Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Ocak 2017

Yeni Sistem Ve Uzlaşı Kültürü

Yeni Hükümet sistemi öngören kısmi Anayasa değişikliği konusunda son dönemde birçok program ve istişare toplantısına katıldım. Değişiklik önerileri ile ilgili müspet ve menfi görüşleri dinleme imkanım oldu. Bizim de önerdiğimiz bazı hususlar olmakla birlikte Sayın Erol Erdoğan ve Sayın Kudret Bülbül Beyler başta olmak üzere birçok kişinin görüşlerinden istifade etme fırsatı buldum. Katıldığımız oturumlarda da çok ilginç sorularla karşılaştım.

Oturumlarda ve ikili görüşmelerde kamuoyunun özellikle vekil sayısının artırılması ve de 18 yaş için seçilme hakkının getirilmesine tepkili olduğunu gördüm. Bu iki hususta, getirilen sistemin esası ile alakalı değil. Özellikle "evet" cephesinde yer alanlar en fazla bu iki hususu eleştiriyor.

Vekil sayısının artması

Vekil sayısının artırılması temsil ve insanların vekillere ulaşılmasını kolaylaştıracak, ancak kolay ulaşılabilir olmak değeri azaltabilir şeklinde bir yorum var. Bu husus düşünülmesi gereken bir konu. Maddenin gerekçesinde artan nüfusa göre ayarlama yapıldığı belirtiliyor. Ancak genel bakış açısı neden fazladan (!) 50 vekile de "biz bakalım" şeklinde. Genelin bakış açısı ile vekil sayısının artması, meclisin gücünün azalmış ya da artmış olması çok da önemli değil. Bu nedenle "meclisin gücü zayıflıyor" diyerek hayır diyenlerle, "fazla vekil, fazla masraf" diyerek karşı çıkanlar farklı gerekçelerle aynı noktada buluşmuş oluyorlar. Ancak kimse bir şehrin daha fazla vekille temsilinin o şehre ve o şehirdekilerin kanun yapma sürecine etkisi konusunda fikir beyan etmiyor. Bu durumun tüm yönleri ile değerlendirildiğinde doğru sonuca daha kolay ulaşılabileceğini düşüyorum. Geçmiş dönemlere baktığımızda nüfusun artışı ile sürekli vekil sayısında da bir artışa gidilmiş. Bu hususa hangi pencereden baktığınıza göre varacağınız istikamette belli olmuş oluyor.

Seçilme yaşının düşmesi

Diğer bir sorunlu görülen değişiklik ise 18 yaş için seçilme hakkı verilmesi. Bu değişiklik parti dışı gençler açısından beklenen ilgiyi görmemiş gibi. Üst yaş grupları açısından ise gençlere olumsuz bakışımız devam ediyor. Ancak bu hakkın verilmiş olmasının uzun vadede faydalı olacağını düşünüyorum. Gençlerin siyasetle ilgilenmesi ile onları siyasi bir figür olarak görme imkanımız olacak ki, bu toplum olarak bize birçok şey kazandıracaktır. Özellikle uzlaşma, tartışma, yeni nesillerin bakış açısının kanunlara ve meclise yansıması noktasında çok ciddi katkıları olabileceğini düşünüyorum.

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile en fazla 2 dönem seçilebilecek olan bir kişinin toplumda yıllara sari bir gerilime neden olmayacağı, şu anda devam eden gerilimlerin de ortadan kalkabileceği fikri öne sürüldü.

Siyasette uzun dönem

Siyasi tarihimize baktığımızda liderler ve onların mücadelesini görmekteyiz. Bunun faydaları olmakla birlikte, bir kişinin değişik dönemlerde de olsa 30-40 yıla uzanan bir siyasi hegemonyası ile karşılaşıyoruz ki bu da siyaseti bir meslek haline getiriyor. Bundan da hemen hemen herkes rahatsız. Getirilmek istenen sistemde bir kişi en fazla 2 defa Cumhurbaşkanı olabileceği için görev süresi bittikten sonra partisi yeni yüzleri siyaset alanına taşımak, yeni kadrolar ile yeni bir söz söylemek zorunda olacak. Seçilemeyen liderlere karşı da kendi partisi içinden rakipler çıkma fırsatı doğacak ki bu da parti içi demokrasiyi güçlendirecektir. Seçilemeyen kişiler halkın genelinin ne istediği ile daha fazla ilgilenecektir ki bu da jakoben dayatmacı üsluba sahip siyasileri sistem dışı bırakacaktır. Siyaset alanında meydana gelen kavgalar ve tartışmalar da kişilerin siyasetten daha kısa sürede çekilecek olması nedeni ile o kişiden kaynaklanan gerilimler en azından daha sonraya taşınmayacaktır. Bu sistem öngörülürken bu faydasının olabileceği düşünülmüş müdür bilmiyorum ancak hiç düşmeyen siyasi tansiyonu hem aynı parti içinde hem de değişik partiler arasında düşürmek için bir yöntem bulduk.