Yaşlı bebek olmadan oku!
Nasıl bir maddeden yaratıldığını bilemediğimiz ve asla da
bilemeyeceğimiz ruhumuz, bir kadının rahmindeki et parçasına giydirildiği gün
hayat serüvenimiz başlamıştı… O dakika ile doğum, bebeklik, çocukluk, gençlik,
orta yaşlılık ve yaşlılıkla devam eden hayat en son olarak ömrün en fena dönemi
denilen Alzheimer dönemi (yaşlı bir bebeklik dönemi. Hiçbir şeyin
hatırlanmadığı) ve nihayetinde ölümle son bulacaktı.Ölüm meleği ile tanışan bir
insan, kabrinde inançla alakalı üç soru sorulduktan sonra berzah aleminde
bekletilip kıyametten sonra da mahşer günü Allah’ın huzuruna alınıp amellerle
alakalı beş soruya muhatap olunacak… Sonra ya Allah’ın rahmeti ile cennete
girecek ya da Allah’ın adaleti ile Cehenneme sevk edilecek… Meselenin özü
budur…
Biraz daha meselemizi açacak olursak; Allah’u Teâlâ hikmeti
gereği melekler, cinler, insanlar, hayvanlar, bitkiler ve cansıları yarattı…
Adına Cennet dediği bir mekânda ağırlamış olduğu melekler ve cinleri, topraktan
yaratılan Adem’e (Aleyhisselam) secde etmelerini emretti. İblis secde etmedi ve
cennetten kovuldu… Daha sonra cennetten kovulan İblis Âdem ile Havva
aleyhisselamı kandırdı ve ikisinin cennetten çıkmalarına vesile oldu. Kıyamet
gününe kadar yaşama garantisi verilmesi için Allah’tan izin alan iblise bu izin
verildi ve bu yaşam garantisi ile birlikte yeryüzüne gönderilecek insanların
çoğunu saptıracağını vaad etti. Şeytanın bu iddiası Allah tarafından
yalanlanmadı. Ve Âdem aleyhisselam’ın iki oğlu arasındaki sözlü münakaşa
cinayete kadar gitti ve Şeytan ilk avını böylelikle gerçekleştirmiş oldu. O
gündür bu gündür milyarlarca insan şeytan tarafından kandırılıp cehennemlikler
listesine alınmış oldu…
Evet…
Şu an hayattayız ve önümüzde cennet, arkamızda cehennem…
Kaçacak yerimiz de yok. Ben bu işte yokum da diyemiyoruz. Bir defa piyasaya
sürüldük… hayat vagonuna bindik her geçen saat kabrimize yaklaşıyoruz… Hayatı
durdurmamızın imkânsız olduğu bir mekandayız… Nice krallar ölmek istemedi… ama
öldüler… Nice yakışıklılar o halde kalmak istedi… Ama yaşlandılar ve
güzellikleri çirkinleşmeyle yer değiştirdi… Nice
zenginler mallarıyla birlikte ebedi kalmak istediler ama tek kişilik mezara
saatlerini bile götüremediler…
İşte böyle bir alemdeyiz…
Ya, işi ciddiye alıp bu işin içinden az sıyrıkla çıkacağız ya
da boş verip soluğu cehennemde alacağız…Ölüm meleği ile tanışan her birey
rabbinin katına alınıyor… Ya Allah’a karşı nankör bir sıfatla Allah’ın
huzurunda mahcup olacağız ya da alnımız ak olarak çıkıp ebedi yurdumuza
alınacağız…
Şu an henüz
ölmedik ve bu fırsat kaçmış değil…