Yeni trafik canavarları motosikletler
Uzun zamandır bu konu üzerine yazmayı düşünüyordum ki Bakan Yerlikaya’nın açıklamaları süreci hızlandırdı. Trafikte sayıları her geçen gün artan, kural, ışık nedir bilmeyen, kasksız sürülerin kullandığı motosikletler trafikte düzeni alt üst ediyor. Sayıları o kadar hızla artıyor ki bazı günler neredeyse seyir halindeki araçların üçte biri oranında olduklarını gözlemleyebiliyorum.
Fiyatının düşük olması, araç alamayanların tercih etmesi, işe gidip gelirken toplu taşıma aracı kullanmak isteyenler, yoğun trafikte aralara girerek öne geçme imkanı tanıması sebebiyle trafikteki motosiklet sayısı hızla yükseliyor.
Son zamanlarda genç kızların da yoğun ilgi gösterdikleri motosikletler, bisikletten hızlı ve konforlu olması, engebeli coğrafyamıza bisikletten daha uygun olması, sağladığı ulaşım kolaylığı nedeniyle gençler arasında gittikçe popülerleşiyor.
Üniversite öğrencileri, işe gidenler, taşıma işi yapan kuryeler derken trafikte kuralsız, nizamsız pıtrak gibi çoğalan motosikletliler tehlike saçıyor.
İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre 2024 yılının ilk sekiz aylık dönemde 74 bin 451 motosiklet ve motorlu bisiklet, ölümlü veya yaralanmalı trafik kazasına karıştı. Yerlikaya, motosikletlilerin karıştığı 74 bin 451 kazanın yüzde 65,9'unda motosiklet ve motorlu bisiklet sürücülerinin kusurlu olduklarının tespit edildiğini açıkladı. Söz konusu verilere göre yüzde 66 civarındaki oranla motosiklet sürücüleri trafikte bir risk ve tehdit grubu durumunda.
Motosiklet sürücülerinin ani manevralar yaptıklarını, otomobillerin arasına girerek risk oluşturduklarını, ışıklarda en öne geçerek trafiğin seyrini etkilediklerini, araçların arasında yirmi, otuz km hızla trafiği aksattıklarını da bizzat kendi trafik tecrübelerim dolayısıyla yakinen biliyorum.
Özellikle ışıklara araçların aralarından geçerek en öne geçip dizilen motosikletli sürücüler, yeşil ışıkla birlikte hız ve manevra kabiliyetlerinin düşük olması nedeniyle trafiği aksatıp yavaşlattığı gibi kazalara da davetiye çıkarıyorlar. Çoğu genç, erkek ve kasksız sürücülere son zamanlarda saçları rüzgarda savrulan genç kadınlar da eklendi. Erkek sürücülere nazaran daha yavaş seyreden genç kadınların sayısı da gittikçe artıyor. Bu tip motosiklet kullanıcılarına daha çok mesai saatleri öncesi ve sonrasında tesadüf ediyoruz. Kuryeler ise her saatte ve zaman diliminde karşımıza çıkabiliyor.
Bisiklet kullanımının teşvik edilmesine rağmen ülkemiz coğrafyasının engebeli olması, yüksek yokuşlu yollar, aşırı sıcak gibi iklimsel koşullar sebebiyle bisiklet kullanımı yaygınlaşmasa da motosikletlerin sayısı çığ gibi artıyor. Hızlı olması, pratikliği, ekonomik ulaşılabilirliği, araziye/yollara uygunluğu bu eğilimin giderek yükseleceğini de gösteriyor.
Motosiklet sayısının artmasına diyeceğimiz yok da kendileri için tahsis edilmiş -bisiklet yolu- gibi bir alanın olmaması, otomobillerle rekabet edememesi, düşük hızı vs sebepler, motosikletleri hem kendi sürücüleri hem de trafikteki yaya ve sürücüler için tehdit unsuruna dönüştürüyor. Nitekim bakanlığın kamuoyuyla paylaştığı veriler motosikletlerin trafikte nasıl bir riskli durum oluşturduğunu açıkça gösteriyor.
Peki bu durum için ne yapılabilir kısmına gelecek olursak; bakanlık ve yerel yönetimlerin iş birliği geliştirerek bir sorun haritası, sürece ilişkin varsayım ve öngörüler tablosu üzerinden motosikletler için güvenlikli seyahat yöntemi arayışında olmaları gerekiyor. Çalışmalar sonunda bir motosikletliler yolu mu yapılır, motosiklet şeridi mi oluşturulur bilemem! Benim her şeyden önce araç kullanan sade bir vatandaş olarak motosikletlerin bir trafik canavarına dönüştüğü, sayılarının hızla arttığı ve buna ilişkin bir yol haritası çıkarılması gerektiği düşünce ve beklentim bulunmaktadır.
X.com/sabihadogann