Yeni bir doğuşun sancıları
Şu anda tarihin önemli bir dönüm noktasındayız. Müslüman Türkler için artık yeni bir çıkış zamanı… Selçuk Bey, Maveraünnehir’den çıkmaya karar verdiğinde Kınıkların sayısı fazla değildi. Kayılar, Osmanlı’nın temellerini attığında Söğüt ve Domaniç’i yurt tutmuş küçük bir Oğuz boyuydu. Büyüyüp geliştiler, diğer Türk boyları ile birleşip güçlendiler. Önce devlet kurdular, sonra çevredeki diğer kavimleri de kontrol ederek imparatorluğa dönüştüler.
Müslüman Türkler, tarih boyunca kıtalara yayılıp, adaleti hâkim kıldılar. Bilimde, sanatta, edebiyatta, mimari ve teknolojide hep ilerdeydiler. Hükmettikleri kavimleri göçebe boylar olmaktan çıkıp dünya çapında köklü medeniyetler kurdular. Egemenlikleri altındaki hiçbir milleti asimile etmediler, dışlamadılar. Dinini, dilini, adet ve geleneğini değiştirmediler. O yüzden Bizanslılar, İstanbul’da “Latin külahı görmektense Türk sarığı görmeyi” tercih etmişlerdi.
Büyük Selçuklu Devleti kurulduğunda bünyesinde dört Kürt beyliği vardı. Arap beylikleri de vardı… Şimdi de Türk, Kürt ve tüm boy ve soylar Türkiye’nin ayrılmaz birer parçasıdır. Türkiye’de yaşayan hiçbir ırk, hiçbir aşiret, hiçbir grup kendini ayrı görmemelidir. Her boy ve soy bu milletin bir koludur, bütünün bir parçasıdır. Tabii, ısrarla kendisini ayrı görenleri hariç tutmak lazım.
***
Türkiye, yeni bir diriliş ve yükseliş için ihtiyacı olan her şeye sahiptir. Öncelikle genç ve güçlü insan kaynağına sahiptir. Yetenekli ve eğitimli gençler bu yeni çıkışın temelini oluşturacaktır. Tarım ve meyveciliğe elverişli geniş ve verimli toprakları var. Hayvancılık yapacak çok fazla merası, yaylası, besicilik yapacak inanılmaz kapasitesi var. Türkiye, dünyada yakın geleceğin en değerli maddesi olacak temiz su kaynaklarının da sahibidir.
Bor ve toryum gibi gittikçe değerlenen maddeler de Türkiye’de… Dünyanın hala en etkili enerji kaynakları olan petrol ve doğalgaz konusunda da ciddi adımla atıyor… Arama ve sondaj gemileri ile petrol ve doğal gazı bulup çıkarmanın arefesinde. Petrol ve doğal gaz boru hatlarının kesişim noktasında olması da ayrı bir avantaj.
Montaj sanayiini terk edip, elektrikli otomobil ve lokomotif üretme konusuna odaklandı… Savunma sanayiinde yerlileşme ve millileşme gittikçe artıyor. Kullandığı teknolojileri her geçen gün biraz daha ilerletiyor. Lazer silah sistemleri bunların en önemlisi… Yakın zamanda nükleer enerjiye sahip ülkeler arasında da katılacak. Ve dünya liginde bir basamak daha atlayacak.
***
Türkiye’nin yetişmiş, kalifiye insan gücü ile tüm bu kaynakları harekete geçirmesi, zenginleşip güçlenmesi için ihtiyacı olan tek şey organizasyon yeteneğine sahip güçlü yöneticilerinin olması… Yapılması gereken, üst düzeyde görev yapan yönetim kadrolarını bulundukları her aşamada iyi eğitip onların durağan yeteneğini hareket enerjisine dönüştürmek. Bilginin yanı sıra yönetim becerilerini geliştirmek ve bu ülküyü onların kalplerine ve ruhlarına çivilemek…
Anadolu’nun bağrından güçlü bir dünya devleti doğması için her şey olgunlaştı ve hazır. Hızlı ve etkili karar alabilen yeni devlet yönetim mekanizması da bunu hızlandıracaktır. Müslüman Türk insanının önündeki en büyük engel ise ilerledikçe ona çelme takmaya çalışan, enerjisini tüketen muhaliflerin olması. Onların sayısı da gittikçe azalıyor.
Korona günleri çabuk geçer. Türkiye’nin şu anda önündeki en acil konu, elindeki silahla ülkeyi bölmeyi hedefleyen terör hareketi. Türkiye, bu silahlı hareketi acilen sıfırlayıp, hak arama düşüncesini tamamen siyasi zemine çekmelidir. Şimdi PKK’ya bitici hamleyi yapma zamanı. Korona ile duran zaman, Türkiye’nin terör virüsünden kurtulması için de bir fırsat olmalıdır. Sonrasında Allah’ın izniyle büyük ve güçlü Türkiye’nin önü açılacaktır.