Yatırımların Dili
Ekonomide ve yeni dünyada var olmanın temel şartıdır, inovasyon.
İnovasyonu başardığınız ölçüde "Sanayide ve teknolojide" varsınız ve önemlisiniz, demektir.
Ülkemiz açısından inovasyonun önemli bir yönü ön plana çıkıyor: "Zihinsel Değişim."
Bu zihinsel değişimi, genlerimizi harekete geçirerek başardık. Bununla ilgili olarak "24.12.2015 tarihli İki Yüzyıl İleri Atılmak" başlıklı köşe yazımda kanaatlerimi dile getirmiştim.
Gerçekleştirdiğimiz bu değişimle "Her Zaman Yeni Türkiye" başka bir ifadeyle "Yenilikçi Türkiye" olgusunu hayata geçirdik ve kabul ettirdik.
Bu önemli değişimle yani zihinsel inovasyon ve basiretle başarılar kazandıku2026
160 milyar dolar ihracat, 800 milyar dolarlık milli gelir, savunma alanında milli roketler, füzeler, silahlar, milli gemiler ve İHA'lar, milli helikopter (ATAK), milli tank projesi bunlardan sadece bazıları.
Son üç yıllık yatırımların önemiu2026
Son 15 yılda özel sektör yatırımları Türkiye'nin şahlanışına en az kamu kesimi kadar ayak uydurdu ve katkı sağladı.
2002-2013 yılları arasında Türkiye genelinde tüm sektörler itibariyle 408,28 milyar lira yatırım gerçekleşti.
2014-30.06.2017 tarihleri arasında onaylanan toplam yatırım tutarı ise 312,48 milyar lira.
Son üç yıl içinde onaylanan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırım tutarı; 2002-2013 dönemindeki yatırımların % 76,54'üne denk geliyor.
Bu şu anlama geliyoru2026
408,28 liralık yatırımın gerçekleştiği 12 yıllık dönemde milli gelirimizi yaklaşık 4 misli arttırarak 800 milyar dolara çıkardık.
Sadece son üç yıllık 312,48 milyar liralık yatırımlarla milli gelirimizi en az 1,7-2 trilyon dolara artırma şartlarımız mevcut.
Bu yatırım rakamlarının içinde Cazibe Merkezleri Programıyla gerçekleştirilecek yatırım rakamlarının olmadığını ayrıca belirteyim.
Yatırımlarda farklı bir bakış açısıu2026
Yatırım destek programları arasında kanaatimce en başarılısı Mayıs 2012 yılında yürürlüğe giren ve hala yürürlükte bulunan yatırım teşvik uygulaması yer alıyor. Bu destek programından önce 5084 sayılı Kanunla getirilen programda da benzer teşvikler vardı.
2002 ve öncesi yatırım destek programlarında devlet doğrudan nakdi destek verir ancak teşvik ettiği yatırımların gerçekleşip gerçekleşmediğini sorgulamaz ve takip etmezdi.
Mayıs 2012 yatırım destek programında ise çok farklı bir sistem ve anlayış benimsendi.
Ben bu farklı sistemi kısaca şöyle tanımlıyorum:
"Yatırımını yap, işletmeye geç, devlete vereceğin vergi ve sigorta primi gibi devlet paylarının hepsini ya da bir kısmını verme, senin cebinde kalsınu2026"
Bu sistemle ve bakış açısıyla atıl kalan veya yarım bırakılan fabrikalar dönemi bitti.
Böylece hem gerçek yatırımcı ortaya çıkabildi. Hem istihdam sağlanabildi. Hem de milli kaynaklar israf edilmemiş oldu.
Cazibe Merkezleri Programıyla bölge daha da canlanacaku2026
Cazibe merkezleri programıyla daha farklı ve Mayıs 2012 programından da öte bir sistem öngörülüyoru2026
Bu program kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlar için önceden devlet desteği sağlandığı gibi işletmeye geçtikten sonra vergi ve sigorta primi gibi devlete yapılacak ödemeler de destekleniyor.
Bu destekler sağlanırken 2000 öncesinde olduğu gibi yatırımlar kendi haline bırakılmıyor, tabiu2026
Yeminli Mali Müşavirler, ilgili Bakanlık ve ilgili yerel kurum eliyle yatırımlar belli aralıklarla denetlenecek.
Cazibe merkezleri programıyla doğudaki 23 il ile beraber ekonomiye bir canlılık ve moral gelecek.
Önemli bir canlılık kazandıracak olan bu programla bölge hem şenlenecek hem şahlanacak. Hem ülkemiz hem 80 milyon hem bölge insanımız kazanacak.
Yani yatırımların dili ile "daha fazla üretim, daha fazla kazanç, daha fazla istihdam" olacaku2026
