Dolar (USD)
34.50
Euro (EUR)
36.17
Gram Altın
2964.57
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Mart 2023

​Yeni bir kriz mi geliyor?

Dünya büyük bir dönüşüm yaşarken ekonomik türbülans yaşanıyor.

2008 yılında yaşanan küresel finans krizi ve sebep olduğu 2009 Avrupa Borç Krizi’nin sosyal ve siyasal etkilerine bağlı olarak BREXIT süreci yaşadı. BREXIT sürecinin ekonomik etkileri henüz tam belli olmamışken yaşanan COVID-19 pandemisi, küresel enflasyonist süreç ve Rusya-Ukrayna savaşı ekonomide yaşanan türbülansın şiddetini artırdı.

ABD ve AB başta olmak üzere birçok ülkenin enflasyonu frenlemek için faiz artırımı politikası izlemesi piyasalarda resesyon endişesini artırırken ABD’nin 16. Bankası olan Silicon Valley Bank’ın hızlı çöküşü yeni bir krize neden olur mu tartışması başladı.

ABD’de teknoloji üretim merkezi olarak bilinen Silikon Vadisi’nin en önemli bankalarından olan Silicon Valley Bank start-up olarak bilinen girişim destekli girişimlerin neredeyse yarısının sahip olduğu nakit paraya ev sahipliği yapıyordu.

Bankanın menkul kıymet satışlarından 1,8 milyar dolar zarar etmesi ve hisse satarak para toplama planları yeni kaçışlara neden olunca bankanın çöküşü hızlandı.

Bu çöküş 2008’den bu yana ABD’de yaşanan en büyük banka iflası olarak kayıtlara geçti. Banka’nın iflasının 10 Mart Cuma günü olması ve araya hafta sonunun girmesi krizin derinleşmesinin önüne geçti denilebilir.

Federal Mevduat Sigorta Kurumu’na (FDIC) göre ABD teknoloji sektöründeki birçok risk sermayesi şirketini ve milyonlarca kişiyi mevduatları, kredileri ve yatırımları konusunda belirsizlik içinde bıraktı. Bunun yanında NASDAQ ve kripto para birimi topluluğunda ticaret yapan teknoloji firmaları arasında büyük dalgalanmalara neden oldu.

FDIC’ye göre bankanın 2022 sonu itibarıyla yaklaşık 209 milyar dolarlık toplam aktifi ve yaklaşık 175,4 milyar dolarlık toplam mevduatı vardı.

SVB'nin ana şirketi SVB Financial'ın hisse senedi fiyatı Perşembe günü %60'tan fazla düşerken, 21 milyar $'lık tahvil portföyünü 1,8 milyar $ zararla sattıktan sonra oynaklık nedeniyle işlemleri birkaç kez durduruldu.

Bankanın kripto para işlemlerinin yoğun olması sebebiyle kripto para birimlerinin değerinde düşüşe neden oldu. Bankanın likidite kriziyle karşı karşıya olması sebebiyle Sistemik risk oluşturup oluşturmadığı merak konusu oldu.

Devam…

COVID-19 pandemisinin başladığı 2019 sonu ve bitişi olarak nitelendirilebilecek 2022’nin ilk çeyreği arasında ABD bankalarındaki mevduatın 5,40 trilyon dolar arttığı biliniyor.

Bu artışa karşılık salgının yayılım hızını yavaşlatmak için uygulanan kapanma tedbirleri sebebiyle kredi talebinin zayıf olması nedeniyle bu hacmin sadece %15’i kredilere yönlendirilmişti. Kalan kısmı ise menkul kıymet portföylerine yatırılmış veya nakit olarak tutulmuştu. Menkul kıymet portföyleri 2019’un sonunda 3,98 trilyon dolardan 6,26 trilyon dolara çıkmıştı. Bunun yanında nakit bakiyeleri de 1,67 trilyon dolardan 3,38 dolara yükselmişti.

Yaşanan süreç 2000’li yılların başında yaşanan dot-com balonu ve Lehmann Brothers bankasının batmasını akıllara getirdi.

20 yıl önceki dotcom çöküşünün ardından, müşterilerin nakit rezervlerini çekmesiyle bankadaki mevduatlar 4.5 milyar dolardan 2001'in sonunda 3.4 milyar dolara düştü. Günümüzdeyse mevduatlar Mart 2022'nin sonunda 198 milyar dolardan Aralık sonunda 173 milyar dolara (ve Şubat 2023'ün sonunda 165 milyar dolara) düştü. Yaşanan süreçle birlikte müşteriler 9 Mart 2023'te bankadan toplam mevduat tabanının dörtte birine eşdeğer 42 milyar dolarlık mevduat çekmeye başladı.

2008 küresel finans krizi sonrasında banka bilançosunu artırarak krizden çıkışı sağlayan ABD yönetimi aynı yönetimi COVID-19 pandemi krizinde tercih etmişti. SVB, önde gelen teknoloji finansörlerinden biriydi ve başarısızlığı, FED’in enflasyonla mücadelesinde izlediği hızlı faiz artırımı politikası potansiyel istenmeyen sonuçları olduğunu gösteriyor.

SVB’nin iflas etmesiyle birlikte yaşanan finansal krizi aşamayan Silvergate Bankası da faaliyetlerini sonlandırma kararı aldı. Bu kararın ardından kripto piyasasında da sert düşüşler yaşandı.

48 saat içinde iki bankanın çökmesi akıllara şu soruları getirdi;

Domino etkisiyle bu iflaslar diğer bankaları etkiler mi?

Olası bir yayılma durumda küresel enflasyonist süreç içerisinden geçerken, savaş ve yaptırımların devam ettiği bugünlerde faiz artırımı politikasından vazgeçip yeniden farklı bir süreç başlar mı?

Çalışanların maaşlarını ödeyemeyen start-up işletmeleri bankalara borç ödeyememe riski taşıyor mu?

Olası bir küresel yayılma durumunda diğer ülkelerin faiz politikaları ne olur?