Yeni dönemde Milli Eğitim Bakanı kim olacak?
Siyasal partilere ait milletvekili listeleri YSK’ya teslim edildikten sonra kamuoyu ile paylaşıldı. Mevcut Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut ÖZER’in Ordu’dan aday gösterilmesi sonrasında kamuoyunda, özellikle de eğitim camiasında en çok merak edilen konu yeni dönemde Milli Eğitim Bakanı’nın kim olacağı oldu.
Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi’nde mevcut Bakanların neredeyse tamamı teknokratlardan oluşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan af talebinde bulunan
iki üç bakan hariç kabinenin
tamamını farklı illerden milletvekili adayı olarak gösterildi. Dolayısıyla
Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması halinde, mevcut Bakanların milletvekili
olarak mecliste yer alacağı nedeni ile yeni dönemde Bakanlık görevine
atanmaları zor görünüyor. Aksi halde mecliste Cumhur İttifakı’nın vekil sayısı
azalmış olur ki bu da siyaseten yetkililerin istemediği bir durum olur. Bu
nedenle aritmetik dengenin bozulmaması adına yeni dönemde kabinenin büyük
oranda tekrardan meclis dışından atanacağı iddia ediliyor. Aksi de
gerçekleşebilir elbette; vekillerden de bakanlık görevine atananlar olması
halinde bunun sayıca az olacağı konuşuluyor. Eğitim camiasında ise sular
durulmuyor. Yeni dönemde Milli Eğitim Bakanı’nın kim olacağı merak ediliyor,
tartışılıyor, hatta isimler zikrediliyor.
Daha öne müsteşarlık görevinde bulunan Yusuf TEKİN’in ismini de telaffuz edenler var, Ziya Selçuk
döneminde Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Mustafa SAFRAN’ın bu göreve geleceğini düşünenler de. Hatta bir
kısım, MEB’de uzun dönem, hatta belki de en uzun dönem, Personel Genel
Müdürlüğü görevini üstlenen ve başarılı bir yol çizerek eğitimcilerin
sevgisini, teveccühünü kazanan, sonrasında Aksaray Valiliği’ne görevlendirilen Hamza AYDOĞDU’nun ismini de söyleyenler
var. Önce MEB’deki sonrasında Aksaray’daki başarı grafiğini arttırarak MEB’e
Bakan olarak döneceğini düşünen önemli bir kesim var hatta. Affını istemesinden
ötürü zayıf bir ihtimal olduğuna inansalar da Ziya SELÇUK’un geri gelmesinden yana görüş bildirenler olduğu kadar
Mahmut ÖZER’in milletvekili olarak
seçilmesine rağmen tekrar Bakanlık görevine getirilmesini arzulayanlar da var. Bunların
dışında eğitime dair çalışmaları olan bazı akademisyenlerin de isimleri
zikrediliyor, yapılan anketlerde öne çıkıyor.
Aslında yukarıda zikrettiğim ve kamuoyunun nabzını yansıtmaya çalıştığım
isimlerin tamamına bakarsanız ortak paydalarının ‘eğitimci kimliği’ olduğu görülür. Önemli bir kısmı üniversitelerde
akademik eğitim veren eğitimciler, akademisyenlerden oluşuyor. Nitekim eğitim
camiasının yıllardır hasret kaldığı ve arzuladığı da eğitimci birinin Bakanlık
görevine getirilmesi idi… Ziya Selçuk ile
bu denendi ve kısmen başarılı da olundu, memnun kalındı. En azından eğitimci
kökenli birinin bakanlık görevine getirilmesi, Hukuk, Tıp vb. alanlarda
çalışması olan siyasetçilerin Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilmesinden
çok daha içselleştirildi.
Yalnız memnun kalanların yanı sıra, ilk etapta olmazsa da sonrasında
memnuniyetsizlik oluşan bir kesim de var. Üniversitelerde akademik eğitim veren
akademisyenlerin de eğitimci olduğunu düşünerek ilk etapta teknokrat bakanlık
çok daha iyiydi denildi ama sonrasında görüşleri değişerek; akademisyen
olmasındansa öğretmen kökenli birinin bakanlık görevine getirilmesi çok daha isabetli
olur, çok daha iyi çözümler üretilir görüşüne evirildi. Sayıca çoğunlukta mı
azınlıkta mı bu fikir bilemiyorum ama bir kısmında böyle bir memnuniyetsizlik
oluştuğu kamuoyunda konuşuluyor.
Ayrıca 3 dönem kuralına takılıp mecliste kendine yer bulamayan
siyasetçilerin yeni dönemde bakanlık görevine getirileceği de konuşuluyor.
Böyle olması halinde Milli Eğitim Bakanlığına eğitimci olmayan birinin yani
eski siyasetçilerden birinin bu koltuğa oturabileceği ihtimali de eğitim
camiasında endişeyle karşılanıyor. Siyasetçi birindense teknokrat birinin,
özellikle öğretmen kökenli birinin bu koltuğa oturmasını çok arzuluyorlar.
Bakanlık merkez teşkilatını iyi bilen, eğitimci kökenli, hatta
öğretmenlik ve idarecilik yapmış, deneyimli, tecrübeli, çalışkan, mütevazı,
gayretli bir devlet adamı var aklımda ama belki rızası yoktur zikretmekten
imtina ediyorum. Bu ismin Bakanlık görevine getirilmesi de kuvvetle muhtemel
gibi duruyor.
Bakalım yeni dönemde eğitim camiasının korktuğu mu başına gelecek yoksa
eğitimci/öğretmen kökenli biri mi Milli Eğitim Bakanı olacak? Hep birlikte
bekleyip göreceğiz.