Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ocak 2015

YENİ ASGARİ ÜCRET KİMSEYİ MEMNUN ETMEDİ

5 milyon kişiyi yakından ilgilendiren 2015 yılının ilk yarısında uygulanacak asgari ücret, günlük 1,93, aylık 58 lira zamlanarak net 891 liradan 949 liraya çıkarıldı.

Yılın ikinci 6 ayı için ise net 1000 lira oldu.

Yıllık artış yüzde 12,3'ü buldu.

Ne işveren ne de işçi kesimi artıştan memnun.

İşverenler yüzde 4,5+4,5 zammında ısrar etti.

Hükümet, Orta Vadeli Program'da (OVP) asgari ücret artışını yüzde 3+3 olarak açıklamıştı.

Asgari Ücret Komisyonu yüzde 6+6'da karar kıldı.

Böylece hükümet önerisi ikiye katlandı.

İşçiler artışı "simit zammı" diye nitelendirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise 2002'den bu yana net asgari ücretin 382 oranında arttığını, Türkiye'deki nominal asgari ücretin şu an 8 Avrupa Birliği ülkesinden daha yüksek olduğunu söyledi.

Herkes kendi cephesinden haklı.

İşverenler için işçi ücretleri önemli bir maliyet kalemi.

Düşük olmasını istemeleri normal.

Hükümet de makro ekonomik dengeleri gözettiğinden asgari ücreti frenliyor.

Devlette asgari ücretle çalışan yok sayılır.

Dolayısıyla bütçeye yükü olmaz.

Aksine vergi gelirlerini artıracağından bütçeye katkısı bile olacaktır.

Ama başta enflasyon olmak üzere ihracat ve istihdamda sorun yaratabileceğinden endişe ediyor.

Asgari ücretteki ciddi bir artışın enflasyonu tetikleyebileceği, ihracatta rekabeti zayıflatabileceği, istihdamı daraltabileceği görüşü hakim.

Bilindiği gibi önümüzdeki dönem hükümetin birinci önceliği enflasyon.

Son yıllarda hedefi bir türlü tutturamıyor.

Bu defa kararlı.

Onun için ücret artışlarınasıcak bakmıyor.

Nitekim 2015 yılında memur maaşlarına yıllık ortalama sadece yüzde 6,09 zam yapılacak.

OVP'de asgari ücrette de bu oranda artış öngörülmüştü.

İşçi kesiminin bastırmasıyla zam oranı yüzde 12,3'e çıkarıldı.

Keza ihraç ürünlerimizin dış piyasalarda rekabet edebilmesi için de asgari ücret düşük tutuluyor.

Asgari ücretin yükseltilmesini engelleyen bir faktör de istihdam üzerindeki yükler.

Asgari ücret net 949 lira ama işverene maliyeti 1.202 lira.

Vergi ve sigorta primi adı altında 253 lira kesiliyor.

Asgari ücretin yükseltilmesinin istihdamı daraltmasından ve kayıt dışılığı teşvik etmesinden korkuluyor.

Kayıt dışılıkla ilgili bir parantez açalım.

Resmi kayıtlara göre çalışanların üçte biri kayıt dışı.

Vergi ve sigorta primi ödenmiyor.

Ayrıca bir nokta da dikkat çekici:

Asgari ücretle çalışanların sayısı toplam sigortalıların yaklaşık yarısına tekabül ediyor.

Pek inandırıcı değil.

Biliyoruz ki çoğu işletmede ücretler düşük veya asgari tutardan gösteriliyor.

Bu durum ise haksız rekabete sebep oluyor, işçisinin vergi ve sigorta primini düzgün ödeyen dürüst mükelleflerin cezalandırılması anlamına geliyor.

Bütün bu tespitleri bir tarafa not ederek ezcümle sözlerimizi şöyle bağlayalım:

Asgari ücret, eğer çalışan bir kişinin gıda, giyim, sağlık, ulaşım, konut gibi zaruri ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetecek seviyede değilse, kat etmemiz gereken daha çok uzun yolumuz var demektir.

[email protected]