Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Şubat 2021

Yeni Sivil Anayasada Eğitim Reformu

Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “Türkiye’nin yeni anayasa ihtiyacı var” şeklindeki açıklamasından sonra sular durulmuyor. Gerek siyasi parti gruplarında, gerekse kamuoyunda yeni anayasa çalışmaları üzerine ciddi tartışmalar yürütülüyor. Yeni anayasa çalışmalarında ne gibi hususlar ön plana çıkmalı, özellikle hangi maddeler/konular değişmeli, nelerden taviz verilmemeli hususlarında görüşler ileri sürülüyor.

Konu ilk gündeme geldiğinden beri yakından takip ediyorum; Ne sivil toplum kuruluşları, ne de siyasi parti grupları, ne de akademisyenler, gazeteciler, tartışmacı ve yorumcular tarafından “eğitim temelli” bir tartışma yürütülmüyor. Üzülerek süreci takip eden biri olarak gördüğüm şu ki; yeni anayasa çalışmalarında eğitim sistemine, eğitimcilere dair pek fikir beyan eden, tartışma yürüten, sürece dahil olmaya çalışan yok.

Bir-iki sendikal çalışmaları, meseleyi dert edinen birkaç akademisyeni saymazsak bu konuya eğilen pek kimseyi göremezsiniz. Onlar da seslerini olabildiğince güçlü çıkarmaya çalışsalar da etkili olmuyor, tartışma sürecine dahil olamıyorlar.

O kadar çok eğitimi, eğitim sistemini, eğitim reformunu tartışmalı ve gündeme getirmeliyiz ki, kamuoyuna “Türkiye’nin gündemi yeni anayasa değil eğitim reformu” dedirtebilelim. Ama ne yazık ki eğitimi dert edinmeyen, yakından uzaktan dahi olsa gündemine hiç eğitimi sokmayan eğitimciler var iken, bunu başarmak ne kadar mümkün bilemiyorum. Eminim eğitimcileri en çok yaralayan da budur; bazı eğitimcilerin eğitim konularına karşı umursamaz, vurdumduymaz tavırları ve eğitim sorunlarına karşı yabancılaşmaları...

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla bu mevzuyu konuşunca bana da mantıklı gelen bir fikir ileri sürdü. Diyordu ki; “Eğitimi kendine dert edinen bazı kişiler birbirinden uzakta olmaları nedeni ile fikirlerini gür bir sesle yetkililere iletemiyorlar. Bu nedenle yetkililer yeni anaya çalışmaları konusunda halktan gelen sesi de önemsemeleri ve dağınık görünen bu seslere kulak vermeleri gerekiyor. Bazen siyasetçilerden daha orijinal fikirler ve çalışmaları olan vatandaşlar var. Bu nedenle yetkililer bu yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı şu süreçte bir platform kurup veya e-devlet üzerinden bir sayfa oluşturup tüm kamuoyunun görüşlerine başvurabilirse güzel dönütler gelir. Orijinal fikirler bir havuzda birleştirilip Cumhurbaşkanına sunulabilir. Böylece oluşturulacak yeni anayasa ‘daha sivil’ olmuş olur.”

Doğrusu bu fikir bana da mantıklı geldi. Amacımız sivil bir anayasa oluşturmak ise neden ‘sivil’ ifadesini en çok temsil eden halkın görüşlerine başvurmuyor, bu süreçte sen ne düşünüyorsun demiyoruz? Eğitime dair, sağlığa dair hatta yargıya, TSK’ya, anayasanın tüm maddelerine dair o kadar orijinal sivil görüşler gelir ki bu görüşler eminim Cumhurbaşkanının anayasa çalışmaları ekibinde yer alan/alacak kişilere de ilham kaynağı olur. Yüzde yüz yerli ve milli, sivil bir anayasa da meydana gelmiş olur. Böylece tüm eğitimciler de kendi görüşlerini dile getirip yeni anayasada eğitime veya eğitimcilere dair nelere yer verilmesi nelere dikkat edilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini yetkililere ulaştırma imkanı bulur. Hatta böyle bir çalışma yapılacaksa içerisinde sorular da yer alabilir.

Öğretmenleri koruyucu maddelere yer verilmeli mi? Verilecekse bu hangi bağlamda olmalı? Muhteviyatı neleri içermeli, gibi sorularla öğretmenlere yönelik de bir çalışma yapılabilir. Her meslek grubuna yönelik bir form oluşturup o meslek grubunun mensuplarına göndererek doldurmaları ve yetkililere ya da anayasa çalışmalarının yapacak grubun havuzuna düşmesini sağlayacak bir yöntem geliştirip her meslek grubunun kendi görüşlerini yetkililere iletmelerine yardımcı olunabilir diye düşünüyorum. Böylece her meslek grubundan gelen ortak beklentiler birleştirip genel bir maddeye dönüştürüp kamu çalışanlarını koruyucu bir madde olarak yer alır.

Hayırlı olsun demek erken mi olur bilemiyorum ama önceki dönemlerde de yeni anayasa tartışmalarını yakından takip etmiş biri olarak bu dönemde gündeme gelen anayasa çalışmalarının önceki dönemlerden daha ciddi ve daha sivil bir şekilde yürüyeceğini rahatlıkla söyleyebilirim.