Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Kasım 2020

Yeni anayasa mı geliyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis Grup toplantısında birçok önemli mesaj verdi.

"Cumhur İttifakı olarak 2023'e giden bu yolda yürümeyi sürdüreceğiz” ifadesi herhalde Ankara kulislerinde konuşulanların tümüne net bir cevap olmuştur.

Cumhur İttifakı’nın “açık ya da gizli pazarlık” üzerine kurulmadığını belirten Erdoğan, Millet İttifakı’nın HDP ile kurduğu gizli ittifaka gönderme yaptı.

Erdoğan, AK Parti'nin reform ve değişim adımlarının devam edeceğini söyleyerek kendi gündeminin çok farklı olduğunu bir daha gösterdi.

Reform söylemi çok önemli.

2016 yılında bu yana devlet “varlığını koruma refleksi” gösteriyor.

Adalet mekanizmalarını da sekteye uğratan FETÖ’nün tüm kurumlardan temizlenmesi ve devletin güvenlik-özgürlük dengesinde tartıyı “yeniden” özgürlüklerden yana ağırlaştırmak istemesi bir “tesadüf” değil.

Devletin varlığını riske sokacak bir yapının kurulmasının önüne geçildi.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi (CHS), güvenlik kaygılarının giderilmesini sağlayan en büyük adım oldu.

Bu reform çabalarını taçlandıracak en büyük girişim ise ancak yeni bir anayasa olur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Grup toplantısında “değinmediği tek konu” gündemdeki anayasa tartışmalarıydı.

Ümit Özdağ’ın İYİ Parti’den ihraç edilmeden önce İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖcü olduğu iddiasından hemen sonra kuyuya attığı “anayasa görüşmeleri” taşı Erdoğan’ın reform açıklamalarının gündemin gerisine düşmesine neden olmuştu.

Gündem bir anda “gizli” yapıldığı söylenilen anayasa çalışmasına kilitlendi.

Medyanın konuyu gündemde tutması ve muhalif partilerin birbiri ardına hezeyan uyandıran açıklamalarına bile tepkisiz kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tartışmalara girmemesi de bir “tesadüf” değil.

Türkiye’nin reformlara kaldığı yerden devam etmesini sağlayacak tek ve en büyük adım “anayasa değişikliği”dir.

Yeni bir anayasa için Cumhur İttifakı’nın oylarının yanında birkaç milletvekilinin desteği sağlanırsa referanduma gidilebiliyor.

Erdoğan’ın, muhalefetin Parlamenter Sisteme dönüş yolundaki taleplerine verdiği “Cumhuriyet döneminin en büyük reformu Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemidir. Hâlâ eski sistemi ısıtıp ısıtıp bize getiriyorlar. 200 yılı bulan bir arayışı MHP ile gerçekleştirdik.” diyerek yeni bir anayasa çalışmasında masaya getirilmeyecek tek maddenin CHS olduğunu söylemiş oldu.

2016 yılında Meclis’te uzlaşılan 63 maddenin yasalaşması için bir süreç devreye sokulabilir.

Konsensüsün sağlanacağı böyle bir adımla Türkiye’nin önü açılacak ve CHS’ne olan güven artırılacaktır.

Bülent Arınç’ın cübbeleri

TBMM Eski Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç’ın siyasette dönem dönem öne çıkan açıklamalar yaptığına şahit oluyoruz.

Bir siyasetçi için oldukça normal bir durum olan demeç verme veya röportaj yapmanın Bülent Arınç’ı öne çıran kısmı ise yaptığı açıklamaların “tonu ve farklılığında” gizli...

Sanki bir kimlik çakışması yaşıyor gibi Sayın Arınç.

Bir gün eski Meclis Başkanı sıfatını kullanarak “bütünleyici ve onarıcı” bir dil kullanmaya çalışırken başka bir gün AK Parti üyesi olduğunu hatırlıyor birden...

Arınç’ın, YİK üyeliğiyle olaylara üst perdeden yaklaştığı açıklamalar da oldu ama son dönemde siyasi kimliğinden sıyrılıp “hukukçu” kimliğini öne çıkararak “cübbemi giyesim geliyor” açıklamalarıyla daha fazla konuştuk kendisini...

Geçtiğimiz hafta Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest kalması ile ilgili yaptığı açıklamalar ve “Demirtaş’ın “Devran” kitabını herkesin okuması gerekir” söylemi elbette herkes için oldukça “marjinal” bir çıkış olarak algılandı.

YİK üyeliğinden istifa etmesi sürecinin öncesinde ve sonrasında yaşananlar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları herkese şunu hatırlattı:

“Kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adına konuşamaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir şeyi savunmak ya da reddetmek isterse kendisi pek tabii gerekli açıklamayı yapabilir.”

Zaman zaman bürokrat ve siyasilerden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından beyanda bulunanlar oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hepsine aynı tepkiyi verdi.

Olağan bir durum.