Yayıncılar nöbette
Hiç bırakmadılar ki nöbeti. 15 Temmuz'dan beri, hatta 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana yayıncılarımız sapasağlam ayakta. O diriliş ve direniş gecesinde ve ondan sonraki vatan nöbetlerinde de onları gördük. Öndeydiler, yürüyüşteydiler, ellerinde bayrak sabahlara kadar nöbetteydiler. Kah Saraçhane'de, bazen Vatan Caddesi'nde, Köprü'de ve meydanlardaydılar.
Nöbet belli. Günün 24 saati, senenin 365 günü, yani ömür boyu sürecek bir teyakkuz hali. Yayıncılar ne yapacak bu kutlu nöbette? Elbette onlara düşen en büyük görev, yüzyıllık ihaneti, büyük istiklal ve istikbal mücadelesini kitaplara yansıtmak. Bazıları çer çöp davasını bahane ederek Taksim'deki ve diğer bölgelerdeki yağma olayları hakkında yüzlerce uyduruk gezi kitabını piyasaya sürerken şüphesiz "15 Temmuz Zaferi" eserleri de kitapçı raflarını süsleyecek. Hatta şimdiden o kapaklar vitrinlerde görünmeye başladı bile. Hasbelkader yayıncılık mesleğinde bulunan biri olarak acaba neler yapılabilir diye düşündüm. Bazı düşüncelerimi burada başlıklar halinde naşir dostlarımla paylaşmak istiyorum. Ola ki, bu teklifleri münasip görüp uygulamaya başlarlar.
Ders ve yardımcı ders kitapları: 15 Temmuz Darbe ve İşgal Teşebbüsü, mutlaka 2015-1016 ders ve yardımcı ders kitaplarında yer almalı, gerekirse kitapların sonuna ekler yapılmalı ve çocuklarımız aydınlatılmalıdır. Şüphesiz önümüzdeki yıl çok daha geniş bir şekilde bu konu kitaplarda yer bulacak. Hatta "Vatan" veya "Vatandaşlık" bence ilk, orta ve liselerde mecburi ders olarak okutulmalı. Vatan sevgisi ve şuuru bütün çocuklarımıza, gençlerimize etraflı bir tarzda verilmelidir. Darbe tarihleri, sözlük ve ansiklopedileri hazırlanmalıdır.
Roman, hikaye ve şiir kitapları: Birçok yayınevi, roman, hikaye, şiir kitapları yayınlıyor. Şair ve yazarlarımız da, bu vatanın evlatları olarak duygu ve düşüncelerini şüphesiz eserlerinde dile getireceklerdir. Bence yaşadıklarımızı başarıyla kaleme alan tiyatro yazarlarının eserleri de basılmalı. Eylül ve Ekim aylarından itibaren bu kitaplar yayımlanıp sergilenmeli ve tanıtılmalıdır.
Fuarlarda ana tema: Önümüzdeki aylardan itibaren Türkiye'nin başta İstanbul ve Ankara olmak üzere diğer birçok şehrinde düzenlenecek olan kitap fuarlarında ana tema, "Vatan, Bayrak, Şehitlik, Demokrasi" olmalıdır. Fuar alanlarında düzenlenecek konferans ve panellerde bu meseleler konuşulmalı. Fuarlara davet edilecek yazarlar, dinleyicileri aydınlatmalı. 15 Temmuz madem ki bizim için yani Türkiye için bir milat. Ve ülkemiz bütün müesseseleriyle adeta yeniden şekilleniyor. Öyleyse yayın dünyası da bu meseleye bigane kalmayacaktır. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda katılımcı olan yabancı yayıncıların dikkati de bu yayınlara çekilmeli ve tercüme ettirilmelidir. Türkiye'de yazılan muhteşem destan, başta İslam ve Türk dünyası olmak üzere, Batıya ve bütün dünyaya aktarılmalıdır. İstanbul ve Ankara'daki büyük fuarlara Cumhurbaşkanı, Başbakan, Kültür ve Milli Eğitim Bakanlarının katılması mutlaka sağlanmalıdır.
Çocuk kitapları: Çocuk yayıncılığı Türkiye'de son yıllarda çok gelişti. Çocuk kitapları artık ülkemizde büyük rağbet görüyor. Yeni basılacak çocuk masallarında, hikayelerinde, romanlarında, çizgi romanlarında Türkiye sevgisi derinlemesine anlatılmalı. Darbelerin ve darbecilerin kötülük ve ihanetleri dile getirilmelidir. Çocuklar için dergi çıkaran yayıncılar konuyu gündemde tutmalı ve genç beyinlere hakikatleri aktarmalıdır. Bu konuda kültür, sanat ve edebiyat dergileri örnek oldu. Çoğunun ağustos sayısı 15 Temmuz Özel Sayısı olarak çıktı. Bazıları bölüm yaptı. Ama hiç biri lakayt kalmadı. Çocuklar, gençler için düzenlenecek edebiyat yarışmalarında tema vatan, bayrak, şehadet olmalıdır.
Kitaplar görüntülerle desteklenmeli: Fotoğraf veya belgesel tarzda hazırlanmış olan 15 Temmuz Gecesi ve ondan sonraki şahlanış mitingleri, vatan nöbetleri, bilhassa 7 Ağustos Yenikapı mahşeri kalabalığının renkli fotoğrafları, cd'lerde toplanmalı ve hazırlanan darbe kitaplarıyla birlikte okuyuculara sunulmalıdır. Bu kıymetli çalışmaların bir kısmı, bazı gazeteler tarafından satın alınarak okuyucularına hediye olarak dağıtılabilir. Böylece iyi bir kültür faaliyeti gerçekleşirken halkımız da emek mahsulü eserlerle bilgilenmiş olacaktır.
Yayıncıların sohbetleri: Yayıncılar kültür hayatını dipdiri ayakta tutan çok önemli bir mesleği icra ediyorlar. u00c2deta ülkenin irfan ve medeniyet hayatını şekillendiriyor, yönlendiriyorlar. Dolayısıyla kendi aralarındaki diyalog daha sağlam olmalıdır. Babıali semtinde uygun bir mekanda ayda bir sohbetler düzenlenmeli, bu toplantılara iştirak eden yayıncılar, mesleku00ee dayanışma ve istişarelerini artırmalı, sektörün acil temel meselelerini konuşmalıdırlar.
Yayıncı kisvesi altında ortalıkta dolaşan FETÖ yayınevleri tamamen kapatılırken kurdukları haksız dağıtım ağı da çökertildi. Alfa, Akıl Fikir, Bilge Kültür, Boğaziçi, Can, Çağrı, Damla, Dergah, Doğan, Erdem, İnsan, İz, Kaknüs, Kapı, Kitabevi, Mihrabat, Nar, Nesil, Ötüken, Yağmur, Yapı Kredi, Yeditepe ve diğer yayınevi yöneticilerinin, 15 Temmuz'a dair kitapları kültür hayatımıza titizlikle kazandıracaklarına inanıyorum. Elimizden bırakamayacağımız o kıymetli eserleri şimdiden büyük bir heyecan ve şevk içinde bekliyor, bu çalışmalara emek verecek yazar ve yayıncı dostlarımı şimdiden kutluyorum.