Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Haziran 2022

Yaşlı bebek olmadan oku!

Nasıl bir maddeden yaratıldığını bilemediğimiz ve asla da bilemeyeceğimiz ruhumuz, bir kadının rahmindeki et parçasına giydirildiği gün hayat serüvenimiz başlamıştı… O dakika ile doğum, bebeklik, çocukluk, gençlik, orta yaşlılık ve yaşlılıkla devam eden hayat en son olarak ömrün en fena dönemi denilen Alzheimer dönemi (yaşlı bir bebeklik dönemi. Hiçbir şeyin hatırlanmadığı) ve nihayetinde ölümle son bulacaktı.Ölüm meleği ile tanışan bir insan, kabrinde inançla alakalı üç soru sorulduktan sonra berzah aleminde bekletilip kıyametten sonra da mahşer günü Allah’ın huzuruna alınıp amellerle alakalı beş soruya muhatap olunacak… Sonra ya Allah’ın rahmeti ile cennete girecek ya da Allah’ın adaleti ile Cehenneme sevk edilecek… Meselenin özü budur…

Biraz daha meselemizi açacak olursak; Allah’u Teâlâ hikmeti gereği melekler, cinler, insanlar, hayvanlar, bitkiler ve cansıları yarattı… Adına Cennet dediği bir mekânda ağırlamış olduğu melekler ve cinleri, topraktan yaratılan Adem’e (Aleyhisselam) secde etmelerini emretti. İblis secde etmedi ve cennetten kovuldu… Daha sonra cennetten kovulan İblis Âdem ile Havva aleyhisselamı kandırdı ve ikisinin cennetten çıkmalarına vesile oldu. Kıyamet gününe kadar yaşama garantisi verilmesi için Allah’tan izin alan iblise bu izin verildi ve bu yaşam garantisi ile birlikte yeryüzüne gönderilecek insanların çoğunu saptıracağını vaad etti. Şeytanın bu iddiası Allah tarafından yalanlanmadı. Ve Âdem aleyhisselam’ın iki oğlu arasındaki sözlü münakaşa cinayete kadar gitti ve Şeytan ilk avını böylelikle gerçekleştirmiş oldu. O gündür bu gündür milyarlarca insan şeytan tarafından kandırılıp cehennemlikler listesine alınmış oldu…

Evet…

Şu an hayattayız ve önümüzde cennet, arkamızda cehennem… Kaçacak yerimiz de yok. Ben bu işte yokum da diyemiyoruz. Bir defa piyasaya sürüldük… hayat vagonuna bindik her geçen saat kabrimize yaklaşıyoruz… Hayatı durdurmamızın imkânsız olduğu bir mekandayız… Nice krallar ölmek istemedi… ama öldüler… Nice yakışıklılar o halde kalmak istedi… Ama yaşlandılar ve güzellikleri çirkinleşmeyle yer değiştirdi… Nice zenginler mallarıyla birlikte ebedi kalmak istediler ama tek kişilik mezara saatlerini bile götüremediler…

İşte böyle bir alemdeyiz…

Ya, işi ciddiye alıp bu işin içinden az sıyrıkla çıkacağız ya da boş verip soluğu cehennemde alacağız…Ölüm meleği ile tanışan her birey rabbinin katına alınıyor… Ya Allah’a karşı nankör bir sıfatla Allah’ın huzurunda mahcup olacağız ya da alnımız ak olarak çıkıp ebedi yurdumuza alınacağız…

Şu an henüz ölmedik ve bu fırsat kaçmış değil…