Yeni tapınakçılar (1)
Terör
örgütleri, ekonomik ve siyasi kriz simsarları, kifayetsiz muhterisler, şahsi
menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edenler, ithal eleman hayranları, vesayet
müptelaları: Yeni Tapınak Şövalyeleri…
15
Temmuz 1099’da Kudüs işgal edildi…
2016’da
da Türkiye’yi işgale yeltendiler.
1119-1314 yılları arsında yaklaşık 200 yıl hüküm sürmüş,
devletlerin kılcal damarlarına girmiş bir Vatikan tarikatıdır, Tapınak
Şövalyeleri.
İlk şövalye: Hugues
de Payens.(1070 - 1137)
Fransa’nın Champagne
bölgesinden.
Ayn El Arap’a verilen Kobani adı da bundan mülhem olsa gerek.
Tapınak Şövalyeleri’nin lideri olmak, Fransız
doğmaktan geçiyor idi.
Bugün de Suriye’nin kuzeyinde terör tünellerinin
Fransız çimento şirketiLafarge tarafından
finanse edilmesi, Tapınakçı dayanışmasıdır.
Masonik örgüt…
Ülkeleri ya doğrudan işgalle ya da iş
birlikçilerle ele geçiriyor.
İthal elemanlarla ülkeler yönetilemez duruma sokuluyor.
İslam düşmanlığının arkasındaki en azılı örgüt,
bu.
Irkçılık, aparatlarından biri…
Ülkeler, kıtalar fark etmiyor, iletişim
teknolojisini çok iyi kullanıyorlar.
Avusturalya’daki bir olayla Norveç’teki ya da
Çin’deki olay birbirinden farklı değil.
Doğu Türkistan’dakiyle Yunan sahillerinde yapılanlar
aynı…
15 Mart 2019’da Yeni Zelanda’da iki camiye
saldırıp 51 Müslümanı öldürüp 49’unu yaralayan Brenton Tarrant’ın beslendiği
kanal budur.
Millî Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinin
katilin saldırı öncesi yayınladığı bildirileri tercüme ettiği çalışma, çok
aydınlatıcı özellikte.
MGK Genel Sekreterliğinin bu çalışması insanlık
adına büyük bir hizmettir.
Çalışma tarihi: 16 Mart 2019
Tarrantlar her yerde…
Bir yanda
insanlık bir yanda Tarrantlar…
Tarrant, belediye başkanı, siyasi bir partinin
genel başkanı hatta kürsü sahibi.
Her yerde her kılıkta…
Legal ya da illegal…
Tarrantlar, “Yeni Tapınak Şövalyeleri’dirler.
Tapınakçı olduğunu kendisi söylüyor, zaten; hem
de “Yeni Tapınak Şövalyeleri” adını vererek…
Bildirilerin, altında terör örgütlerinin,
ırkçıların, legal makam sahiplerinin olduğu düşünülerek okunmasını öneririm.
“İstila”
kelimesi anahtar durumunda.
Katil, bu kelimeden yola çıkarak cinayetlerini
gerekçelendiriyor.
“ Sessiz
İstila” filmini sanki Tarrant
çekmiş.
Bu “bildirilerin” kimlerin üzerine oturduğunu
anlamak açısından önemli.
İşte Yeni Tapınakçı Tarrant(lar)ın
“bildirilerinden seçmeler:
“ Kitlesel göç
ve düşük doğurganlık oranı sorunu, Avrupa toplumuna bir saldırıdır. Şayet alt edilmezse, bütünüyle ırk ve kültür olarak
Avrupa toplumunun yerini alacaktır.” (Sessiz İstila’da da tema aynı…)
“ Önce topraklarımızdaki ve topraklarımıza
girmeye çalışan istilacılarla
uğraşmalıyız.
Göçle çarpışmalı ve halihazırda ülkemizdeki
istilacıları (göçmenleri) sınır dışı etmeliyiz. Bu sadece refahımızla ilgili
değil, toplumumuzun bekası için önemli bir meseledir.”
Katil’in sorguda “Saldırıyı neden gerçekleştirdin?” sorusuna verdiği cevap:
“ Bizim topraklarımızın asla onların toprakları
olmayacağını, bizim anayurdumuzun bize ait olduğunu ve beyaz adam hayatta
olduğu sürece onların asla topraklarımızı ele geçiremeyeceklerini istilacılara göstermek için.”
Burada enteresan bir şey de Ankara Altındağ’da
mültecilere yapılan saldırıyla benzerliktir.
13 Kasım 2022’de İstanbul İstiklâl
Caddesi’ndeki katliamı planlayanların amacı, sadece suçu devletin üzerine atmak
değil, aynı zamanda mülteciler
üzerinden de iç savaş çıkartmaktı. Zanlıların tamamına yakınının mülteci
durumunda olmaları, PKK ve FETÖ’yü gizlemeleri bunun açık delilidir.
Yeni
Tapınakçı Tarrant, katliam gerekçelerine devam ediyor:
“ Halkımın politik düşmanlarını harekete
geçirmek, onları zorlamak ve sonuçta nihai ve kaçınılmaz tepkiyi tecrübe
ettirmek için.
Şiddeti, öç almayı ve Avrupalılarla onların
topraklarında yaşayan istilacılar
arasındaki ayrılığı kızıştırmak için”
(…)
“ Şiddetli, güçlü ve devrimci eylemin meydana
gelebileceği bir korku ve değişim atmosferi yaratmak için.”
PKK’nın İstiklâl Caddesi’ne saldırısından sonra
“fon medyası” da bunu yapmaya çalıştı.
Haftaya devam…