Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Nisan 2022

"Yavuz Ağıralioğlu, Koray Aydın" Operasyonu üzerine

Akit TV Yayını’nda, Program Yapımcısı Sabri Balaman tarafından sorulunca,

İyi Parti’de neler oluyor?” tartışmalarına girdik.

Yayından sonra arayan dostlar da, konuyu bir köşe yazısında ayrıntılı olarak ele almamı talep etti.

Tamam, öyle yapalım:

*

Partinin “güçlü” isimlerinden Koray Aydın’ın bir mânâda “tenzil-i rütbe” operasyonuna muhatap olması, dikkat çekici bir gelişme elbette.

Koray Aydın’ır, bir vakitler Genel Başkan Meral Akşener için neler neler söylediği üzerinden birçok değerlendirme yapıldı, yapılıyor.

Ben, “Şu şunun için şunu demişti, bu bunun için bunu demişti…” muhtevalı atışmaları pek de anlamlı bulmuyorum.

Buralarda lâf dolaştırmak, “ucuz sosyal medya atışmalarının” ötesine götürmez bizi…

İşimiz, olan bitenden “geleceğe” dair mesajları almak.

Neler oluyor?”dan ziyade “Niçin oluyor?” sorusuna cevap aramak.

Koray Aydın’ı “kaydırmak” hangi “proje”nin icabıdır?

Epeyce bir süredir “tenzil-i rütbe” operasyonuna maruz kalan Yavuz Ağıralioğlu’nun, Başkanlık Divanı’nın dışına atılması bundan sonrasına dair hangi mesajları vermektedir?

Yavuz Ağıralioğlu, “ontolojik” problemleri olan İyi Parti’ye katkı sağlayan bir isimdi.

Bir isimdi” diyorum.

Zira…

Bu kadar örselendikten sonra, o yapı içindeyken söyleyeceklerinin ağırlığı büyük ölçüde azaldı.

Başkanlık Divanı dışına itilmesinden sonra, “İstifa edecek misiniz?” sorusuna verdiği, “Niçin istifa edeyim, Genel Başkan görev verince iyi oluyor da, görevden alınca kötü mü olacak yani?” yollu karşılık da ağırlığını arttırmayacaktır.

Lider ne yapmışsa kabulümdür!” tarzı, MHP gibi “köklü” partilerde siyaset yapanlara güç verir.

Bu duruş, MHP'de "töreye bağlılık" olarak değerlendirilir.

İyi Parti ise “töre partisi” değildir!..

*

Yavuz Ağıralioğlu siyasetin tıkandığı noktalarda

köprü” olabilecek ağırlığa sahip bir isimdi.

Maalesef çok örselendi.

Gelinen noktada orada kalsa bir dert, ayrılsa bir başka dert.

Ona severek destek verenler, “Zamanında istifa etseydi, ağırlığı çok daha fazla olurdu!” diyorlar.

*

Sorumuza gelelim:

“İyi Parti’deki değişikliklerin sebepleri nelerdir?”

Bendeniz, çok farklı kesimlerin yayınlarını yakından takip etmeye çalışırım.

Dünyaya farklı pencerelerden bakanların yorumlarından da sağlıklı tahminlerde bulunmama yarayan mesajlar çıkartırım.

CHP-HDP ittifakını canı gönülden destekleyen “derin sol” yorumcuların, epeyce bir süredir “İyi Parti’nin oyları yükselişteydi ama bu yükseliş durdu, hatta gerilemeye başladı, buna dikkat etmeleri lâzım” yollu lâflarla “balans ayarı” çektiklerini gördüğümde…

Sayın Akşener’i, Kemal Kılıçdaroğlu’nun çatı adaylığına ikna etmeye çalışıyorlar!” diye düşünmüştüm.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu Genel Başkanlığa taşıyan “Deniz Baykal’a kaset komplosu” olayından bu yana, hep aynı şeyleri söylüyorum.

Bunu bugün söylemek kolay, ben taaa ilk günden beri söylüyorum.

Bunun da bedelini ödemiş bulunuyorum!

CHP’deki kaset olayı” çok büyük bir projenin en önemli aşamalarındandı.

Yeni CHP’den zamanla “Türk Ulusalcısı” unsurlar tasfiye edilecek ve Suriye’nin Kuzeyi’nde “yeni devlet” kurulmasının yolu açılacaktı.

Sınır ötesi operasyonlarla birleştirilmesine mani olduğumuz kantonlar, böylece birleştirilmiş olacaktı!

Ve sonrasında da…

Türkiye’nin ensesindeki “bölünme” tehdidi iyice arttırılmış olacaktı!

(Bakınız: BM, İkiz Sözleşmeler, Self Determinasyon Tartışmaları)

*

Bugün, CHP içindeki “HDP ile ittifaka karşı” olanların etkinliği yok gibi bir şey.

Biliyorsunuz, bir vakitler MHP de “kaset operasyonlarına” muhatap olmuştu.

Hem Ulusalcı CHP’nin, hem de Milliyetçi MHP’nin eş zamanlı olarak operasyonlara uğramasının sebebi, şimdilerde çok daha net bir şekilde görülüyordur çokları tarafından.

*

Gezi olaylarıyla başlayan ve iyice ete kemiğe bürünerek, “Yeni CHP”ye “Yerel Seçim Galibiyeti” getiren operasyonun “sonuca ulaşabilmesi” için…

6’lı Masa’nın HDP’nin tam desteğini alması şart.

Bunu sağlamak kolay değil…

Zira HDP’yle çok yakın görünmenin 6’lı Masa’ya getirisi kadar, götürüsü de var.

6’lı Masa, bir yandan alttan alta görüşmelerle HDP’den mümkün olduğu kadar destek almak,

diğer yandan da, “Merkez Sağ”a mümkün olduğunca açılmak istiyor.

Demokrat Parti çok zayıf, masadaki bir renk sadece.

Deva ve Gelecek Partileri de, “beklenildiği” kadar oy çekemediler.

6'lı Masa'nın iki büyük partisinden CHP, ne yaparsa yapsın, “Yüzde 25’i” aşamıyor.

Böyle olunca da, geriye bir tek “Eski DYP’li İyi Parti Genel Başkanı”nın “Merkez Sağ”a açılması ihtimali kalıyor.

Koray Aydın’ın tenzili rütbeye uğratılması, Merkez Sağa açılma, “MHP’den kopanlar” imajını ortadan kaldırma çabalarının işareti.

Yavuz Ağıralioğlu’nun Başkanlık Divanı’nın dışına itilmesi de, 6'lı Masa'nın “HDP tabanına” mesajı.

*

Kısa bir süre öncesine kadar “İyi Parti eriyor!” yollu lâflar eden “derin sol yorumcuların”, bugünlerde “İyi Parti yükselişe geçti, hatta yüzde 16’yı buldu!” ya dönmeleri anlamlı.

İki isime operasyon çekildi diye, İyi Parti’nin oyları niçin birden bire artmış olsun?

*

Özetle,

Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu projesine devam.

HDP’nin istediği de bu!

Hesap şu:

Kemal Kılıçdaroğlu çatı adayı olacak…

Yüzde 25’nin üzerine, hem HDP’nin hem de Merkez Sağ’a açılmış İyi Parti’nin oyları eklenecek…

6’lı Masa’daki “oy oranları az” partilerin destekleri ile de…

Yeni Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu!

*

Olabilir mi?

Bu ittifakı sonuna kadar götürmek…

Ve sandıktan o sonucu çıkarmak…

Zor ama imkânsız değil!..