Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2440.86
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Şubat 2020

Yavaş Siyaset-Hızlı Siyaset

Bazen arada bir, bazen sık sık ülkede siyasi yönetim yapısı tartışılıp duruyor. Parlamenter sisteme geri mi dönelim, başkanlık yarım mı olsun? Amerika’daki gibi mi olsun, İsviçre’deki gibi mi olsun?

Kısa bir süre önce Parlamenter Sistem yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi getirildi. Hemen hemen her gün şöyle bir temenni, niyet veya vaat dillendiriliyor. “Parlamenter sisteme geri dönülmeli, biz mutlaka döneceğiz.”

Haklılar mı? Bu söyledikleri iddianın epistemolojisine kendileri inanıyorlar mı? Eski sisteme dönmek gerçekten ülkemiz için doğru karar mı? Eski sistemde sorun çözme hızı ne kadardı? Yeni sistem daha mı hızlı?

Var olan sistemde varsa hata.. elbette ki insan vardır ve hata da vardır. Eskiye mi dönmek, hataları mı düzeltmek daha akılcıdır? Evindeki bilgisayarı veya cebindeki telefonu sürekli değiştiren siyasetçi iş yapmada zayıf olan bir siyasi sistemi değiştirmekten veya revize etmekten niçin kaçınır?

Hiçbir siyasiye cevap verme gereği duymadan, söz kelam etme niyeti taşımadan milletçe sessizce düşünelim. Yıllar önce yazdığımız metinlere göz atalım. Sonra eski ve yeni sistemde siyasilerin aldığı birkaç kararın süresini inceleyelim. Yeniden tefekkür edip doğruyu sen ve ben hep beraber bulalım.

Çağımız bilim ve teknoloji çağı. Yeni gelişmeler ulaşımı hem kolaylaştırdı hem çeşitlendirdi. İletişim artık dumanla da yapılmıyor güvercinle de… İletişim o kadar hızlı ki saliseler içinde dünyaya hızıyla tur bindiriyor. Ulaşım ve iletişim hızlanınca ister istemez her şey hızlandı.

Hayatın hızı şehirleşmeyi etkiledi. Dünya nüfusunun büyük bir kısmı artık şehirlerde yaşıyor. Bütün bunlar, sorunların çeşitlenmesine, sorunların hızla artmasına yol açtı.

Hız, hem büyük bir nimet hem de getirdiği sorunlarla beraber büyük bir külfet oldu.

Sorunlara doğru çözümler bulmanız artık tek başına bir anlam ifade etmiyor. Sorunların oluşma hızı kadar bir hızla çözüme gitmeniz gerekiyor. Hatta daha hızlı bir çözüm bulmanız gerekiyor.

Siyasetiniz de aynı hızda mı? Kesinlikle hayır.

Sorun çözme merkezi olan siyasetin, dünyanın hızına ulaşması gerekiyor. Becerebiliyorsanız mevcut siyasi sistemde doğruluk yapın, olmayacaksa siyasi sistemi değiştirin, ne yaparsanız yapın ama dünyanın hızına, siyasetin hızını getirin.

Gelecekte, dünya daha da hızlanacak. Bugün bile kağnı ağırlığında giden siyaset, yarının hızını değiştirmezse büyük bir kıyamet bekliyor.

Siyasetin ve siyasetçinin kıyameti, ülkenin kıyametidir, bizim kıyametimizdir.

Ya hız ya kıyamet seçeneğinden insanımızı, ülkemizi kurtarın.

Sürat Felakettir (Bir Trafik Kuralı Bilgisi)

Siyasette ise süratli davranmamak felakettir. Her çağın kendine göre bir hızı vardır. Ulaşım hızı askere de yansır, savaşın hızını belirler. Teknik aletlerin hızı, üretimin de hızıdır. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.

İçinde bulunduğumuz çağ, hız çağı. Birbirleriyle bağlantılı olan her şey orantılı hızla görülmeli, işletilmeli, problem varsa aynı hızda çözülmeli.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Dairesi, İstanbul’un ana yollarını sürekli açık tutmalı, problem meydana geldiğinde hızla çözmeli. Çözmezse ne olacaktır? Milyonlarca araç, varacağı yere ya hiç varamayabilir ya da geç varır. Varamayanın, geç varanın acil hasta olduğunu düşünün, acil ilaç olduğunu düşünün. Ev yangını, fabrika yangını olduğunu düşünün. Bunlar gibi daha nice acil durum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, şehrin hızına hizmet hızını eriştiremezse tam bir felaket olur.

Saatte bin kilometre hızla giden uçağın pilotu, hızlı manevra yapmazsa ne olur? Felaket olur.

Karar almada belli bir hızı planlamak ve buna göre iş yapmak bazı mesleklerin olmazsa olmaz kuralıdır. Örneğin acil cerrahları, cerrahlar. Belli bir sürede karar verip uygulamak zorundalar. Verdiği karar doğru bile olsa, eğer gerekli zamanda hastaya müdahale etmezlerse ölüm ya da sakatlık kaçınılmazdır.

Aynı şey, askerler için de geçerlidir. Kararın doğru olması hiçbir anlam ifade etmez. Eğer gerektiği kadar hızlı davranmazsa savaşı bile kaybedebilirler.

Her şeyin bu kadar hızlı geliştiği bir ortamda, siyasetçilerin yeterince hızlı davranmaması ülkeyi felakete götürecektir.

Bazı tedbirlerin çok önceden alınması gerekir. Depremler, doğal felaket hazırlıkları, kuraklık, açlık gibi ağır sorunlar, … örnekleri çoğaltmak mümkün. Diğer taraftan daha dinamik bir siyasi yapı için gerekli anayasal yasa değişiklikleri.

Kavgalar alt komisyonda başlıyor, yasa yürürlüğe girse bile kavga devam ediyor. Böyle bir siyasi anlayış ve bu kadar akıl dışı, çağ dışı bir siyasi işleyiş, eninde sonunda ülkeyi felakete götürür.

Her şey olup bittikten ve ülke elden gittikten sonra, biz yanlış yaptık demenin ülke insanına yapılan en büyük kötülük olduğu asla unutulmamalıdır.

Sen ve ben, bir araya gelip hızlı bir karar verme mekanizması, yapısı ve hızlı bir siyaset istemez miyiz?