Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Temmuz 2020

Yeni baro sistemi (1)

Uzun bir aradan sonra tekrar Milat Gazetesinde yazmaya başlamak nasip oldu. 20 yılı aşkındır dostluğumuz olan Ali Adakoğlu kardeşime tekrar Milat ailesinde yer alma imkanı verdiği için teşekkür ediyorum. Sizlere olabildiğince hukuk alanında kalarak kendi zaviyemden gelişmeleri anlamlandırmaya ve anlatmaya çalışacağım.

Şu sıralar biz hukukçuların da ülkenin de en önemli maddesi mecliste görüşülmekte olan Baro seçim sistemini değiştiren düzenleme. Ramazan ayı içerisinde Ankara Barosunun internet sitesi üzerinden, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Cuma Hutbesinde “LBTGQ+” ile ilgili vaazını eleştirmek için kullandığı “sesi çağlar öncesinden gelen, …içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip” ifadeleri kamuoyunda büyük tepki çekti. Söz konusu açıklama hala Baro sitesinde mevcuttur. Bu açıklama üzerine Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan konu ile ilgili olarak “Meclis'te başlanmış olan ya da neticelenmeyi bekleyen pek çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan biri de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslaktır. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim usulüne yönelik düzenlemenin aciliyetini ortaya koymuş, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız.”

Taslağın hazırlık aşamasında Barolar Birliği (TBB) tüm Barolara yazı göndererek görüşmelere katılmak isteyen Barolardan isim istemiştir. Ancak İstanbul İzmir Ankara gibi baro yönetimleri görüşmeyeceklerini açıklamışlardır. Ve bu görüşmelere katılmamışlardır. Aradan geçen sürede bir taslak çalışmasının yapıldığı, Ak Parti Grup Başkanvekillerinin konu ile ilgili bazı Baro Başkanları ve konu ile ilgili kişilerle görüştüğü basına yansımıştır. Taslağın hazırlandığının açıklanması üzerine 30 civarında Baro Başkanı bulundukları illerden Ankara’ya yürümüş. Ankara girişinde Polis başta grubun yürüyüşüne izin vermemiş kısa süreli arbede yaşanmıştır. Akabinde heyet yürüyüşünü Anıtkabir’de sonlandırmıştır.

Hazırlanan taslak “çoklu baro” olarak formüle edilen ve 5.000’den fazla üyesi olan baroların bulundukları illerde 2000 avukatın talebi ile yeni baroların da kurulabilmesine olanak sağlayan düzenleme Meclis’e 30.06.2020 tarihinde sunulmuştur. Bu düzenleme 5000’den fazla üyesi olan Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarını ilgilendiriyor. Aynı gün başka il barolarına mensup avukatlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üyeleri ve bazı siyasi partilerin desteği ile Çağlayan Adliyesi önünde İstanbul Barosu Yönetiminin öncülüğünde miting yapmıştır.

Taslak meclis komisyonlarında görüşülmeye başlanmış başta İstanbul Baro Başkanı olmak üzere bazı baro başkanları da Meclis’te görüşülmekte olan yasa tasarısı ile ilgili Meclis yerleşkesine gitmiş ve görüşmelere katılmak istemişlerdir. Pandemi nedeni ile 3 kişinin görüşmelere katılmasına müsaade edilmiş ancak Baro Başkanları hep birlikte girmek istediklerini belirterek kabul etmemişlerdir. Şu günlerde Baro Başkanlarının Meclis dışında bekleyişleri, Milletvekillerinin ise Meclis içindeki yasa ile ilgili çalışmaları devam ediyor.

Burada mevcut yasa sistemi ne öngörüyor öncelikle bunun bilinmesi gerekiyor. Mevcut 1136 sayılı kanun nispi temsil üzerine kurgulanmış bir seçim modeli öngörmüş. Ancak Baro seçimlerinde 2 sistem uygulanıyor. Üye sayısı fazla olmayan Barolarda Avukatlık Kanununun da öngördüğü nispi temsil uygulanıyor. Yani en fazla oyu alan kişiler hangi gruptan olduğu fark etmeden Baro yönetimini ve diğer organları oluşturuyor. Örneğin Çorum, Kahramanmaraş ya da Afyonkarahisar Barolarında olduğu gibi. İstanbul Ankara ve İzmir gibi üyeleri fazla olan illerde ise listeler yarışıyor ve en fazla oyu alan liste seçimi kazanıyor. Bu illerde çoğunluk sistemi uygulanıyor. Başkan, Yönetim Kurulu, Denetim, Disiplin ve TBB Delegelerinin tamamını seçimi kazanan liste oluşturuyor. İstanbul’da yapılan 2018 yılındaki seçimde 41.462 kayıtlı avukattan 26.756 avukat oy kullanmış, oy kullananların yüzde 31,06 oranında (8.195) oy alan mevcut yönetim. 11 kişilik yönetim, 4 kişilik denetim, 3 kişilik disiplin ve 137 kişilik TBB Delegasyonunun tamamını kazanmıştır. 137 temsilci ile TBB’de, İstanbul Barosunun temsil oranı tüm üyelerin 1/3’ünü oluşturmaktadır.

Nüfusu daha az olan barolardan mevcut sisteme gelen en önemli eleştiri TBB’deki temsil sisteminin adaletsizliğidir. Zira TBB, avukatların değil Baroların temsilini düzenlemektedir. Ancak 3 ilden gelen temsilciler ne ister ise TBB’de o olmakta ve diğer Baroların talepleri sayı dezavantajı nedeni ile dikkate alınmamaktadır. Kanunun gerekçesinde de bu hususa dikkat çekilmiş olup üyesi fazla olan baroların daha fazla sayıda üye göndermesi mümkün ve uygun görülmüş olmakla birlikte bunun makul olması öngörülmüştür. Barolar bu sınırın aşıldığını ifade etmektedir.

İl düzeyinde yapılan eleştiriler ise en fazla oyu alan grup dışındaki grupların hiçbir organda temsil edilememesidir. Son İstanbul seçimi üzerinden değerlendirecek olursak. Tüm oylar üzerinden yüzde 31,06 seçime katılanlar üzerinden %19,7 civarında bir oy ile 155 kişilik tüm noktalardaki temsil hakkının tamamını seçimi alan grup üyeleri oluşturmuştur. Yani yüzde 31 oy ile yüzde 100 temsil hakkına sahip olmuştur.

Ancak bu itirazlar çok uzun süreden beri özellikle seçimi kazanan grup tarafından görmezden gelinmekte ve Baroyu “Kale” olarak gören anlayış buradan vazgeçememek adına bu son derece antidemokratik sistemin devamını savunmaktadır. Öyle ki 1996 yılında dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın “nispi temsil” önerisini düzenlediği basın toplantısında son derece sert bir şekilde eleştirmiş ve “talibanlarınızı sevindirmek istiyorsunuz” şeklinde son derece terbiye sınırlarını aşan bir açıklama yapmıştır. İlginçtir ki baro ile ilgili düzenlemelerin konuşulduğu ilk günlerde bu videoyu mevcut İstanbul Baro Başkanı twitter hesabından paylaşarak aynı düşünceleri paylaştığını ifade etmiştir.

Baronun yönetiminin nasıl belirleneceği ile ilgili en önemli sorun burada yatmaktadır. Mevcut sistem antidemokratik ancak kazanan grup bundan taviz vermeden sayısal üstünlüğe dayalı sistemin devamını diğer grupların birçoğu nispi temsili savunmaktayken Ak Parti grubu Meclise her iki sistemden de daha farklı olan “Çoklu Baro” sistemini düzenleyen bir yasa hazırlamıştır. Yazımızın devamında yeni yasayı değerlendireceğiz. Ne getiriyor neler götürüyor.

[email protected]