YASİN
Aksâ Fırtınası Harekâtı sonrası yaşanan işgalci İsrail’in soykırıma varan saldırıları herkesin gözü önünde yaşanıyor. Birer tonluk bombalar sitelerin, apartmanların, camilerin, hastanelerin ve okulların üzerine kameralar kayıttayken atılıyor. Bir anda yüzlerce kişinin nasıl öldüğüne, ellerle yapılan enkaz çalışmalarına şahitlik ediyoruz. Ne yaşanıyorsa aleni yaşanıyor. Direniş de soykırım da tevekkül ve teslimiyet de alenen oluyor.
Gazze’den akan görüntüleri
izliyoruz. Yüzlerce kayıt. Can vermiş sabiler, toz içinde kalmış çaresiz
erkekler, acıların en derinini yaşayan anneler görüyoruz. En yakınlarını
kaybedenlerin yahut enkazdan yaralı çıkanların hepsinde benzer ifadeler
duyuluyor, “Hasbunallahu ve ni'me'l-vekîl”
(Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.). Ali İmran Suresi’nde geçen ifadenin
tamamı şu şekildedir: “Birtakım insanlar onlara, “İnsanlar size karşı asker toplamışlar,
onlardan korkun” dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve “Allah bize
yeter, O ne güzel vekildir!” diye cevap verdiler.” Hz.
Muhammed’in (sav) en zor zamanlarda, en kritik vakitlerde bu ayeti okuduğunu
biliyoruz. Hz. İbrahim’in de ateşe atılırken bu ifadeyi kullandığı ifade
edilir. Filistin halkı çocuğundan yaşlısına kadar en zor zamanlarda bu ayeti
bir reflekse dönüştürdüklerini cümle âlem biliyor artık. İşgalciye sövme yok,
yılgınlık yok, isyan yok tam bir teslimiyetle beraber direniş azmi var. Filistinliler,
Kur’an’ı evlerinde duvara asmıyorlar. Filistinliler Kur’an ayetlerini ameliyat
masasına yatırıp parçalamıyor, kelimelerin içerisinde yaşamdan kopmuyorlar.
Filistinliler Kur’an’ı her gün okuyor ve hayatlarının merkezine alarak bir
yaşam biçimine dönüştürüyorlar. Filistinli kardeşlerimizin örnekliği, savaşın
en sert zamanlarında bile gösterdikleri ahlakî duruş, Batılıları şaşırtıyor ve
İslam’ı araştırmalarına neden oluyor. Filistinli kardeşlerimiz, ölürken bile
bir şeyleri değiştirip dönüştürmeye, katı kalpleri yumuşatmaya devam ediyorlar.
İşgalci İsrail’in lideri Benyamin
Netenyahu çıkıyor, Filistinlileri çocuklarına varıncaya kadar öldürme vadiyle
konuşuyor. Netenyahu, yaptıkları soykırımı izah etmek için Tevrat’tan alıntılar
yapıyor. Soğuk, tarihin kirli koridorlarından gelen çirkin yüzünü ayan beyan
ortaya çıkarıyor. Diğer taraftan Gazze’den cevap yükseliyor. İzzettin el-Kassam
Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde ekranlarda görünüyor. Herkes sus pus onu dinliyor.
Cenin’de minarelerden konuşma tüm halka dinletiliyor. Ebu Ubeyde konuşuyor: “Tevbe
Suresi 11. Ayette Allah bizden cennet karşılığı canlarımızı ve mallarımızı
kendi yoluna vermemizi istedi. Bizim de malımız yoktu, canımızı koyduk. Son
Filistinli ölmeden İşgal devleti asla başarılı olamayacak.” diyor. Filistin
için, Mescid-i Aksâ için, alem-i İslâm’ın izzeti için dövüşen yiğitlerin
sözcüsü Ebu Ubeyde’nin vakarı, kıtaları geziyor. Etkilenmeyen kimse yok.
Cenin’de sesinin duyulduğu minarelere işgalci askerler ateş açıyor. Susturmaya
çalışıyorlar ama mümkün olmuyor. Tüm Dünya Ebu Ubeyde’yi dinliyor. Ahmed
Yasin’den, Abdülaziz er-Rantisi’den, Fethi Şikaki’den, Yahya Ayyaş’tan,
yiğitler yiğidi Nizar Rayyan’dan sonra Filistin direnişi durmaksızın
kahramanlar çıkarmaya devam ediyor. Ayet konuşuyorlar, ayet gibi yaşıyor ve
canlarını Allah’a satıyorlar. Tekrar eden bu muazzam şahitliklere hepimiz şahit
oluyoruz.
İşgalci İsrail zırhlı birlikleri
El Zeytun Mahallesine giriyor. Göğüs kamerasından bir direniş anı paylaşılıyor.
Filistinli mücahit, çıktığı tünelden koşar adım işgalci İsrail’e ait bir tanka
yaklaşıyor ve elinde tuttuğu bombanın pimini çekip zırhlının üzerine bırakıp
siperine dönüyor. Tank ve içindekiler ateş topu içerisinde can veriyorlar. Düz
arazide, herkes ve her şey görünürken, işgalciler havadan destekli operasyon
sürdürürken direnişçiler göz göre göre pek çok zırhlıyı havaya uçuruyorlar.
Kaydı yeniden ve daha dikkatli izliyoruz. Mücahit Yasin Suresi 9. Ayeti
okuyarak ilerliyor. “Onların önlerinden bir set, arkalarından bir set
çektik. Böylece gözlerini perdeledik. Onlar artık göremezler.” Savaşın en sıcak anında soğukkanlı bir
biçimde okunan ayetle hem işgalciye hem yerküreye mesaj gönderiliyor. Üstelik
mücahidin elinde tuttuğu tanksavar roketin adı Yasin 105. İşte bir mücahid,
ayet okuya okuya, ayete dönüşe dönüşe, dünyanın en güçlü olduğu söylenen milyonlarca
dolarlık, Merkava tankını işgalcilere ateşten bir mezara dönüştürüyor.