Yeni düzen kurmak
Herhangi bir kişi, bir günlük eğitimle doktor, terzi, öğretmen ve aşçı olamaz. Bu meslekleri öğrenmek, en başta halis bir niyet, sonrasında ise uzun yıllar ve büyük bir gayret ister.
Hadi
deyince edepli ve güzel ahlaklı bir insan olunmuyor. Edepli ve ahlaklı olmak;
bir ilim sahipliği, sağlam bir amel ve duruş işidir. Edep ve ahlak, insan ve
insanlık için büyük bir kurtarıcıdır. Edep ve ahlakın en büyük unsuru; ilim,
sevgi ve merhamet sahibi olmak ve niyet edip yolu şaşmadan yaşamaktır.
İnsanın kıyameti
daha yaşarken edep, ahlak ve iyiyi terk etmesiyle olur. Kötü olması ve kötülüğü
yapmasıyla olur. Bir insan, edepsizlik ve ahlaksızlıktan, kötü ve kötülükten
kurtulmaya çalışmadıkça kendini düzeltmedikçe başkalarının kendisi için yaptığı
ile kıyametini durduramaz.
Bir
insanın kendisini, değiştirip düzeltmeye başlayacağı ilk alan, ailedir.
Öğrenebilirse sevgi ve merhamet sahibi olur, edep ve ahlak kazanır. Kazanacağı
edep ve ahlakın demiri, sevgi ise çimentosu da merhamettir. Sevgi ve merhamet
sahibi olmanın en zoru insanı ve insanları sevmektir. Bunlar olmadan kendi
yaptığı hata ve kötülüklere asla dur diyemez. Kendilerininkine dur diyemediği
gibi başkalarında gördüğü ne kötülük varsa onlara da dur diyemez.
Bir
ailedeki iyiliğin gücü, kalitesi mutlaka ve önce edep ve ahlaklarının kalitesi
kadardır. Bu güç ve kalite buradan başlayarak kontrol edilmelidir. Daha sonra bu
iç çemberden dışarıya doğru kontroller yapabilir, düzeltebilir ve toplum, kurum
ve ülkenin edep ve ahlakını daha da güzelleştirebilirsiniz.
İnsan,
kıyametini durdurmak ve yolu yaşamaktan bugün çok uzak. Yakın olunsaydı insanın
kıymeti bilinir, insanlığa sahip çıkılır, sorunların en aza indirildiği bir
hayat yaşanılırdı. Sevgi ve merhamet yoksunluğundan bazı insan ve devletlerin
bazı insan ve devletleri ezdiği, dünyadaki zenginlerin daha zenginleştiği,
fakirlerin daha fakirleştiği bir düzen hâkim olmazdı. Hiç olmazsa merhamet
kırıntıları ile bazı çatışmalar durdurulabilir, açlık ve susuzluktan dünyanın
ücra köşelerinde insanlar ölmezdi.
Dünya
üzerindeki kurulu bu yanlış ve vahşi dünya düzenine binaen ne iyi insan ne de
iyi aile yetiştirilemiyor. Ülkenin/dünyanın temeli insan ve aile kusurlu olunca
ülkenin/dünyanın kolon ve kirişi toplum ve devletler iyi olamıyor. Böylece hem
insanlar hem devletlerin birbirini yok etme pahasına rekabet ettiği, rekabetten
çok kapışma kültürüne dönüştüğü bir ortamda insanlar ve devletler nasıl
birbirini sevecek? Birbirini sevmekle beraber geniş bir merhametle nasıl düşeni
ayağa kaldırmayı başarabilecek ve dünyayı kurtarabilecek?
Ülkeyi/dünyayı
kurtarmak bir edep, bir ahlak işidir. Sevgi ve merhamet olmadan da
başarılamayacak bir iştir. Bunu başarmak, yıkmakla değil yeniyi, yeni bir
düzeni kurmakla olur. Hiçbir düzen yıkılarak düzeltilemez. Ancak insanın
kendine ait özel hayatında yeniyi, yeni düzeni kurması yani önce kendini
kurtarması ve sonrasında ülkeyi/dünyayı kurtarmaya ahdetmesi ile başarılır.
Daha kendini kurtaramamış insan ve insanlık ne ülkeyi ne de dünyayı kurtaramaz.
Edep ve ahlak düzeni kurmak ve yaşamak
için insan ve toplum çok önemlidir. Ancak insan ve toplumdan önce edep ve ahlak
kurallarını vaz edecek din âlimleri, sosyal bilim akademisyenleri ve bunu
şekillendirecek siyasetçilerin kendileri istemelidirler. Eğer bir din adamı,
bir akademisyen ve bir siyasetçi; iyi, edepli ve ahlaklı bir hayat yaşamıyor ve
bunlara katkı vermiyorsa ideal olan bunları insan ve toplumdan uzak tutmaktır.İktidar
ve muhalefeti ile siyaset makamı, bir ülkenin edep ve ahlak düzenini
sağlayamayacaksa başka ne işe yarar?Yoksa sadece can yakan, hayat karartanedep
ve ahlak zararlıları mı olacaklardır?