Yeni bir siyasetçi tipi olmalı
Seçim, kısmen de olsa
yeni yüzler ve yeni siyasi aktörler demektir. Artık milletvekili listelerindeki
ehliyet ve liyakat kriterleri çok ama çok önemli. Çünkü seçmenler yeni hükümet sisteminde eski sistemden farklı olarak rahatsız
oldukları noktalarda, sandık başına gittiklerinde Cumhurbaşkanlığı için farklı,
Milletvekilliği için farklı partilere oy verebilme serbestine ve imkânına sahip
oldukları için Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği için birbirinden çok farklı ve
radikal sonuçlar sandıklardan çıkabilecektir. O yüzden milletvekili
listesini içine sindiremeyen seçmen, Cumhurbaşkanlığı için faklı,
Milletvekilliği için farklı partileri tercih edebilecektir. Bu çok önemli bir
ayrıntı. O yüzden tepeden yapılan, halka hitap etmeyen ve dayatılan
milletvekili listelerinin ters tepmesi çok büyük bir ihtimaldir.
“Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da kirli hendek ve çukur siyasetiyle adeta Moğol istilası gibi terörün yüzyılın trajedisini bölge halkına yaşattığı bir ortamda yani en kötü günlerde sahada olmayan ve halkın yanında durmayan, terör ve kaosa meydan okumayanların milletvekili listelerinde de yüzü olmamalı.” AK Parti, geçmişi temiz, kötü ve kötülüklere bulaşmamış, samimi ve ihlaslı olan, yeni yüz ve diri insanlarla tecrübeye takviye yaparak yola devam edeceği yönünde ciddi bir umut yaratmalı. Yıpranmış ve şaibelere bulaşmış, uzaktan dahi olsa ihanet ve menfaat kokusu gelenler, kesinlikle gitmeli. Halkta ve meydanlarda karşılığı olanlar da tabi ki kalmalı.
AK Parti’nin tüm bunların yanında karşı karşıya olduğu bir başka ciddi tehlike ve şikayet konusu da “AK Parti’nin bazı bölgelerde belli bir grubun etki ve sevkinde gibi görünmesi; seçimlerde ehliyet, sadakat ve liyakat kriterlerinden ziyade bölge dengelerine dayandırılan; bölge ağabeylerinin akraba ve adamcılığa kayan yanlış aday dayatmalarıdır.” Bir çember kuruluyor, o çemberi tek başına aşabilene aşk olsun. Öyle ehliyet, liyakat, sadakat ve cesaret sahibi dava adamları, Anadolu’nun yiğit ve mert insanları var ki maalesef etkin siyasi görevlerde, bölgenin sorun ve çözümlerinin dile getirilmesinde; elleri tutulmadığı, şans ve destek verilmediği, icraat ve söylemlerine yerelde veya Ankara’da kulak kabartılmadığı için umudunu, heyecanını ve davaya inancını yitirip gitmektedir.
AK Partiden milletvekili seçilip elde ettikleri bilgileri kendi ticari amaçlarına rant devşirmek için kullanan ve yüzyıllık davayı kirletip siyaseti kendileri için adeta rant vadisine çevirenler sistemden muhakkak dışlanmalı. AK Parti ruhunda ve özünde “imanlı, ihlaslı, vatansever, erdemli, cesur, ahlaklı ve dürüst” öncü kadrolarla ve dava adamlarıyla hep halktan büyük teveccüh görmüştür, birinci parti olmuştur. Ancak yükselen nepotizm kamuoyu vicdanını yaralıyor, AK Parti’ye büyük zarar veriyor. Yüzyıllık bir hikâyesi ve davası olan AK Parti bunları hak etmiyor. Bu ülkenin ve ümmetin halen de Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a çok ihtiyacı, Sayın Erdoğan’ın da yapacak daha çok işi var.
Kritik bir eşiğe girdik, tünelin sonundaki ışık görünmeye başladı. Tarihin yeniden yazılacağı ve yeniden yapılacağı çok kritik ve riskli bir seçime gidiyoruz. O yüzden acımasız ve kuralsız bir şekilde her taraftan saldıracaklar. Hesaplaşma çok büyük. Sakın ha bunu basit bir Cumhurbaşkanlığına ilişkin bir seçim olarak görmeyelim. Irak’taki, Suriye’deki, Filistin’deki bütün mazlum ve mağdurların gözü, yüreği ve umudu Türkiye’dedir. Türkiye ümmetin umududur ve son kalesidir. Bu kalede açılacak küçük bir gedik, emin olun büyük felaketler getirecektir. Özellikle son günlere girerken, devletimizle, milletimizle gevşemeden; temkinli, tedbirli ve teyakkuz halinde olmalıyız. Her türlü seçeneği, ihtimali, saldırıyı ve ihaneti nazara alarak gerekli tedbirleri almalıyız.