Yeni Dünya Düzeni
Dün Ayasofya’da namaz insanlığı ortaçağ karanlıklarından çıkartarak yeni ve aydınlık bir çağa ulaştırmanın müjdecisi olmuştu. Ayasofya’da namazla insanlık batının köleci, sömürgeci zulmünden kurtarılarak özgürlüğe, hürriyete kavuşturulmuş Yeni Çağ’ın kapıları ardına kadar açılarak kilisenin despot bağnazlığı sorgulanır hale gelmiş, insanlar özgür düşünce ikliminde nefes almaya başlamışlardı.
Günümüzde Arap Baharı, ABD-Çin ticaret savaşına gözlerimizi çevirdiğimiz bir dönemde Korona denilen bir illet dikkatleri dijital akıl, big data kavramlarıyla süslenmiş Yeni Dünya Düzeni’ne odakladı. Londra-Pekin arasındaki Rothschild imparatorluk planından nasibini almayan kalmadı. İngiltere’de Brexit, ABD’de ırkçılık ve polis şiddetine karşı gösteriler bile bu oyunun bir parçası olarak hesaplanıyor. Seçimlerde kaybettirilmek istenen Donald Trump’ı da kuşatan Rothschild İsrail’i enerjide süpengüç haline getirmenin adımlarını atıyor.
İsrail el altından Türkiye’ye sürekli iş birliği mesajları gönderirken bir taraftan da sarı akça, beyaz kalça ile devşirdiği sözde Müslümanlar veya İslamı insanlığın düşmanı olarak lanse etmeye çalışan laikçi yapıları harekete geçirerek emellerine ulaşmaya çalışıyor. Bernard Hanry Levy ismini duymuşsunuzdur. Fransız sosyolog maskeli MOSSAD ajanı, şimdi de Libya’da İsrail’e alan açmak ve Türkiye’yi durdurmak için kolları sıvadı.
Arap baharında, Mursi’nin devrilmesinde önemli rol oynayan bu iflah olmaz Türk ve Müslüman düşmanı, önceki gün Libya’da görüntülendi. Levy’i Bangladeş’ten, Afganistan, Bosna’ya kadar geniş bir coğrafyada Siyonist faaliyetleriyle tanıdık. Suriye’de terör elebaşı Ferhad Abdi Şahin’in en büyük destekçilerinden. Barzani’yi Irak’ı parçalama referandumuna sürükleyen danışmanlarından. Mursi’ye yapılan darbenin baş aktörlerinden. 1911 yılında, Laik güçler, aydınlık çağ, gelişme gibi kavramlarla Türkiye’de Erdoğan sayfasını kapatmak için yemediği herze kalmayan bir melun. Libya’nın kaosa sürüklenmesinde, Sarkozyi NATO’dan evvel hava harekatına ikna eden kişi. İngiltere, ABD ve Fransa’nın Kaddafi’ye operasyonundaki baş aktörü. Şimdi de Libya’daki birikimini Türkiye’ye karşı kullanmak için harekete geçti.
MOSSAD’ın ajanlarıyla yapmak istediği gayet basit, Türkiye’yi yerel güçlerle, olmadı devletlerle karşı karşıya getirmek. Bunu yaparken de içerden sarı akça, beyaz kalça ile devşirdiği sivil toplum, medya ve sosyal medya unsurlarıyla hükümeti sıkıştırmak. Türkiye ile Rusya’yı Suriye’de karşı karşıya getirmeyi başaramamış olacak ki, Ermenileri Türkiye’yi besleyen en önemli enerji koridorunda bulunan Tovuz’a saldırttırdı. Orada da muradına eremedi, palas pandıras, kapanmış olan bir Halk Bank davasını ABD’lilerin İran’dan alacaklarını tahsil edemediği gibi tamamen uyduruk gerekçeyle yeniden açtırıverdi. O da olmadı. Türkiye ile NATO’yu karşı karşıya getirmek için uyduruk Fransız iddiaları. Almanya’yı bile Fransa’nın kuyruğuna takarak Akdeniz’de karasularında hidrokarbon arayan Türkiye’ye yaptırım tehdidini dillendirdiler.
Ayasofya’da namaz kılınmasına tepki gösteren Müslümanları duydunuz mu? Mısır, BAE, Suudi Arabistan. Sıkıntıları ne? Türkiye, Siyonist planı durdurmasın?
İsrail’in, Yunan’ın, Batı’nın Ayasofya’nın açılması ile Lozan’ı karşı karşıya getirme istekleri boşuna değil. Türkiye’nin son yıllarda, Kerkük, Musul, Halep hattında yürüttüğü emperyalist projeye karşı mücadelesini sanki Mustafa Kemal Misakı Milli’yi istemiyordu diye yorumlatarak yeni bir fitne ateşi yakmak istiyorlar. Ayasofya’da, Hz. Davut’un Calut’u öldürdüğü kılıçla okunan hutbe, bugün Yeni Dünya Düzeni’nin ayaklar altına alınacağının asıl Yeni Dünya’nın Müslümanlar eliyle kurulacağının işaretidir. Yunanistan sadece bir ortadoksluk fanatizmi ile Ayasofya yası tutmuyor. Hukuksuz olarak elinde tuttuğu Girit’in de, 12 adanın da, hatta hatta batı trakyanın da bir gün masaya getirileceğini çok iyi biliyor. Meis ile Rodos arası 110 km. Meis ile Kaş arası 2.5 km. Yunan küçük bir Meis adasını gerekçe göstererek Anadolu ana karası karasullarını işgalin derdinde. Türkiye’yi akdenizin yeraltı zenginliklerinden mahrum bırakmanın derdinde. İsrail ile ittifakının gücünün buna yetmeyeceğini bildiği için de, Fransa’yı, Almanya’yı, AB’yi, ABD’yi arkasına almanın sevdasında. İngiliz kraliyet ailesinden Prens Philip’in yunan kraliyet soyundan olduğunu biliyorsunuzdur. Küresel çete ise sözüm ona Ayasofya’nın intikamını sömürge Hindistan’da Babri camisinin arazisine tapınak yaparak alacak.
Selam olsun, Ayasofya’nın zincirlerini kırarak, insanlığa yepyeni bir aydınlanma çağı hediye edenlere. Selam olsun, Allah’ın adının ulu mabedde haykırılmasına vesile olanlarda. Selam olsun, dünyaya egemen olmak isteyenlere karşı Allah’ın yolunda adaletin kavgasını verenlere….. Vessselam….