Yeni oyun yeni aktör!
DEAŞ filmi bitti. Yeni oyuncu kadrosu ve başrol aktörü kim olacak?
Hakikatin istediği şekilde olmaması insanı yalana sevk eder. Devletlerde de durum böyledir. Gerçekte olan çıkarına uygun değilse, yalan ile çıkarını sürdürmeye, tahakküm ve sömürüsünü devam ettirmeye çalışır.
Amerika başta olmak üzere emperyalist-Siyonist ülkelerin en temel özelliği, her işlerini bir yalan üzerine inşa etmeleridir. Her hamlelerinin arkasında o hamleyi meşru kılacak-gösterecek-bir yalan vardır.
DEAŞ lideri Bağdadi’nin öldürülme operasyonu da bana göre yalandır. Bunu söyleyebilmek için herhangi bir bilgi teyidi de almış değilim. Kendi kontrollerindeki, Müslümanları vurmak için kullanılan zehirli bir yapının, görevini ifa ettiğini düşünmüşler ve son bir vazife icrasıyla fişini çekmek istemişler... Sadece bu kadar!
DEAŞ, emperyalistler tarafından Müslümanlara vurmak için kurulmuş desteklenmiş, yönlendirilmiş ve kullanılmış bir terör yapısıdır.
Sosyolojik ve psikolojik faktörlerle “oluşumun bu zemini ve taraftarı bulma meselesi” ayrıca bir yazı konusudur ki bunun da sebebi emperyalist vahşettir.
DEAŞ kanlı bir silahtı, Batı bunu Müslümanlara karşı hem fiilen can alarak, hem de psikolojik olarak İslam’ı ve Müslümanları vahşi göstermek için çok iyi bir şekilde kullandı.
Emperyalizmin genel karakteridir. Sömürü çarkını devam ettirebilmek için söylemeyeceği yalan, kullanmayacağı insan, atmayacağı iftira yoktur. Ve bütün bunların üzerine, elindeki basın gücü, devşirilmiş ajan ordusu ve ekonomik ve askeri olarak yaptığı sistemli saldırılarıyla kendi haklılığını (!), doğruluğunu (!), iyiliğini (!) kabul ettirmeye çalışır dünyaya.
Emperyalist ülkelerin kendi menfaatleri için kullandığı bir argümandan öte vazifesi olmayan PKK’nın da DEAŞ’tan bir farkı yoktur. Kullanılır ve işi bitince çöpe atılır.
Barış Pınarı Harekatı ve harekat sonrası anlaşmalar için yaptığımız değerlendirmede, (PKK devleti kurma hayali, “Büyük İsrail’i” kurmak için yapılmış bir plandır ve bu plan ABD’nin üstündedir. Bu gün olmazsa yarın tekrar hamle yapacaklardır) demiştik.
DAEŞ lideri Bağdadi’nin öldürülme senaryosuna, zaman-mekan ve ardından başlatılan algı operasyonuna bakarak da diyebiliriz ki, Barış Pınarı Harekatıyla vurduğumuz darbeyi tersine çevirme çabası gibi görünüyor.
Dün PKK bölgesinde olduğu söylenilen teröristin, PYD-PKK desteğiyle Türkiye sınırına çok yakın bir yerde öldürüldü hikayesi güya dünyaya PKK’nın DEAŞ’la mücadele ettiği ve bu mücadeleye Türkiye’nin engel olduğunu empoze ederek, yeni yalanlar zinciri başlatmayı hedefledikleri zaten yapılan algı oyunlarıyla ortadadır.
Emperyalistlerin ve onların kuklası olan beyni zehirli, ruhu kararmış müptezellikte sınır tanımayan uşaklarının yalanı bitmez.
DEAŞ’la, bütün koalisyon gücünden daha fazla mücadele eden ülkenin Türkiye olması, DEAŞ’ın sahada PKK ile birlikte hareket etmesi, DEAŞ’ın en çok Müslümanlara ve Türkiye’ye saldırıyor olması bunları susturmaz. Çünkü bunu zaten bilerek söylüyorlar yalanlarını.
Biz ne yaparsak yapalım bunların anladığı ve seslerini kesecek tek şey, güçtür!
İçerden ve dışardan algı operasyonuna devam edeceklerdir.
DEAŞ, İslam’ı ve Müslümanları zihnen ve fiilen vurmak için kurulmuş, desteklenmiş ve yol verilmiş zehirli bir yapı-anlayıştır. Ehli Sünnet anlayışını yıkarak İslam’ı tahrif etmek için kurulmuş bir yapı. Kuran ve Sünneti tahrif edip, Ehli Sünnet yolunu tahrif etmeye çalışan her fikir, her hareket, her cemaat her grup, bilerek veya bilmeden DEAŞ ve benzer yapılara destek vermek için kurulmuştur.
DEAŞ lideri Bağdadi’yi Türkiye yakalasa, konuşturup kimlerle iş tuttuğunu ifşa etse ve Müslümanlara yaptığı zulmün hesabını sorabilseydi. Bu bizim yapmamız gereken bir şeydi.
DEAŞ’in fişi çekildi. Kalanlarla kurulacak yeni oyuna dikkat etmeliyiz. Ve bu kurgu üzerinden PKK-PYD için yazılacak yeni rolün ne olduğunu.
Rabbim vatanı milleti korusun.