Dolar (USD)
34.46
Euro (EUR)
36.36
Gram Altın
2960.70
BIST 100
9259.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Kasım 2024

​Yazarlar Günüymüş

Dünya yazarlar günüymüş. Yazarların günü niçin olur ki? Yazar dediğin dertli adamdır, dertli insandır. Yazmasaydım ölürdüm, diyen cinstendir yazarlar… Yazdıklarından ötürü ötekilenen, cezalara çarptırılan, sürgüne gönderilen yazarları biliyoruz. Daha büyük zulümlerle karşılaşan yazarları da biliyoruz. Kalemin dimağı bozulmasın niyetiyle sözü burada kesiyoruz.

Bundan birkaç yıl önce yine aynı köşede bir çağrıda bulunmuştum. Neden Yazarlar Günü yok diye. Anneler günü var da babalar günü var da aklına gelebilecek bütün günler var da niye yazarlar günü yok, diye yazmıştım o zamanlar… Bu çağrıma Esenler Belediyesi Kültür Müdürlüğü kulak vermiş ve günü olmayan yazarlar için bir gün belirlemiş.

1 Kasım Dünya Yazarlar günü…

Dünya yazarlar günü böylece 1 Kasım'da kutlanır olmuş,

Sene 2022.

Bir müddet sonra kargodan bana bir paket geldi. Paketi açtım. Esenler Belediyesi Kültür Müdürlüğü yazıyor. Tahmin ettim. Esenler Belediyesi neden yazarlar günü yok yazımdan dolayı fakiri de unutmamış. Çam sakızı çoban armağanı bir hediye ile birlikte belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun yazarlara hitâben bir mektubunu da göndermişler. Alicenaplığından ötürü Tevfik Başkana ve Kültür Müdürü Hüseyin Cerrahoğlu Beye teşekkür ediyoruz.

Dünya yazarlar günü benim nazarımda böyle kutlanmaya başlandı. Doğrusunu isterseniz Yazarlar günü olsun istemezdim. Hatta o yazımda şöyle demiştim.

“Şimdi işgal edilmemiş bir gün arıyorum.

Yazarlar için.

Durun durun

Bekir Urfalı’nın teklifi uyar mı acaba

“29 Şubat olsun Yazarlar Günü”

Kimseler daha kirletmeden bugünü,

Alın diyordu üstad, alın erkenden.

Bilmem 28 Şubat soğuğu yemişim ben

Kalır mıyım 29 Şubat’a?

Ya da dört yıl bekler miyim daha?”

Biraz şiirimsi olduğundan dolayı cümleleri alt alta aldığım doğrudur.

Yazarlar, her gün değil de dört yılda bir hatırlansın istemiştim. Bir arkadaşım 29 Şubatı kimsenin istemediğini, atıl olan bugünün Yazarlar Gününe yakışacağını teklif edince ben de sıcak bakmıştım doğrusu.

Bana soracak olursanız 29 Şubatın olması daha efdaldi. Ama 1 Kasım Dünya Yazarlar Günü olsun diyenlere sesimizi çıkarmıyoruz. Çünkü yazarların da bu ülkede

işçiler gibi mimli bir tarafı var. Bir yere yazar geldi mi herkes kendi vechesinde huylanır, düşünür, kaygılanır, tedirgin olur. Acaba bu yazar niye geldi, diye bir korku sarmalına hapsolur oradakiler. Yazar ise suskunluk sarmalındadır. Düşünür, gözlemler, eline kalemi alır,fotoğraf çeker. Gah müfettiş, gah polis gah bekçi hüviyetindedir o mekanda.

Burada yazarların günü ile işçilerin gününün birbirine benzeşen yanlarına vurgu yapalım.1 Mayıs İşçi günü-bayramı denildi mi bütün alışveriş merkezleri, resmi daireler hatta diğer mekânlar bir koruma kalkanına bürünür. İşçilere bir tek meydanlar terk edilir. “Biz oradayız, haklarımız için meydanlardayız.” diyerek meydanlardan ayrılıyorlardı.

Korkarım yazarlar günü de işçiler günü gibi olur. Bir konferans, bir tören, bir şölen ve ben yazarsam iyi yazarım abi sloganlarıyla bitirilir. Her ne kadar çoğu çevreler kalem ehli yazarla kalemini menfaatine dönüştüren, köşeyi dönen yazarı bir kefeye koysa da bizim burada yazdıklarımız kalem ehli yazara matuftur.

Yazarın derdi olur, derdi olan yazar olur. Tıpkı davası olan adamın dava sahibi olduğu gibi.