Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2500.11
BIST 100
9454.01
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Mart 2022

Yeni Dış politika ve Türkiye Ufku

Uluslararası siyasetin en acımasız olduğu dönemleri yaşıyoruz. Haklının değil, güçlünün egemen olduğu bir çağdan adalet beklemek irrasyonel. Ne olursa olsun kendi göbek bağınızı kendiniz keseceksiniz, en nihayetinde maalesef her koyun kendi bacağından asılıyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın sözü uluslararası siyasetin temel argümanı olmuş durumdadır. Devletler bu kadar hakkaniyetten uzak, bu kadar ilkel bir siyasetle yönlendirilmekte, yönetilmektedir. Bir varil petrol için binleri öldürmeyi göze alan siyaset ne ahlaksız bir siyasettir. Ahlakı önemseyen de kim. Ahlaklı olmayı önceleyen kim ki. Ne kadar para o kadar güç, ne kadar güç o kadar azgınlık ve zulüm. Devletleri işgal edip, çoluk çocuk demeden onları öldürüp, terk-i diyar ettirip onların ülkelerine canlı yayında çöken haydut devler topluluğu maalesef dünyamızı yönetmektedir…

Bu ahlaksız siyasete dur diyen bir ülke var. Bu böyle devam etmez, etmemeli diyen bir ülke var. Kendi rızkını paylaşan, kendi rızkını dünyayla bölüşen bir ülke var. Ahlaksız egemenler bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda göçmen kabul etmezken, dile kolay milyonları barındıran, onlara sıcak yemek veren, milyonlarca bebenin üşüyen ellerini nefesiyle ısıtan bir ülke var. Bu ülkeyi uluslararası düzen sevmez. Bu ülkeyi haydut devlet sürüsü sevmez. Bu ülkeyi anlayacak dili bilemez dünya. Ama bu dil çıkış yoludur. Bu dil beynelmilel politikanın deniz feneridir. Kazan kazan politikasıyla izah edilemeyecek dil, dünya vicdanının harekete geçmesi demektir. Bu dili rasyonel görmeyenler yanlış bir tespitte bulunduklarını mutlaka anlayacaklardır. Mazlumu sahiplenmenin, onu barındırmanın elbette bir bedeli vardır, vardır ama uzun vadede hakkaniyet ölçüleri sizi ve ilkenizi anlayacak kriterleri olgunlaştıracaktır.

Daha dün yalnızlaşmış, kabuğuna terkedilmiş denilen ülke, bugün aranan ülke olmuştur. Vicdanları harekete geçiren ülke olmuştur. Gayrimüslim ülkeler arasında arabulucu olmayı başarmıştır. Hakem olmuştur. Güvenilir olmuştur. Dünyanın en büyük nükleer güçleri, dünyanın en büyük barbar ülkeleri o ülkenin sahil kentlerinde suhulet aramaktadır. O ülke, komşusu açken tok yaşamayan Türkiye’dir. Bedeli her ne olursa olsun ben adalet peşindeyim diyen ülkedir. Bu adaleti herkes için isteyen Türkiye’dir. Bu dili diğer ülkelerin yakın vadede anlamasını beklemiyoruz; ama uzun vadede bu öğretiyi dünya kabullenmek zorunda kalacaktır…

Kendi kendine yetebilen Türkiye dünyanın sigortasıdır. Hem masada hem sahada varlık gösteren Türkiye bölgesine ve gezegenine çok şey öğretmeye muktedirdir. Üç beş gün içerisinde diplomasi mektebinde dünyaya çok şey öğütleyen-öğreten Türkiye’nin attığı tohumlar üç beş ünlük sulamanın eseri değildir. Bir varil petrol için savaş çıkaran dünyalı devletlerin tersine on yıllar boyunca on milyarlarca doları mazlum milletlerin ocağına sarf eden Türkiye, dünya için şerefli bir geleceğin temelini atmış oluyordur.

Bu ufuktan mahrum olanlar bu erdemli siyaseti anlayamazdı. Bu sadece bir siyaset değil, aynı zamanda bu bir diriliş öğretisiydi Türkiye açısından. Türkiye bir kere kabuğunu kırdı. Türkiye milyar dolarları fakirin midesi için harcamaktan çekinmezken aslında emsalsiz bir dirilişe yelken atıyordu. Türkiye artık aranan ve anlaşılan bir ülke olmuştur. Bu durum kuru edebiyatla gerçekleşmedi, yıllardır uzak coğrafyalarda bir dili egemen kılmaya çalışmakla başardı bunu Türkiye. Sadece sosyal politikalarla sınırlı kalmadı Türkiye, dünyayı ve çağı takip etti. Kendi kendine yetebilmenin ufkunu anladı. Günlük ve kısır bir politika gütmedi. Anlamsız eleştiriler yöneltenler sıcak yataklarında uyuklarken, ülkenin laboratuvarlarında ülkenin egemenliğini perçinleyecek projelere imza atılıyordu, atılmaya devam ediliyor. Türkiye daha dar ve zor virajlardan geçmeye devam edecektir ancak Türkiye başaracaktır. Neyi. Güçlünün haklı olmadığı, haklının güçlü olduğu bir otoriteyi egemen kılmak için başarıya ulaşacaktır. Bu dil doğru bir dildir. Masa da bizim saha da bizim doktrini, feleğin çemberinden geçen Türkiye’nin azim ve kararlılıkla başarıya giden yolunu aydınlık edecektir. Türkiye ufku yerli ve milli oldukça bölgemize barış daha yakın olacaktır. Dünyanın Türkiye’ye ihtiyacı vardır, Türkiye’nin de bu yerli ve milli ufku devam ettirmeye.