Yeni OVP ile ekonomik dönüşüm mümkün mü?
Ekonomide önümüzdeki üç yılın yol haritası olan Orta Vadeli Program (2022-2024), Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın duyurusu
sonrasında Resmi Gazete’de yayımlandı.
Programda 2021’de yüzde 9, 2022’de yüzde 5, 2023 ve 2024’te
ise yüzde 5,5 büyüme öngörülüyor.
Bu rakamlar Türk
Lirası üzerinden hesaplanınca pekala yakalanabilir.
Önemli olan bu büyümenin “istihdam artırıcı” ve “cari
açığı azaltıcı” şekilde gerçekleşmesi olacaktır.
Bu da büyük ölçüde “enflasyon
oranlarına”ve “kurun durumuna”
bağlı...
Merkez Bankası
enflasyon hedeflemesini yaptı.
Fakat Eylül ayı itibarıyla yüzde 19’açıkan yıllık enflasyon
oranı bu hedefi biraz aştı.
Geçtiğimiz dönemlerdeki hedeflerde de benzer şekilde sapmalar olmuştu.
Bunda pandemi gibi tüm dünyayı etkileyen bi r olayın
etkisine atıf yapılırken bir yandan da piyasalardaki bozulmalara da vurgu
yapılmıştı.
Şu anda ise “emtia”
ve “ara malı”fiyat artışlarının yanında
FED’in faiz artırma olasılığının varlığı
enflasyon hedeflerini saptırma konusunda en büyük riskleri oluşturuyor.
Bu sorunun yegâne çözümü;döviz ihtiyacı duyulan ürünlerin kamu tarafından sağlanacak desteklerle
yerli üretimle temin edilmesi olacaktır.
Şu aşamada yüksek enflasyon ve pandeminin etkisini azaltmak
için yapılan bütçe açıkları yeni kredi imkânlarının ortaya çıkmasını
engelliyor.
KGF’nun “esnaf” ve “KOBİ” için yeni kaynaklar ortaya koyacağını Kocaeli’nde açıklayan Hazine
ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan,verilen ‘teşvik kredilerinin’ de gerçekte o
proje için kullanıp kullanılmadığı konusunda yeni bir prosedür
oluşturacaklarını belirtmişti.
Bu açıklamalar üretimdeki yerlileşme oranının artırılması
için çalışılacağını gösteriyor.
Orta Vadeli Program’da
bu çabanın sonuç vereceği şekilde planlanmış.
Bunu en iyi 2021 için yüzde 12,6 olarak tahmin edilen
işsizlik oranının 2022’de yüzde 12, 2023’de yüzde 11,4, 2024’de ise yüzde 10,9’a
düşürülmesinde görüyoruz.
Türkiye bu zamana kadar cari açık vererek büyüdü.
Genç nüfusun katılımıyla düşünülünce işsizlik oranlarının bu
şekilde hızla azalması geçmiş örneklere bakınca cari açığı artıracak adımlar
atılacağını düşündürebilir.
Yalnız şu an farklı bir durum var.
Kurun yüksek oluşu ve TL’nin
alım gücünü çok düşürdü.
Faiz oranlarının
yüksekliği ise kredilerde talebi azalttı.
Bakan Elvan’ın ayrıca ihtiyaç
kredileri konusunda bankalarla konuşulacağı ve kredi verilmesinin
azaltılacağı açıklaması büyümenin cari açıkla olmayacağını gösteriyor.
Bu durum Programdaki cari açık hedeflemesinden de
anlaşılıyor.
2021’de 21 milyar dolar olacak cari açığı; 2022’de 18.6
milyar dolara, 2023’de 13.5 milyar dolara, 2024’de 10 milyar dolara düşürmek
hedefleniyor.
2024’te ihracatın yükselerek 255 milyar doları ulaşması ve
ithalatın ise 2024’de 309 milyar dolara çıkması hedefleri enerji dâhil bir
hesaplama yapıldığını gösteriyor.
Üretim artması enerji talebini de artıracaktır.
Karadeniz’teki gaz rezervinin 2023’te ekonomiye katılmasının
da cari açığı azaltacağı düşünülmüş.
Fakat tüm dünyada enerji fiyatları daha da artıyor.
Özellikle çevreci politikaların hızlı bir enerji geçişini
beraberinde getirmesi ve pandemi sonrasında büyüme iştahının enerji fiyatlarını
2025’lere kadar katlamasına dikkat edilmeli.
Programda Türkiye’nin yeşil enerji konusunda ciddi adımlar
atacağı taahhütleri göz önünde bulundurulursa fosil yakıtlı kaynaklara yeni
yatırımlardan uzak durulacağı anlaşılıyor.
Buradan bakınca enerji açığını gidermek için güneş ve rüzgâr
enerjilerine daha fazla yatırım yapılacağı ortaya çıkıyor.
Her hâlükârda üretimin artırılmasının amaçlandığı ortada
duran bir gerçek.
Zor olan ise piyasaya böyle bir dönüşüm yerleştirilmesi.
Şirket şirket, ürün ürün çalışılması gereken bir sürece
girilmesi durumunda hedeflerin yakalanması mümkün.
Ama eski dönemdeki gibi sadece teşviklerin açıklanıp
piyasadan uzak durulduğu bir durum cereyan ederse Program başarıyı sağlamakta
zorlanabilir.
Birebir çalışmanın en güzel örneği Baykar olmalı.
Tüm ithalat malları SİHA’lar
gibi “stratejik ürün”olarak
görülmeli ve sıkı bir şekilde üretim markajına alınmalı.
İşte o zaman ekonomik dönüşüm sağlanmış olur.