Yedinci Oğul
Sezai Karakoç'un Masal adlı şiiri şöyle başlar: "Doğu'da bir baba vardı/Batı gelmeden önce/Onun oğulları Batı'ya vardı." Babanın u2013büyükten küçüğe doğru- her oğlu sırasıyla Batı kapısına varır ama bir şekilde onun tarafından ikna edilir/kandırılır/kişiliksizleştirilir/öldürülür. Son oğul çareyi, yarı beline kadar kendini toprağa gömüp kimliğinden vazgeçmemede bulur ve kurtulur. Şiir boyu, sanki her oğul Tanzimat'tan günümüze Batı'ya yolculuğa çıkmış siyasal tarihimizin farklı bir evresini seyrederiz.
Medeniyetler arasındaki çatışma, ekonomik olduğu kadar kültüreldir deu2026 Bir bakıma, her devlet, kendi hegemonyasını güçlendirip genişletirken aynı zamanda kültürel tevarüs araçlarını güncelleştirme ve yayma kaygısı da taşır. Zaten siyasi otoritesini derin kültür ögeleriyle buluşturup bezemeyen her sistem er ya da geç çökmeye mahkumdur. Kaldı ki birey olarak da devlet olarak da iktidara sahip olmak, varoluşunu benimseterek dünyayı kendine göre düzenlemek demektir.
Türkiye, dünya tarihinin ileride altını özenle çizeceği ciddi bir dönemeçten geçiyor. Batılılaşma sürecinin başından itibaren yenileşme çabalarına virüs gibi bulaşıp her kertede bünyeyi güçsüz bırakan bir yığın vesayetin üstesinden gelmeye çalışıyor. İçeride ve dışarıda yüzlerce yıldır mayalanmış bu vesayet odakları neredeyse kabuk bağlayıp artık bünyenin parçasına dönüştüğünden, ülkenin dirilişine yönelik her hareket aynı zamanda bir cerrahi operasyon gerektiriyor. Kimi büyük ve müzmin, kimi nispeten küçük ve halledilmesi daha kolay görünen bu vesayetlerin her biri ayrı bir çaba, emek, hatta risk gerektirmekle kalmıyor, üstelik bir de yorgunluğa dönüşüyor. Belki Ak Parti'de, üç beş yıla bir kan değişiminin temel sebeplerinden biri buu2026
Bazen galipken mağlup, bazen mağlupken galip olursunuz. Ak Parti, konjonktürel sorunlarını, kucağında bulduğu devasa siyasal meseleleri çözerken kendine hep şu soruyu sormak zorundadır: Peki ya kültüre, medeniyete, değere ait olanlar?.. Ak Parti iktidar ama adaletsiz bir hukuk sistemi olmamalıdır. Ak Parti iktidar ama zengin ile yoksul arasındaki makas açılmamalıdır. Ak Parti iktidar ama adi suçlar artmamalıdır. Ak Parti iktidar ama maarif sisteminde niteliksiz bireyler yetişmemelidir. Ak Parti iktidar ama kendini çaresiz, kimsesiz, sahipsiz addeden kitleler olmamalıdır. Ak Parti iktidar ve kimsesizlerin kimsesi olmalıdır. Ancak o zaman galip gelir, ancak o zaman başarmış olur, ancak o zaman kendine, medeniyet havzasına ve tarihine gönül rahatlığıyla yüzünü dönüp 'evet, başardım!' diyebilir. Unutmayalım ki karşımızda başkalarının yarasını göremeyecek kadar kör, başkalarının acısını duyamayacak kadar hissiz, başkalarının çığlığını işitemeyecek kadar sağır, başkalarının düşüncelerini dinleyemeyecek kadar tahammülsüz bir medeniyet var.
Bütünüyle siyasal başarıya endekslenmiş bir iç dünya olsa olsa günü kurtarır ama asla zamanın efendisi olamaz. Siyasal aklın yanına inanç, medeniyet, kültür ve sanat aklı eklendiğinde ise gün değil 'bütün' kurtulmuş olur. Şiir şöyle biter: "O nurdan bir sütuna döndü göğe uzandı/Batı bu sütunu ortadan kaldırmaktan aciz kaldı". Kötülüğü aciz bırakacak bir iyiliğe ihtiyacımız var. Doğunun yedinci oğlunun inanç sütunlarına, başka değilu2026
