Yedi Güzel Adamın Hikayesi
Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik! Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in ideali olan bir gençlik. İmanlı, azimli, dürüst, girişken ve üretken bir gençlik. Bu gençliğin hikayesi uzundur. Bu gençlik, Büyük nehirlerin kıyısından büyük şehirlerin ortasına bir tayf gibi inenlerin hikayesi. Bu gençlik Maraş'tan, Diyarbakır'dan, Siverek'ten, Ergani'den, Urfa'dan, Erzurum'dan yola çıkanların hikayesi.
Bu gençlik Necip Fazıl'ın etrafında kenetlenir. Onun tefekkürü ile donanırlar ve adam gibi adam olurlar. Hepsi de birer güzel adamu2026 Bu gençliğin ilk hikayesi şu olmalı bence. Sezai Karakoç, üniversite okumaya gittiğinde onun asıl amacı Necip Fazıl'ın yanına gitmektir. Gider onu görür ve efendim ben falancanın oğlu, Büyük Doğu'nun abonesi Ahmet Sezai Karakoç. Üstad, bu genç adamı kucaklar, öper ve gözyaşları döker. Çünkü onun Büyük Doğu ideali tohum saçmıştır.
Necip Fazıl'dan el alan Sezai Karakoç artık Diriliş Dergisini çıkarmaktadır. Ve yanında Yedi Güzel Adamın isim babası merhum Cahit Zarifoğlu çalışmaktadır. Biz, meselenin tam da burasına kulak kabartalım. Bir vakit Sezai beyle Yedi Güzel Adamı sorduğumda bana "Yedi Güzel Adam'ın" yazıldığı Diriliş dergisini uzattı. Merhum Cahit Zarifoğlu şiiri daktiloyla yazıp kendisine uzattığında şunları söylemişti. "Efendim bu şiirde üstadımız Necip Fazıl, siz ve biz varız. Şiiri yazan kişi böyle söylediği için ona itibar etmek zorundayız. Ama daha sonra bunlar Necip Fazıl'ın gözünde yedi güzel adam olduklarını söyleyerek bu yakıştırmayı yapmışlardı.
Aslında şiirin soyut bütünlüğünü unutuyoruz. Şiir, Kuran-ı Kerim'de Ashab-ı Kehf kıssasının anlatıldığı Kur'an-ı Keru00eem'in on sekizinci su00fbresine, Kehf su00fbresini anlatıyor. Cahit Zarifoğlu'nun şiirini biraz derin okuyunca anlıyoruz.
"Bu insanlar dev midir
Yatak görmemiş gövde midir
Bir yara açar boyunlarında
Kolkola durup bağırdıklarında
-Ya kurbanın olam
Dağlar önüme durmuş
Ki dağlanam
Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
Durdular ite çakala karşı yarin kapısında"
***
Bu şiirde Kehf Suresindeki ayetlere telmih vardır. Su00fbrenin 9-26. ayetlerinde bildirildiğine göre, putperest bir kavmin içinde Allah'ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç bu inançlarını açıkça dile getirip putperestliğe karşı çıkmış, taşlanarak öldürülmekten veya zorla din değiştirmekten kurtulmak için mağaraya sığınmışlardır. Yanlarındaki köpekleriyle birlikte orada derin bir uykuya dalan gençler 309 yıl sonra uyanmışlardır. Bu süre Kur'an-ı Keru00eem'de, "Onlar mağaralarında 300 yıl kaldılar, dokuz da ilave ettiler" şeklinde belirtilmektedir. 300 yıla 9 ilavesi, şemsu00ee takvimle belirtilen sürenin kameru00ee takvime göre ifadesi olarak değerlendirilmiştir. Bu gençlere halk arasında "Yedi Uyurlar" denilmektedir.
Şimdi burada -Yahudilik'te ve Hıristiyanlık'ta da var olduğu ve Kur'an-ı Keru00eem'de özlü olarak tekrarlandığı anlaşılan Ashab-ı Kehf kıssasıyla müminlere verilmek istenen mesaj, ana hatlarıyla şunu söyleyebiliriz: İman küfür mücadelesinin öteden beri hep var olduğu, inananların her devirde zulme uğramalarına rağmen batılın hakka asla galebe çalamadığı, samimiyetle iman edip İnançlarının gereğini yaşayanları Allah'ın mutlaka başarıya ulaştırdığı ve nihayet her şeyi yoktan var eden Allah'ın insanları yeniden diriltmeye muktedir bulunduğudur.
Şimdi Yedi Güzel Adam Hikayesi ve yedi güzel adam sayısı yediden fazla çıkıyor. İlginçtir Kehf mağarasında 309 yıl uyuyan gençlerdin de bazı rivayetlere göre sayısı yediden fazladır. Ve buradan günümüze geleceğiz. Sayısı yedi, dokuz fark etmeyen bu gençler altmışlı yetmişli yıllarda ülkemizin kaosa sürüklendiği sağ-sol çatışmalarında kenara çekildiler, sokak kavgalarından uzak durdular, sokaktan uzak durdular. Çünkü Sokak karanlıktır, dedikoduların mekanıdır. Ve bu gençler ülkemizin milletimizin yarınları için kafa yordular, kafa yordukları için hepsi yedi güzel adamdırlar.
Cumhuriyet dönemi kültür ve edebiyat alanında Yedi Meşaleciler literatüre girmiş. Sezai Karakoç'u ikinci Yeniye bile almıyorlar. Bizim mahalleden kimse girmemiş!!! Biz artık kendi edebiyat kuramımızı kendi edebiyat kurgumuzu yapalım. Yedi Güzel Adamımız literatüre girmeyi hak etmiyor mu. Bu güzel adamların etrafında dolaşan biz gençler için o kadar güzel eser bıraktılar. 'İslami Edebiyat' daha doğrusu İslam'ı anlatmanın enstrümanını oluşturdukları için bu güzel adamları hayırla yad ediyoruz.
TRT'yi de Yedi Güzel Adam Dizisi için tebrik ediyoruz. Rical-i ekrem'e çağrım şudur. Ülkemiz birçok alanda çağ atlarken ne yazık ki ilim, sanat, edebiyat ve kültür alanında ketum bir duruş sergiliyor. İnşallah bu dizi ile maku00fbs talihimiz yenilecektir.
Not:Yedi Güzel adamın hemşerisi olan Şanlıurfa Büyükşehir belediye başkanı seçilen Celalettin Güvenç beyi tebrik ediyorum. Kendisinden de Urfa için kültür ve sanat alanında önemli hamleler bekliyoruz.
Not:Şair Recep Garip Abimiz bu gün Malatya Kitap Fuarında kitaplarını imzalıyor.