Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Eylül 2015

Yazıklar Olsun Size!

Gezi olaylarında sokakları savaş alanlarına çevirmeye kalkan, ülkeyi kaosa ve karmaşaya sürüklemeye çalışan bazı art niyetli iç ve dış odaklar o günlerde gerçekleştiremedikleri hain planlarını şimdi tekrar devreye sokarak ülkeyi tekrar bir bataklığa mahkum etmek istiyorlar. O bataklığın adı: terörü tırmandırarak iç savaş ve iç karmaşa çıkarmak, ülkede bir siyasi boşluk üreterek geçmişte ancak askeri darbelerle mümkün olan iktidar devirme girişimlerini şimdi postmodern yöntemlerle gerçekleştirmek.

İktidar partisi ve Erdoğan'ı iş başından uzaklaştırmak isteyen çevreler bugüne değin her türlü yolu denediler. Baktılar ki mevcut planlarla bu iş olmayacak. Şimdi terörü tırmandırarak bu emellerini gerçekleştirmek istiyorlar. PKK terörü üzerinden Erdoğan'ı vurmaya kalkan çevreler, her nedense PKK ile aynileşen ve aralarında neredeyse hiçbir fark kalmayan HDP hakkında tek bir söz etmiyorlar. Ülkeyi kana bulayan kirli ellere iki çift laf etmeye yüreği yetmeyenler bugün bütün bu olup bitenden mevcut hükümeti ve Erdoğan'ı sorumlu tutuyorlar.

"Siyasi ikbalim pahasına da olsa çözüm sürecinin arkasındayım, yeter ki kan dursun, silahlar sussun" diyen bir cesur siyasetçiye kalkıp da "bütün bu olup bitenlerden sen sorumlusun" demek olsa olsa büyük bir haksızlıktır.

Silahların sustuğu dönemde, terör örgütünü yeterince takip etmeyerek, var güçleriyle yığınak yapmalarından, oraya buraya mayın döşemelerinden, dağlarda ve şehirlerde güçlenmelerinden bihaber olmaktan ötürü kimi devlet yetkililerini ve kurumlarını eleştirebilirsiniz. Ancak bütün bu terör olaylarını Erdoğan'a mal ederek bu işten siyasi rant sağladığını ima etmek, 400 vekil meselesini şehit cenazeleriyle yan yana getirerek çirkince iftiraya yönelmek ancak ve ancak şuursuzlukla açıklanabilecek davranışlardır.

Bütün bu olup bitenler karşısında özellikle bir kısım medya kuruluşlarının takındığı tavır ise içler acısıdır. Söylenmemişi söylenmiş gibi göstermek, yapılmamışı yapılmış gibi lanse etmek, fail ararken hedef saptırmak ve olaylarla ilişkisi olmayan insanları karalamak ne yazık ki sıradan basit bir hadise haline geliverdi. Maalesef basın ahlakı ise yerlerde sürünmektedir. Gerçi Türkiye'de medya ahlakı, medya etiği yoktur. Türkiye'deki dev medya kuruluşları birer savaş ve çıkar kulesidir. Halkın haber alma özgürlüğüne hizmet eden yayın kuruluşu mumla aranmaktadır.

Medya üzerinden Meşru hükümete ve seçilmiş Cumhurbaşkanına karşı yürütülen savaşla PKK terörü üzerinden ülkenin bütünlüğüne, devletin dirliğine karşı yürütülen savaşın paralellik arz etmesi, öbür yandan milletin değerlerine ihanet eden bir takım okyanus ötesi şebekelerin bu fitne odaklarıyla işbirliği yapması bir tesadüf olmasa gerektir.

Gözü kararmış bir Erdoğan düşmanlığının, insanı, ülkeye ihanet edebilecek kadar rijit bir çizgiye savurması ne yazık ki ürkütücü boyutlara ulaşmış vaziyettedir. Bu gözü dönmüş nefret karşısında insanın nutku tutuluyor. Bir kısım yayın organları hükümet çevrelerini hukuki ve meşru girişimlerinden dolayı AB'ye, Batı'ya şikayet ediyor. Sanki T.C Devleti düşmanı hain batılı odaklara şirin gözükmeye çalışarak jurnalcilik yapıyorlar. Her fırsatta Türkiye aleyhine propaganda yapan batılı yayın kuruluşlarıyla neredeyse aynı tonda ve aynı üslupla habercilik yaparak büyük bir ihanete imza atıyorlar.

Dünkü gazeteleri şöyle göz ucuyla bir tarayın, vehameti orada göreceksiniz. Bu ülkenin evlatları nasıl oluyor da, kalkıp bir başka ülkenin, vatandaşlarımızı casuslukla suçlayıp cezaevinde çürütmeye kalkması karşısında, adeta onların diliyle habercilik ya da yayın yaparak böylesine vahim bir hataya imza atıyorlar. Vakt-i zamanında, Milli şuur, milli duyarlılık diye bas bas bağıran bu zevata ne oluyor ki şimdilerde Alman hükümetinin casuslukla suçladığı vatandaşlarımız hakkında Alman basınının bile sunmayacağı bir üslupla, adeta kraldan çok kralcı kesilerek bu kişiler hakkında tezviratta bulunarak "oh iyi yaptınız tutuklamakla" demeye getirebiliyorlar.

Yazık çok yazık! Böylesi korkunç bir şuur kayması, böylesine gayr-ı milli bir hezeyan tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir. Kendi insanını bir başka ülke nezdinde tu kaka ederek, suçlayarak, hedef tahtasına oturtarak insanların hayatlarıyla ve ailelerinin huzuruyla oynamak olsa olsa aymazlıktır, hainliktir. Yazıklar olsun size!