peki şimdi ne olacak?
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu günlerde yeniden yargılama deyimi moda olup çıktı. Yeni gelişmeler, yeni belgeler ve yeni kararların ardından yeniden yargılama olabileceği ileri sürülüyor. İyi güzel de, Fenerbahçe'nin yeniden yargılanması için onun lehine bir gelişme yok ki... Tam tersine aleyhine kararlar çıkmış... Bu durumda yeniden yargılama isteğini hak eden taraf F.Bahçe değil, Trabzonspor olmalıdır...
Spor hukuku, adli hukuk ayrımı
Şike davasının ilk günlerinde, Mehmet Ali Aydınlar federasyonunun, şike'den dolayı F.Bahçe'yi küme düşürmesinden korkan F.Bahçe camiası; bas bas bağırıyordu: "Adli süreci bekleyin" diye... O aralar yine şöyle bir söylem dolaştı ortalıkta: Spor hukuku ayrıdır, adli hukuk ayrıdır...
M.Ali Aydınlar'dan sonra işin başına geçen Yıldırım Demirören başkanlığındaki TFF, adli yargılamayı beklemeden kararını verdi ve şikenin sahaya yansımadığına hükmederek, Fenerbahçeli 4-5 yöneticiye kısmi cezalar vererek işi kapatma yoluna gitti.
Ama UEFA, bu kararı dinlemedi F.Bahçe'ye 2 yıl, Beşiktaş'a bir yıl şikeden dolayı ceza verdi. Adli hukuktan ceza almayacaklarını, tam tersine spor hukukundan ceza alacaklarını zanneden F.Bahçe yönetimi, beklentilerin aksine TFF tarafından aklanırken, Yargıtay tarafından cezalandırıldı.
UEFA yaptırım isteyebilir mi?
Valla UEFA'nın yeniden yaptırım isteyip istemeyeceğini bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, Yargıtay'ın kararı Trabzonspor'un elini güçlendirdi. Bu kararın ardından Trabzonspor yönetimi, yeniden TFF'ye başvurarak, daha önceki kararın gözden geçirilmesini isteyecektir. Çünkü yeni bir gelişme olmuştur. Trabzonspor bunu yapmalıdır da... Eğer TFF'den bir sonuç alamazssa işte o zaman UEFA'ya başvurma gündeme gelebilir ki, böyle bir durumda da UEFA'nın buna kayıtsız kalacağını düşünmüyorum.
Tam tersi olsaydı
Her ne kadar TFF yöneticisi Mete Düren, "Bizim açımızdan bu olay kapanmıştır" dese bile, bu erken bir açıklama olmuştur. Olayın bir de tersini düşünelim. Farz edelim ki TFF, F.Bahçe'ye ceza vermişti. Yargıtay'dan ise tam tersi bir karar çıkmış ve F.Bahçe aklanmıştı. Bu durumda, F.Bahçe'nin TFF'den yeniden yargılama isteği doğmayacak mıydı? Ve TFF, aklanan F.Bahçe'nin bu isteğini geri mi çevirecekti? Madem öyle de, şimdi neden Trabzonspor'un isteğini yok hükmünde görüyorlar....
Yıldırım dönemi bitti mi?
Türk futbolunda Aziz Yıldırım dönemi artık bitmiştir. Bu karardan sonra Aziz Yıldırım'ın başkanlık yapması mümkün gözükmüyor. Ha eğer, yeniden yargılama gibi bir olay olursa orasını bilmem. Burası Türkiye'dir her şey olabilir... Ama ben bu yeniden yargılama işinin çok saçma olduğunu düşünüyorum. Bu durumda, yakın geçmişte ceza alan tüm suçlular yeniden yargılama isteği hakkı elde etmiş olacak ki, böyle bir kaos ortamını Türkiye kaldıramaz...
Peki cezası neydi?
Peki şike yapmanın cezası neydi? TFF'nin eski yönetmeliğine göre şike yapmanın cezası bir alt lige düşmekti. Ancak birden fazla maçta şike yapıldığı tespit edilirse, her bir şike için bir alt lig kararı verilebiliyordu. Böyle bir durumda F.Bahçe'nin; değil Bank Asya, 3. ligde bile olması mümkün değildi. Yani amatör kümeye düşebilirdi. Ama apar topar değişen TFF disiplin yönetmeliği F.Bahçe'nin kurtarılmasını sağladı.
Şimdi ne olacak?
Olacağı şu: Trabzonspor yine kupasını isteyecek. F.Bahçe "Kimse bizden kupayı alamaz" diyecek. TFF, "O defter kapandı" açıklamasını yapacak. Trabzonspor yine itirazlarını sürdürecek... Ta ki, işin içine UEFA girene kadar... Bu arada F.Bahçe; Yargıtay'ın kararını Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacak hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bile gidecek... Kısacası, bu iş daha epey müddet devam edecek... Yani defter kapanmayacak...
Şike damgası resmileşti
Ama şu bir gerçek artık. Yerel mahkemenin, UEFA'nın, CAS'ın aldığı kararların ardından Yargıtay'ın da Aziz Yıldırım'ın ve Fenerbahçeli diğer yöneticilerin şike yaptıklarına hükmetmesi, F.Bahçe'nin alnına resmi şikeci damgası vurdurdu.
F.Bahçe kupayı geri vermeli
Bu damgayı hiçbir şekilde silemezler... Bunun tek yolu var... O da pek mümkün gözükmüyor ama yine de söyleyeyim. F.Bahçe'nin yeni başkanı ve yönetimi, TFF'ye müracaat eder ve der ki, "Madem bizim başkanımız ve yöneticilerimizin şike yaptığı belgelenmiştir, o halde bu kupayı bizden alın ve hak edene verin" derlerse, işte o zaman büyük bir erdemlilik yapmış olurlar ve bu lekeyi temizlerler. Bunun başkaca bir yolu yoktur!
TALİHSİZ BEYANAT
F.Bahçe yönetimi yargıtay kararının ardından şöyle bir açıklama yaptı:
AZİZ YILDIRIM LİDERLİĞİNDE KURULDUĞU İDDİA EDİLEN SUÇ ÖRGÜTÜNÜNBİRER ÜYESİ OLMAKTAN ONUR DUYDUĞUMUZU BİLDİRİRİZ.
- Bir kere olay İDDİA olmaktan çıkmış, tescil edilmiştir. Şikeci olmaktan onur duyan bir kulüp yönetimi de dünya spor tarihinde bir ilktir herhalde..
