Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.60
Gram Altın
2931.11
BIST 100
9228.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 May 2023

​Yeni milliyetçilik fakültesi

Hızla dönüşen dünyamız yeni bir milletçilik türünün önünü açmaya başladı. Bir çok ülkede milliyetçiliğin yükselişine şahit olduğumuz bir dönemde ayrışmış bir tür, eski bir milliyetçilik anlayışı olan seküler milliyetçiliğin yeni bir fakültesi olarak önümüze çıkıyor: Tekno-Nasyonalizm. Yani teknoloji milliyetçiliği...

Mukaddesatı merkeze alan ya da en azından onunla içiçe olmaktan rahatsızlık duymayan milliyetçi-muhafakar siyaset iki asırdır tüm dünyada güçlü bir alana sahip. Fakat özellikle son 25 yıllık teknolojik gelişim sürecinde dünyaya sunacağı teklifler ciddi şekilde azalmış durumda. Yeni bir söz söylemekte zorlanıyor. Her geçen gün de yeni dünyayı takipte zorlandığı gibi alttan gelen kuşaklara iletişim alanını kaybediyor.

Ülkemizde Tekno-Nasyonalizm konusunda dünyanın diğer ülkelerinden ayrışan gelişmeler yaşandı. Normal şartlar altında seküler milliyetçiler tarafından ortaya koyulacak doktrinler çerçevesinde kendisine yaşam alanı bulması gereken bu tür, İHA, SİHA ve tüm diğer son teknoloji savunma sanayii ürünleri sebebiyle ayrışması gereken milliyetçi-muhafazakar dünyanın tam da göbeğinde kendine yer buldu. İş böyle olunca da alttan gelen kuşaklara ana kitle arasında şaşırtıcı bir birliktelik doğurdu. Açıkçası dünyanın hiç bir yerinde görülmeyecek bir vaka...

Diğer yandan kendini bu birliktelikten görece uzak hisseden ve seküler milliyetçiliğin merkezinde de bu anlayışın neşet etmesini isteyen, en azından teoride buna inanan bir kesim de var ülkemizde. Kurucu değerler çerçevesinde bilimin merkeze alındığı ve maneviyatçı milliyetçilikten ziyade günümüz dünyasının rasyonel şartlarında hayatı okuyup vatandaşlığımızın en kıymetli unsur olarak öne çıktığı, başarının eğitimdeki, bilimdeki, teknolojideki ve bunların sonucunda oluşacak ekonomideki gelişmeler ve ilerlemeler üzerinden değerlendirildiği bir milliyetçilik anlayışı... Yani maddi çıktılar bağlı olan ve kavramları siyasetten uzak tutup herkesin kendi gönlü ve aklına havale eden bir milliyetçilik...

Henüz ortada bir icraatleri olmasa da böyle bir oluşuma hazır önemli bir kitlenin var olduğunu seçim sonuçlarından okuyabiliyoruz.

Bu kitlenin milliyetçi-muhafazakar kitle içerisinde kendine hayat alanı bulan ve hali hazırda ciddi üretimler gerçekleştirmeyi başarmış olan ekiplerle buluşup kaynaşması ve o üretim için beşeri sermaye oluşturması çok önemli. Bu seçim sonuçları belki de bu iki tarafın tanışmasına vesile olma ihtimali sebebiyle son derece önemli. Bu büyük bir fırsat!

Ne diyelim, olanda hayır vardır...