Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.62
Gram Altın
2491.62
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 May 2022

Yaşayan tecrübe

Hayatın akışı içerisinde anlam ve amaç arayışımızda tecrübenin etkisi nedir? Tecrübe birikimimiz bizi geleceğe taşıyacak ciddi bir etken midir yoksa hızımızı kesen bir bariyer midir?

Tekâmül yolunda tecrübenin katkısı nedir?

Doğrusu tecrübeler gerek bireysel, gerekse toplumsal yolculuğumuzu anlatan ve hayat yolunda nasıl yürüyebileceğimizi öğreten doğal bir okuldur…

Tecrübe ile gelen deneme, sınama, görmüş-geçirmişlik bize sayısız göz verir… Gözlerimizin gözünü açar… Bu sayede toyluklarımızı, acemiliklerimizi üzerimizden atar, olgunlaşma yolunda mesafe alırız…

Bilgi ile harmanlaşmış tecrübe bize birikim olarak döner, bilgelik ufukları kazandırır…

Acemi fodullarla, işi eline yüzüne bulaştıranlarla, çokbilmiş ukalalarla ufuklar açılmaz, umutlar yeşermez…

Acemi iş bilmezlerle hangi işi sağlıklı yürütebiliriz ki?

İnsan, tecrübesi ile hayat defterinden fazlalıkları siler, hedefi yakınlaştıracak güzelliklere ulaşır…

Tecrübesi olmayanların hatırası da olmaz, kayda değer hikâyeleri de olmaz…

Tecrübe birikiminin süzgecinden geçerek olgunlaşırız…

Ruhumuz imbikten ne ölçüde geçerse ağırlıklarımızdan da o ölçüde arınmış oluruz…

Yeni yaşamların inceliklerine vakıf olmak istiyorsak tecrübeyi göz ardı edemeyiz…

Doğrusu tecrübe birikimi hayatın,mücadelenin yol haritasıdır…

Diğer bir ifade ile tecrübe ikinci akıldır… Ortak akıldır…

Aslında yaşanan acılar, akıllılar için tecrübe, aptallar için ise diş ağrısıdır…Acılar bize çok şey öğretiyor, keşke farkında olabilsek…

Sadece okuyup yazmakla, uzaktan seyretmekle, fildişi kulelerden ahkâm kesmekle tecrübe oluşmuyor…

Serada, akvaryumda tecrübe kazanılmıyor…Sahada olmak, arazide yürümek gerekiyor…

Feleğin çemberinden geçmeden fırsatlar doğmuyor…Yokuşlar, fırtınalar, soğuk Şubatlar, kritik eşikler, acı krizler, koyu kaoslar belki de yenikapıların açılmasına zemin oluyor…

Pişmeden nasıl olgunlaşacağız?

Hayatta tecrübe devşirmeden, alın teriyle tecrübe edinmeden mahrumiyetlerden kurtulmak çok zor…

Yanlışı sürekli tekrarlayan, aynı yerden defalarca ısırılan hâlâ akıllanmayanlara ancak acınır…

Dünyanın gam ve kederinden hisse almak, ders çıkarmak ruhu güçlendirir…

Tarih ne için tekerrür ediyor… İbret alınmadığı için değil mi?

Gereği gibi idrak edebilsek her tecrübe bir reçetedir…

‘’Tecrübe aklın öğretmeni, düşüncenin rehberidir.’’ der büyükler…

Her tecrübe ile bir yaşına daha girmiş oluyoruz…

Bazı insanların algısı, sezgisi, görüşü, hayal gücü, umudu, ufku tecrübelerden beslendikçe derinleşir…

Tecrübe ile edinilecek olan ferasete, basirete, hikmete bugün ne kadar da muhtacız…

Yanlışlarımızı minimize edebilmek için ortak tecrübelere kendimizi açık tutmalıyız, tekebbür ve gururumuz bizi tecrübe birikimine uzak tutmamalıdır…

Karanlığa kurşun sıkmanın anlamı yoktur…

Bunları ifade ederken salt tecrübe tüm sorunlarımızı çözmek için yeterlidir, demiyoruz…

Yeni nesillerin eskileri, eskiyi olduğu gibi taklit etmelerini kastetmiyoruz…Her nesil kendi devrinin şartları içinde yaşar…Fakat geçmişle arasına set çekmekle kendine nasıl yazık ettiğini bilmesi gerekir…

Her bir tecrübenin ayrı bir maliyeti vardır…Herkes tekrar tekrar aynı maliyeti ödemek zorunda mıdır?

Şunu da eklemekte yarar var,bazen bir tehdit kaynağı olarak tecrübe bizi tıkayabilir…Bizi sınırlayan bir dezavantaja dönüşebilir…

Sorgulamayı, eleştiriyi, tefekkürü donduruyor veya öldürüyorsa tecrübeler bizim prangamız olmuş demektir…

Tecrübeyi mutlaklaştırmadan, aynı zamanda tecrübeye sırtımızı dönmeden vasat bir zeminde dün ile bugünün mutabakatını sağlamak durumundayız…

İslami hareket usta-çırak geleneğinden hareketle geleceğe yürüyecektir…Üç kuşak bir arada yeni bir dünyanın inşası için sahada olacaktır…