Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Aralık 2020

Yazarlıkta Beşinci Yıl

Aralık ayı başında 500 üncü yazıyı kaleme almıştım. Bugün ise Beşinci yılı doldurduk bu köşede. Beş yıldır içinizde bu köşeyi aksatmadan okuyan var mıdır bilmiyorum. Kaç kişidir onu da bilmiyorum. Beş yıldır 506 yazı kaleme almışız.

İnşallah okuyucularımıza incir çekirdeğini dolduracak kadar da olsa faydamız dokunmuştur. Sürekli okurlarımızın hakikaten görüşlerini düşüncelerini öğrenmek isterim. Yazdıklarımızdan arkaya ne kalıyor, faydasının derecesi nedir, aktarabildiğimiz bilgiler neler oluyor, cevabını arayıpta bulamadıkları sorular neler? Gibi sorular. Hakikaten fikirlerini düşüncelerini öğrenmek isterim. Beş yıldır ister sürekli ister ara sıra bu köşedeki yazılarımı okuyan arkadaşlar [email protected] adresine duygularını yazarsa sevinirim. Bizde böylece kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım. Ekmeğini yediğimiz araştırma ve kamuoyu yoklama mesleğini böylece kendimize de uygulayalım ki daha faydalı olacak şekilde konuları kaleme alalım.

Ömrümüz gazetecilikle geçti. Üniversite ikinci sınıfta başladığım bu meslek bulaşıcıdır. İçi bizi dışı sizi yakar. Bu mesleğin farklı branşları vardır. Biz muhabirlik bölümünde yoğrulduk. Yıllarca yazarlık aklımızdan geçmedi. Dedim ya bulaşıcıdır. Her ne kadar 2007 yılında meslekten uzaklaşıp araştırma sektörüne geçsek te gündemden düşmek yerine yine gazeteciliğin yakından ilgilendiği alanda faaliyetle uğraştığımızı gördük. Hatta zaman zaman gazeteciliğe bilgi kaynaklığı yapan alan. Halkın gündemine hakimiyeti getirdi yeni faaliyet alanı.

Hem halkın temel problemlerine vakıf olup hem de dünyada ve Türkiye’de ki gelişmeler hakkında vatandaşın görüş düşence ve fikirlerini ilk elden karar vericilerden de önce öğrenme gibi çok zevkli bir alan.

Bir dostum 2015 yılı Aralık ayının sonuna doğru Ankara gelmişti. Daha önceki gelişlerinde de konu gündeme gelirdi. Bu gelişinde de de emri vaki bir şekilde Pazartesi gününe kadar iki yazı kaleme al ve e-mail den atarsın diye söz alıp gitti. O tarihe kadar yazarlık sayılacak bir tecrübem olmadığından aslında çekindim. Sözde verdik. Artık kaçışta yok. Söz sözdür deyip başladık. İşte o başlayışın üzerinden Beş tam yıl geçmiş. Bir yazının dışında da bugüne kadar şükür sansür yemedik. O yazıyı da muhatabına zaten basın müşaviri üzerinden gönderdim.

Başta Patronumuz Ali Adakoğlu olmak üzere bütün gazete yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum. Yazarlık deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü her yazdığınız dan memnun olanlar olduğu gibi rahatsız olanlarda oluyor. Hatta gazete yönetimine “Bu adama niye yazdırıyorsunuz?” diyenlerde oluyor. Bizler içinde gazete yönetiminin bu tür sorulara muhatap olduklarını bizlere aksettirmeseler de ilk yazılardan itibaren muhatap olduklarını biliyoruz. Onlar bu tür müdahaleler karşısında dik durmasalar sizlerin karşısında Beş yıldır olamayız.

O nedenle yöneticilerin hepsine ve bu köşe yazılarının öncülüğünü emri vaki ile yapan dostuma çok teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü gazetecilikte elde ettiğimiz tecrübeleri bu vasıta ile siz okurlara aktarma imkanı bulduk. Hepsinden ötesi bu süre zarfında bakış açılarım, ufkum bir kat daha arttı. Benim için hayata olaylara bakışım değişti.

Yazarak öğrenmeye elimiz kalem tuttuğu sürece devam inşallah.

Kalın sağlıcakla...