Yeni Bir Tehlike
Tarihte eşine rastlanmamış hain bir kalkışmayı püskürtmüş bir millet olarak gün geçmiyor ki yeni tehlikelerle karşı karşıya kalmayalım. Sınır ötesi harekatla terör örgütlerinden temizlenen sınır bölgesi bizi sevindirirken şehirlere sızmış teröristlerin güvenlik güçlerimize ve halkımıza yönelik eylemleri sonucu ebediyete gönderdiğimiz şehit kardeşlerimize yüreklerimiz parçalanıyor. Puslu havadan faydalanmak isteyenler, kaos ortamından nemalananlar, içindeki nefreti ortamını bulduğunda kusanlar, siyasi olarak arzu ettiği yerde olamayıp gün bugündür diyerek meydanlarda boy gösterenler, daha düne kadar FETÖ'nün silahşoru iken darbe gerçekleşmeyince saf değiştirip takiyenin zirvesine ulaşanlar, sıkıntılı günlerde kaybolup her şey normale döndüğünde köşelerinden ahkam kesenler yeni bir tehlikenin zillerini çalıyorlar.
15 Temmuzdan itibaren kamuda ve özelde yuvalanmış FETÖ terör örgütü mensubu ve yatakçıları bir bir görevlerinden alınıp suçları nispetinde cezalandırılıyor. TSK'da, emniyette, milli eğitimde, diyanette, iş dünyasında, medyada hulasa her birimde köklü bir temizlik devam ediyor. Kırk yıllık bir yaranın tedavisi kırk günde bitmez elbette ama en kısa zamanda sonuca ulaşılacağı kanaatindeyim. Bu temizlik sürerken Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız halktan bir şey istedi. O da herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi ve bu terör örgütüne mensup bildiği kişiler var ise gerekli yerlere delilleriyle birlikte ihbar etmesi. Ancak bu karanlıktan beslenenler için kaçınılmaz bir fırsat oldu. Bu fırsat toplumda bir temizliğe sebep olduğu gibi birçok yanlışa da kapı araladı. Fırsatçılar yine işbaşında ve yine memleket lehine değil kendi çıkarları uğruna toplumda infial uyandırmaya devam ediyorlar.
Bu sıkıntılı günler hassas davranmamız gereken günlerdir. Bir FETÖ'den kurtulalım derken ne başımıza bin FETÖ çıkaralım, ne de masum insanları suçlayalım. Bir FETÖ'den kurulalım derken ihtiraslarımıza da yenik düşmeyelim. Şairin "Öğme şarabı zemm idüb afyu00f4nı sakıya / Açdurma ehl-i keyfe kutunun kapağını"dizelerinde manasını bulan, şarabı kötüleyip afyonu överek ehli keyfe alan açmanın değil faydası zararı bize yeter. Kırk yıldır imanu00ee ve insani sömürüsüne maruz kaldığımız FETÖ illetinden kurtulma adına gelecekte aynı akıbete maruz kalabileceğimiz yeni yaklaşımlara da meydan vermemeliyiz.
Devlet elindeki belgeler doğrultusunda gerekli temizliği yapıyor. Sıkıntılı zamanlarda meydanlarda göremediğimiz köşe yazarları şimdilerde bilmem şu kadar bakanın, bilmem şu kadar milletvekilinin, bilmem şu kadar belediye başkanının, genel sekreter, daire başkanı, genel müdür ve müdürün FETÖ'cü olduğunu yazıyorlar. Eğer bu itham doğru ise sayılarını verdikleri kişileri belgeleriyle birlikte gerekli yerlere bildirmeleri gerekmez mi? Yoksa toplumda infial uyandırmaktan öte bir görev yapmamış olurlar. Sosyal medya üzerinden oluşturulan guruplarda servis edilen eski fotoğrafları yayınlayıp mal bulmuş mağribi gibi sevinenler bir zamanlar siyasette umduğunu bulamayanlardır. Bildiklerinizi devlet ile paylaşın dendiğinde "Ben niye bildireyim devlet bilmiyor mu?" deyip bilgi ve belgeden yoksun oturduğu yerden birilerini suçlayıp ahkam kesen nemelazımcılar bir zamanların intikamını almaya çalışanlardır. Nasıl olsa bugünlerde FETÖ'cü denildiğinde araştırılmadan insanlar yaftalanıyor ve bu yaftayı sökmek hiçte kolay olmuyor ya, toplumun değer verdiği ve o değere layık olan kişiler, değerini koltuğundan alanlar tarafından asılsız ithamlarla itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. En az FETÖ kadar tehlikeli bu yaklaşım bizi değerlerimizle karşı karşıya getirmekte ve çelişkili bir iman noktasına sürüklemektedir. Hele bir baltaya sap olamamış bazı zevatın bugünlerde çok şey biliyormuş bir eda ile önüne gelene saldırması ve kendine pay çıkarmaya çalışması hiç kabul edilir bir tavır değil. Bunların yaptığı teröre ve teröristlere alan açmaktan ve ekmeklerine yağ sürmekten başka bir şey değildir. Ortamı sulandırmaya çalışanlar bunu bilerek yapıyorlarsa iş vahim, yok bilmeden yapıyorlarsa bir an önce bundan vazgeçmeleri gerekir. Yoksa yeni paraleller kapımızda.
Bu millet, dik duruşuyla milletimizin şanlı tarihine yeni bir sayfa daha ekleyen ve bir mesajla milletimizin talihini değiştirenleri, bir de bu şanlı tarihe ve bu onurlu yürüyüşe leke düşürmeye çalışanları asla unutmayacaktır.
