Yeni hükümet sisteminin ikinci yılı
Bundan tam iki yıl önce 24 Haziran 2018’de Türkiye yepyeni bir sisteme geçti: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi…
16 Nisan 2017’de yeni hükümet sistemini halk kabul etti.
Ağustos 2018’de kur üzerinden, 2 Ekim’de de Cemal Kaşıkçı cinayetiyle saldırıya geçenler, bu değişimi akamete uğratmak istediler
İdeolojik ve mezhebi kavgalarla kan kaybeden bir ülke isteyenler, 2 Temmuz 1993’te Madımak’ta ve üç gün sonra da Başbağlar’da yetmiş kişiyi katlettiler.
1993’ün 24 Ocak’ında Uğur Mumcu’yu katlederek toplumu laik, anti laik olarak kutuplaştırmak istediler.
(Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek Eşref Bitlis’in uçağının düşürülerek, Turgut Özal’ın yakın çalışma arkadaşı Adnan Kahveci’nin trafik kazası süsü verilerek katledildiklerine dair şüpheler giderilebilmiş değil.) Aynı yılın mayısında Elazığ- Bingölkarayolunda otuz üç askerin şehit edilmesi de Türkiye üzerinde uygulanmak istenen kanlı planların boyutlarını göstermektedir.
Bu olaylardan sadece sekiz ay sonra Nisan 1994’te Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya kaldı. 2001’deki esnafın yazarkasa kırmasına sebep olan krizin de tetikleyicisi işte bu krizdi.
Mart 1995’te İstanbul’da yirmiden fazla vatandaşın katledildiği Gazi Mahallesi olaylarının da zeminini bu cinayetlerle oluşturdular. Nihayetinde de28 Şubat 1997 Post Modern darbenin yollarını açtılar. Halkın oylarıyla seçilmiş iktidar partisini kapattılar. O gün “ Beceremediler, gitsinler.” diyen FETÖ, 15 Temmuz’da da bu gün de aynı hezeyanı tekrarlamakta…
2008’de fikir ve inanç hürriyeti getiren anayasa değişikliğini parti kapatma gerekçesi yapıp iktidar partisine kapatma davası açıldığı günlerde de darbeci güruh yine provokasyon peşinde idi.
AYM, kararını 30 Temmuz 2008’de açıkladı.
Karardan yirmi bir gün önce:
9 Temmuz 2008…
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’na PKK, silahlı saldırı düzenledi. üçgüvenlik görevlisi şehit olurken teröristlerden üçü de öldürüldü.
Dönemin İstanbulCumhuriyet Savcılığı Başsavcı VekiliFETÖ’cüFikret Seçen'dir. FETÖ’cü savcı, hazırladığı yirmi dört sayfalık iddianamede silahları temin eden Kadir Özmen hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak, patlayıcı madde bulundurmak, Ergenekon Örgütüne üye olmak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlarından yakalama kararı çıkarmış fakat ne gariptir ki “ Kadir Özmen'in T.C. Kimlik numarası tespit edilemediği için” savcı soruşturmayı kapatmıştır.
Karardan üç gün önce:
27 Temmuz…
İstanbul Güngören’de PKK terör örgütü, onar dakika arayla düzenlediği iki bombalı saldırıda on sekiz vatandaşı şehit etti, yüz elli dört vatandaşı da yaraladı.
Ve 2020…
Terör örgütleri çözülüyor. Çocukları dağa kaçırılan aileler terör örgütünün uzantılarının yakasından tutup hesap soruyorlar.
Devlet, sığınmacılar üzerinden kışkırtmayla çatışma zemini oluşturma çabasında olanları kıskıvrak yakalıyor, harekâtlara devam ediyor, Katar’daki gibi Libya’da da üs kuruyor.
Hızlı ve yetkin kararlarla Kovid-19 salgınını en az hasarla atlatmak üzereyiz. Türkiye’nin kuşatılması için oluşturulmuş tüm yapılar imha edilmekte.
Artık koalisyonlar, erken seçimler ülke gündeminden çıkarılmıştır.
Hakkı teslim etmek gerekir.
Yeni sistemin en büyük siyasi mimarlarından biri Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, biri de Sayın Devlet Bahçeli’dir.
Sayın Devlet Bahçeli’yi dinlerken sanki bin yıl öncesinden ağabeyi Tuğrul Bey’e seslenen Çağrı Bey’i ya da yedi asır öncesinden, Osman Bey’e seslenen Şeyh Edebali’yi dinliyoruz.
Diyor ki :
“ Hesap yapmayacağız, çetele tutmayacağız, açık aramayacağız, eksik araştırmayacağız, yangından mal kaçırma yüzsüzlüğüne kapılmayacağız. Siyasetimizi adam gibi yapacağız, mertçe yapacağız, milletimizin başını öne eğmek isteyen yerli ve yabancı işbirlikçilere son mensubumuza kadar sabırla, akılla ve yiğitçe direneceğiz.”
Adıyla müsemma!..