Yeni Ekonomide Büyümenin Yolu
Yeni ekonominin hükmettiği küresel pazarlarda başarılı olmanın yolu rekabet gücünün büyüklüğünden geçiyor.
Bu gücü artırmanın olmazsa olmazı ise; Ar-Ge ve İnovasyon.
Genel anlamıyla inovasyon; idari, toplumsal, kültürel ve ekonomik ortamlarda yeni metotların geliştirilmesi ve kullanılması anlamına geliyor.
Ekonomik bakımdan inovasyon ise esas itibariyle yeni veya iyileştirilmiş ürün olarak tanımlanır.
Bu tanımın yanına farklı ve farkındalık uyandıran ürün ifadesini de yerleştirmek gerekir.
Ancak inovasyonu; yenilikçi, uygulamaya dönük teknoloji ve farkındalık uyandıran farklı ürün olarak ifade etmek daha doğru olur.
Ar-Ge ve İnovasyona gerekli önemi veren ve bütçelerinin % 3-4'ünü ayıran ülkeler ve şirketler imal ettikleri inovatif ürünlerin sayesinde;
-rekabet gücünü artırmak,
-daha hızlı büyümek ve
-günümüz yeni ve yenilikçi ekonomi pazarlarında daha çok pay sahibi olmak
fırsatını ve imkanını yakalamaktadırlar.
Özellikle son yıllarda Türkiye olarak gitmediğimiz ve ihracat yapmadığımız ülke kalmadı.
Ancak teknoloji yoğunluklu olsa dahi klasik üretim teknikleriyle belli bir yere ve seviyeye kadar büyüyebilir ve ihracat yapabiliriz.
Artık bu ülkelere bizim yeni ve farklı ürünler satmamız lazım.
Yeni ekonominin hükmettiği yeni dünyada ve yeni dünya pazarlarında var olmak istiyorsak yeni ve yüksek katma değerli ürün veya ürünler geliştirmemiz ve satmamız gerekiyor.
Yani besteyi çalan değil besteyi yapan durumuna geçmemiz gerekiyor.
Yani taşeronluk yapmak yerine orkestra şefliği yapmalıyız.
Yeni dünyada yeni ekonomi "Ar-Ge ve İnovasyon" üzerine kurulu.
Bu sebeple bizim de mutlaka "Ar-Ge ve İnovasyon" odaklı bir ekonomi olmamız gerekiyor.
"Ar-Ge ve İnovasyon" odaklı bir ekonomide yatırımları yapmak için "yatırım teşviklerine" de çok ihtiyaç kalmayabiliyor.
Çünkü; Ar-Ge ve İnovasyon" odaklı bir ekonomide şöyle bir reaksiyon söz konusu:
Ar-Ge ve İnovasyon yeni teknolojiyi, yeni teknoloji yeni yatırımı, yeni yatırım inovatif üretimi, yeni ve daha teknik üretim büyümeyi, ekonomik büyüme de tekrar inovatif yatırımı beslemektedir.
Dolayısıyla Ar-Ge ve İnovasyon;
-Yeni ve Farklı Ürün ve Üretim,
-Yeni Yatırım,
-İlave istihdam,
-Ekonomik Büyüme,
-Rekabetçi Ekonomi ve Şirketler,
-Ulusal ve Uluslararası Pazarlarda Avantajlı konum,
-Gelişmiş ve Lider Ekonomi
anlamına geliyor.
Bu şartlara sahip olan ABD, Japonya, Almanya gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere Çin ve Güney Kore gibi gelişmekte olan ekonomilerin de "Ar-Ge ve İnovasyon" odaklı ekonomi modelini uyguladıklarını görüyoruz.
Diğer taraftan; inovatif ürünlerin sağladığı bir başka imkan da kolay pazarlama.
İnovatif ürünü pazarlamada sıkıntı yaşamıyorsunuz. Hatta birçok pazar veya alıcı kendisi geliyor, sizi buluyor.
Tüm bunların farkında olan Türkiye son yıllarda Ar-Ge ve İnovasyonda yükseliş trendinde yer almakta.
Bu sebeple milli gemi, milli tank, milli helikopter, milli savaş ve yolcu uçağı, milli araba, milli cep telefonu gibi proje ve uygulamalar gerçekleştirildi.
Yeter mi? Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle yetmez. Daha iyi şartları ve daha yüksek konumları yakalamamız gerekiyor.
Bu konu çok önemli. Çünkü yeni dünyada var olmanın ve oyunu doğru ve güçlü oynamanın yolu buradan geçiyor.
Bu sebeple sonraki yazılarımızda Ar-Ge ve İnovasyon bakımından Türkiye ve Dünyayı konuşmaya devam edeceğiz.
Rakamlarla "bu trendin neresindeyiz ve nerde olmamız gerekiyor"u değerlendireceğiz.
Yazının ana teması:
Yeni Dünyada; Yeni Ekonomide; Yeni Güç: Yeni Türkiye. Bunu gerçekleştirmek için çok yönlü bir inovatif çalışma.