''Yeni'' Azerbaycan mı?
Bu Pazar Parlamento Seçimleri yapılacak Azerbaycan’da.
Biz de bu “renkli” ortamı yerinde izlemek üzere, yola çıkmış bulunuyoruz.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, belki de “metal yorgunluğu”nu görerek, Parlamento’yu feshetmişti.
Seçim, bundan dolayı erken seçim.
“Yeni Azerbaycan” için yeni bir heyecan.
Ülke, petrol ve doğalgaz kaynaklarındaki “zenginlik” sayesinde ciddi miktarda dış ticaret fazlası veriyor.
Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 2018’deki ihracatı 17.9, ithalatı ise 10.3 Milyar ABD Doları.
10 milyon nüfuslu bir ülke için çok ciddi bir “artı” bu.
Mesele, gelir adaletinin sağlanmasında, refahın tabana yayılmasında.
Bunun için de, çok daha dinamik, çok daha hızlı, verimli bir sistemin oluşturulabilmesi gerekiyor.
Ve bunun için de, geçmişin yıpratıcı ve yavaşlatıcı etkisinden uzak kalan “iyi eğitim almış yeni nesil”den daha fazla istifade edilebilmesi.
Alışkanlıklar paslı çiviler gibi, çıkartılırken gacur gucur eder.
“Yaş” olarak değil de, “zihniyet” olarak “eski”de kalanlarla yeni yollarda yürümek zordur.
Azerbaycan, “Bolşevik Kafası”nın hâlâ etkili olmaya çalıştığı bir ülke.
“Eski Kafa”lı elemanların gitmemek için direnç göstermesi tabii.
Güçlü bir Devlet Adamı olan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, Başkan Yardımcısı ve Milletvekili olarak görev yapan eşi Mihriban Aliyeva ile birlikte yürüttüğü çalışmalar dikkat çekici.
Genç ve “ılımlı” kadroların öne çıkacağı bir yapıyı kuruyor bu ikili.
Kontrol yine “Merkez”de olacak, hatta “Merkez” daha da güçlenecek ve bu daha “dinamik” bir “ekip”le gerçekleştirilecek.
Hesap edilen bu.
Gençleştirme hamlesinin ne kadar işe yarayacağını kısmet olursa hep birlikte göreceğiz.
Sayın Aliyev, son yıllarda “gençleştirme” yolunda önemli adımlar attı.
Küresel rekabetin gittikçe kızıştığı ortamda, bu atmosferde iş üretebilecek çapta, çok iyi eğitim almış gençlere açılan alanları epeyce genişletti.
İdarede iyi yetişmiş gençlerin payını arttırdı.
Bu da, önleri “yaşlı kuşaklar” tarafından kesilmiş olan gençler arasında “heyecan dalgası” oluşturdu.
Seçimlerde, önemli bir bölümünü gençlerin oluşturduğu 1325 aday, 125 sandalye için yarışacak
Bir de “kadın aday” oranı her zamankinden fazlaymış, bu da “küçük” bir not.
“Bölgemizde” cinsiyet vurgularının gittikçe artmasına paralel bir durum.
AZERBAYCAN YÜKSELİŞTE
Tabii kaynaklara sahip olmanın avantajını “iyi” bir şekilde değerlendiren Azerbaycan’ın her alanda hızla yükseldiğini görebiliyoruz.
Sporun ve sanatın birçok alanında “yıldız” isimler dikkat çekiyor.
Ekonomisi de günden güne “güçleniyor” Azerbaycan’ın.
Doğalgaz ve petrol kaynakları bakımından böylesine zengin olan bir Devlet’in gittikçe güçlenmesi tabii bir durum, gelirler tabana ne kadar yansırsa o kadar memnun oluruz elbette.
Azerbaycan, yaklaşık 30 yıl önce bağımsızlığını kazandıktan sonra nice sıkıntıyla karşılaşmıştı.
SSCB döneminde “bağımlılığı zorunlu kılan” ekonomik yapı, “ani değişimi” hazmetmekte zorluk çekmişti haliyle.
Topraklarının Yüzde 20’sini kaybetmesine ve 1 Milyon kişinin kendi ülkesinde mülteci durumuna düşmesine sebep olan Ermenistan Terörü yüzünden büyük sıkıntılar yaşayan Azerbaycan, zaman içinde tabii kaynaklarından istifade etmeye başladı.
Azerbaycan 2005 yılından itibaren milli gelire ciddi bir şekilde yansıyan “enerji kaynakları” gelirleri sayesinde yeni bir döneme girdi.
GSYİH’de yüzde 9.3’e varan artış oranını dahi gören Azerbaycan, daha sonraki yıllarda petrol fiyatlarındaki düşmelerden dolayı girdiği sıkıntıları aşabilmek için kapsamlı reformlar gerçekleştirmeye çalıştı.
Ülke ekonomisini çeşitlendirmek amacıyla Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev önderliğinde hazırlanan stratejik yol haritalarını harekete geçirmesi sayesinde yeniden büyüme sürecine girdi.
Ülke ürün çeşitlemesini gerçekleştirse de, ihracat gelirleri açısından çok büyük oranda petrol ve doğalgaza bağımlı durumda.
Azerbaycan’da ekonominin büyük bir bölümünün devlet tarafından yönetilmesinin, pek çok kamu işletmesinin kendi alanlarında tekel niteliğinde olmasının, bunun da serbest piyasa ekonomisinin sağladığı “rekabet” imkânını ortadan kaldırmasının yapısal sorunlar olarak öne çıktığı belirtiliyor.
Bunun tersini söyleyenler de var; “Merkez’in güçlü tutulmasının Azerbaycan’ı dış tehditlere karşı daha güçlü kıldığı” görüşünü savunanlar…
“Devlet neyi ne kadar üretmeli” meselesi, tartışmalı bir mesele.
“İşi ehline vermenin önemi” ise tartışılmaz.
Siyaset ve bürokrasinin daha aktif, daha dinamik bir yapıya kavuşturulmasını önceleyen Cumhurbaşkanı Aliyev, iyi yetişmiş gençlere daha fazla sorumluluk vererek “Yeni Azerbaycan”a doğru yol almaya çalışıyor.
Azerbaycan’ın, son yıllardaki ataklarına devam etmesi kuvvetle muhtemel.
Ülkenin spor ve sanat alanlarındaki yükselişini net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz.
“Dost ve kardeş” Azerbaycan’ın “gençleşme” hamlesinin ne sonuçlar vereceğini gözlemlemek ilgi çekici olacak.
MİHRİBAN ALİYEVA’NIN YÜKSELİŞİ
Başkan İlham Aliyev’in, Başkan Yardımcısı ve milletvekili olan eşi Mihriban Aliyeva hakkında da çok şey okuduk ve duyduk bugüne kadar.
“Yeni Azerbaycan Partisi”nin dışındaki siyasi oluşumlarla “ülkedeki siyasi çekişmelerin” gerilimi azaltmayı ve “Yeni Azerbaycan” hamlesine destek verenlerin sayısını mümkün olduğunca arttırmayı hedefleyen Mihriban Aliveya’nın merhum Elçibey’in manevi hatırasına sahip çıkması “çok olumlu” bir yaklaşım olarak kayıtlara geçiyor.
Yapılanları bir anlamda “kızgın demiri soğutma” çabaları olarak da görebiliriz.
Cumhurbaşkanı Aliyev’in gücünü tahkim etmekle birlikte, Devlet’in hareket kabiliyetini arttırmayı hedefleyen yeni süreçte, “iyi eğitim almış” gençlerin öne çıkartılacak olması önemli.
“Kontrollü değişim” süreci ya da “Yeni Azerbaycan”a doğru yol alış.
Türkiye ve Azerbaycan’ın “huzurlu ve mutlu” olması, bölgedeki “yangının” söndürülmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Evet;
Azerbaycan’daki seçimleri yerinde izlemek üzere yoldayız.
Bakalım.