Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yeni emzik!

Anneler çocuğun ağzına emziği vererek yaşamın gailelerinden kendilerine boşluk oluştururlardı. Memesinden süt gelmediğinde çocuğun sesini kesmek için sütü doldururdu biberona emziği koyardı ağzına.

Emzik, ilk insan yavrusuyla hayatımıza girmiş bir gerçekliktir. Annelere nefes aldırmak, çocukla anne arasına mesafe koymak için de günümüze kadar gelen bir nesne formudur.

Her dönemde emzik olmuştur. Çeşitlenerek hayatımızda yerini almıştır. Çocuk için annenin memesinin yerine geçen bir plastik nesne yetişkin için sevdiğinden ayrı kaldığı zamanlarda baktığı resimler ve okuduğu mektuplar ihtiyar için geçmişini hatırlatan bütün eşyalar oluvermiştir.

Zaman ilerledikçe kümülatif bilim varlık üzerindeki hassas noktaları tespit etti. Bir çok şey gibi emzik de tartışılır hale geldi. Faydasından çok zararı konuşulur oldu. Onsuz geçen bir çocukluğun onunla geçenden daha anlamlı ve donanımlı olduğu kabul gördü. Bilinçli anneler yardımsever babalarla evdeki hayatı paylaşarak çocuğun fıtratına uygun bir ortam oluşturmaya çalışıp onu emzikten uzaklaştırmaya gayret ettiler ki hayat daha anlamlı yaşansın diye.

İnsana insandan daha büyük kötülük yapan galiba evrende başka varlık olmamıştır. Hatta insanın dışında olan varlıkların dahi insana düşman olması yine insanın kendi sapkın davranışlarından ve ana çizgiden sapmasındandır.

Yeni bir emzik türü son zamanlarda hayatımızın tamamını kaplar oldu. Önce sade ve amacına dönüktü. Hatta insanlığın en büyük güzelliklerinden biriydi. Zaman ilerledikçe bütün cazibesini ve şehvetini göstermeye başladı her yaştaki insan için.

Eskisi, ağlamayı kesmek içindi. Yenisi, insanı konuşmasından etti. Ağzımız açık olduğu ve ağzımızda olmadığı halde konuşmayı unuttuk.

Eskisinin zararı damağımızaydı. Yenisinin tamamen dimağımızadır.

Hepimiz onun esiri olduk hem de ellerimizden düşürmemecesine. Gözlerimizi ondan ayırmamacasına. Kulaklarımızı dışımızda olan her şeye tıkarcasına.

Onunla gülmeye onunla ağlamaya başladık. Eskisini ağzımızdan attık mı bir daha almak istemezdik. Hele bilince vardığımızda nesnesinin farklılığını hissettiğimiz anda artık iğrenerek bakardık ona. Lakin yenilerinin biçimine de içeriğine de öyle kaptırdık ki kendimizi hangi yaşta olursak olalım kopamıyoruz ondan. Sürekli ellerimiz onu tutuyor sevdiklerimizi tutar gibi. Cebimiz ve çantamızdaki en güzel yer onun. Her an sevgiliyi arar gibi onu arıyoruz. Parmaklarımız ona dokunuyor, gözlerimiz başkasını görmüyor. Yıllarca hasret kaldıklarımızla halvetimiz bir kaç dakika oluyor ve yine o giriyor aramıza. Bir kaç dakika halvetten sonra tekrar dönüyoruz ona, hem de umursamazca, arsız ve apansızca hasretlikteki muhabbeti unuturcasına.

Yenisi ne çok becerilerimizi dumura uğratıyor. Bakışlarımız anlamını kaybetti. Duyma hissini unuttuk. Yürümeyi neredeyse kaybedeceğiz. Koşmak ve oynamak artık hayal ikliminde. Hele akrabalık ve komşuluk bırakın onları evin içinde birbirimize yabancı olduk.

Annemizin göğsünü hatırlatan eskisi gibi belki ağzımızda değil lakin ellerimiz bu yenisini öyle bir kavramış ki bütün zihnimiz ellerimizin peşinde koşuyor. Ellerimiz hayata can katan o sihirli parmaklarımız sadece onunla meşgulken kendine geliyor. Hayatı anlamlandıran o narin parmaklarımız bu yeni emziğin tuşlarına basınca canlanıyor. Ekranının üzerinde dolaşınca sanki var olduğunu hissediyor.

Yeni emzik bütün boşluklarımızı doldurdu. İnsandan insana gelen yabancılaşmanın en ön sıradaki varlığı olarak kendini ispat etti. Hayatın ona ait olmayan boşluklarını da doldurdu. Hayat artık herkesten herkese akan bir nehir değil sadece onu tutan ellere odaklanan zihne kirli su olarak akan bir bulak başı gibidir.

Onunla başımız önümüze, gözümüz sadece elimize odaklandı. Zihnimiz başka bir yere bakmadan burada çürüyüp kaldı. Nazar ber kadem hiçbir zaman bu kadar yörüngesinden çıkıp anlamsız olmamıştı.

Aldanmakta fayda yok efendim! Yeni emzik hayatımızın kemendidir. Ellerimizin kelepçesi değil sadece zihnimizin de prangasıdır. Bizi kendimiz olmaktan uzaklaştırıp başkası olmaya doğru iten bir sanal yolculuk ve haz endeksli yalancılık iklimidir.

Kabirden daha dar ve gerçekliği hep tartışılır olan kısacık bir ekranın içine hapsetti ve ellerimiz bizi esir aldı. Her türlü bilgi ile temas ettirerek derinleşmemizi engelledi.

Kadınımız ve erkeğimizle olan sohbetin sonunu getirdi. Evlere şenlik bir yalnızlık oluşturdu evlerin içinde evdekilere rağmen. Herkes memnun gibi görünse de bu yenisinden yüreğimiz kan ağlıyor inanın bu emzikten.

Nitekim bizim olmayanı da bize mal etti. Bizde olanı da bizden alıp gitti. Evi karanlığa dışarıyı daha karanlığa evreni anlamsızlaştırarak en büyük karanlığa iletti.

Yeni emzik, ah yeni emzik, insanlık ikliminin patozu!