Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2960.94
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Mart 2022

​Yeni seçim yasası neler getirecek?

AK Parti ve MHP ''Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi''ni uzun bir hazırlık çalışması ardından geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı’na sundu. Bu düzenlemelerin yapılıyor olmasının en açık mesajı “erken veya baskın seçim olmayacak, seçimler Haziran 2023 yılında yapılacak olacağıdır.”

15 maddelik kanun teklifi ilk bakışta “seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesiyle” öne çıkıyor. Barajın yüzde 7’ye düşürülmesi, “yönetimdeki istikrarı bozmadan daha fazla partinin ve fikrin yasama organında temsil edilebilir olması” olarak gerekçelendirildi. Daha fazla düşürülmesi gerekir miydi? Bence gerekirdi. Ama yüzde 7’ye düşmesi de temsilde adalet anlamında olumludur. Baraj çok konuşuldu. 1983 yılında bu yana ilk defa seçim barajı AK Parti iktidarında düşürülüyor.

Kanun teklifine göre ittifakı oluşturan partilerin her birinin çıkaracağı vekil sayısının hesaplanmasında seçim bölgelerinde aldıkları oy oranları dikkate alınacak. Yani eski sisteme geri dönülecek. Bu durumda doğrudan siyasi partinin seçim çevresinde aldığı oy sayısına göre partilerin milletvekili sayısı belirlenecek. Böylelikle, artık oylarla partiler, ittifak içinde ve dışında diğer partilerden daha az oy almasına karşın hak etmediği milletvekilini çıkaramayacak. Bu düzenleme meclisten geçerse seçim bölgelerine göre illerde milletvekilini tek başına yani artık oy olmadan çıkarma konusunda yeterli olmayan partiler için olası dört senaryo görünüyor. İlki büyük partilerin listelerinden seçime girmek. İkincisi CHP dışındaki bütün partilerin İYİ Parti ile tek liste olarak seçime gitmesi. Üçüncüsü CHP ve İYİ Parti kendi listeleriyle seçime girerken, geri kalan dört partinin kendi aralarında ortak liste çıkarması. Dördüncüsü de yerel seçimlerde olduğu gibi seçim çevresi bazında ayrı ayrı ortak aday belirleyerek hareket etmek.

Bir başka düzenleme de seçime katılmak için TBMM’de grup kurma şartı kalkacak. Yeni kurulan partilerin milletvekili transferiyle seçime girmesinin engellenmesi için katılım şartları arasında yer alan "TBMM'de grup kurma" hükmü kaldırılacak. Ve partilerin teşkilatlarını kurması ve kongresini yapması esas alınacak. Yani salt grup kurmuş olmak seçime katılmak için yeterli olmayacak. Bu durumda da partilerin seçime girebilmek için altı ay öncesinden en az 41 ilde örgütlenmeyi tamamlamaları gerekecek.


Seçim yasasındaki yasaklarda 'Başbakan' ibaresi kalkacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine uyum düzenlemesi de kanun teklifinde yer alıyor. Teklifin 11. maddesi ile yapılan uyum düzenlemesinde başbakan ve bakanlara ilişkin yasaklarda düzenlemeye gidilecek. “Başbakan ve bakanlara ilişkin yasaklar” kapsamında yer alan “Seçim propagandasının başlangıç tarihinden oy verme gününü takip eden güne kadar olan süre içinde başbakan ve bakanlarla milletvekilleri yurt içinde yapacakları seçim propagandası ile ilgili gezileri, makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapamazlar, gezilerde protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalarla törenler yapılamaz ve resmi ziyafet verilemez” ve “adayların seçim propagandası yapacak gezilere hiçbir memur katılamaz” maddelerinde geçen ‘başbakan’ ibaresi kaldırılacak. Kanun teklifinde, partili Cumhurbaşkanına yönelik propaganda yasağına ilişkin bir düzenleme yer almadı. Ama komisyon görüşmelerinde teklife girebilir.


Sandık kurulu kurayla belirlenecek. Bu düzenlemeye göre il seçim kurulu başkan ve üyeleri ile yedek üyelerinin birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından kura çekmek suretiyle belirlenecek.

Ayrıca Mahalli İdareler Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak seçimlerde, yerleşim yeri adresine göre oluşturulan bir yıl önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme işlemleri yapılacak. Yani artık seçimlere aylar kala yapılan hilelere yani seçmen nakline engel olunacak. Adresi kapanmış olması da adres kayıt sisteminde gözükmeyenler en son seçmen olduğu adrese göre seçmen listelerine kaydedilecek. Ve oyunu orada kullanabilecek.

Bunun yanında seçim sonucuna göre ilk sırada yer alan muhtar adayı seçilme yeterliliğine sahip olduğunu en geç bir ay içinde belgelendirmesi halinde kendisine seçim kazandığına dair ilçe seçim kurulunca mazbata verilecek.

Şahsi kanaatimdir o dur ki bunlara ek olarak Milletvekili seçim yöntemi de mutlaka değişmeli. Önseçim veya tercihli oy sistemi mutlaka gelmeli. Halkta karşılığı olmayan, halkın gönlüden yer bulmayan, bağımsız seçime girse bir sandık dahi oy alamayan tepeden listeye sokulan torpilliler halka tepeden bakıyor. Halk kısmen de olsa kendi vekilini kendi seçmek istiyor.