Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Temmuz 2024

Yaşamak, benlerimizi yaşamaktır!

İnsanın bu dünyadaki asli görevi, sahici şekilde yaşamaktır. Sahici bir şekilde yaşamak için sahci anlamda ben olmak lazımdır. Kendi farkında olmadan ve varlığını sahte maskelerle karartanlar, ben olmayı başaramayacakları gibi gerçek bir hayatı da yaşayamazlar. Hayat, hep insanın kendisinin farkında olması için yürümesi gereken bir maceradır.Kendisinin farkında olmak yerine hep dışarıda ve başkalarının hayatlarında ne olup bittiğiyle hayatını israf edenler, aslında kendilerini tüketmekte ve benliklerini yok etmektedirler. Yaşamak ve ben olmak için, makine olmamak lazımdır. Hayatını otomatiğe bağlayanlar, aslında kendilerini ben olmaktan çıkarmakta sahte bir hayatı yaşamaya kendilerini mahkum etmektedirler. Hayatı bir makina olarak yaşamak, kişinin duygularını, düşüncelerini, davranışlarını mekanikleştirmesi ve bilinçsizleştirmesidir. Hayatın ve benliğin mekanizasyonu ve otomasyonu, kişinin yapay bir varlığa dönüşmesi ve rutin denilen tekrardan ve taklitten oluşan sıkışıklığa, sıkılığa ve sıkkınlığa köle olmasıdır. Rutinin, mekanikliğin ve otomasyonun sıkışıklığına, sıkkınlığına ve sıkıcılığına karşı kişinin temel görevi, hayatın ve benliğin farkında olmak ve kendini gerçekleştirmek için sürekli sıradışı duygular, düşünceler ve davranışları tecrübe etmek için çabalamaya ihtiyacı vardır.

İnsan, ancak akılla, bilinçle, düşünceyle kendisinin farkında olabilir. Sürekli olarak kendisinin ve doğanın farkında olmak için kişinin, kendi kendisini yenilemesi, incelemesi, diriltmesi ve sorgulaması gerekmektedir. Akıl ve bilincin dışında insanın kendisinin farkında olmasının yolu yoktur. Mucizeler, kerametler, ilhamlar, yalanlar, yanılgılar ve yanılsamalar, insana kendisini ve hayatı unutturmaktadırlar. Akıl ve bilinç, insanı kendisisiyle ve dünyayla sahici bir ilişki içine sokmaktadır. İnsanın ben olmak için ihtiyaç duyduğu kıvılcım, köz ve ateş, insanın aklıdır, bilincidir ve düşüncesidir. Hep başkalarının isteklerine göre yaşamak, yalandan ve yanılsamadan başka bir şey olmayan kurgulara kul ve köle olmak, insanı ben olmaktan çıkarmakta, hayatının ve varlığının her türlü pislik bataklığına saplanmasına neden olmaktadır. Bizi ben olmaktan çıkaran ve hayatımızı sahteleştiren pislik bataklıklarının hep yüceltilmelerine, dokunulmaz kılınmalarına ve mutlaklaştırılmalarına aldanmamak lazımdır. Birey, kendisini ve hayatını ancak kendisi temizleyebilir, güzelleştirebilir, olgunlaştırabilir ve verimli hale getirebilir. Kişinin hayatının ve varlığının sahiden farkında olması için, kendi dışındaki bütün pisliklerin, barbarlıkların, vahşiliklerin, sahteliklerin farkında olması gerekmektedir. Kendisinin farkında olarak yaşamamak, benliğimizin ve varlığımızın doldurduğu derin varoluşsal boşluğun, pisliklerle, kirlerle, yalanlarla, yanılsamalarla ve yapaylıklarla dolmasına neden olmaktadır.

İnsanı, sadece akıl ve bilinç uyandırabilir. İnsanın varoluşsal uyanışı bilinçli sürekli bir çabayla, kendini, dünyayı ve doğayı sürekli incelemekle mümkündür. İnsanın dışında bireyi muhakeme ve muhasebe edecek hiçbir güç ve gerçeklik yoktur. İnsan, sürekli olarak kendinin huzurunda gerçekten kendisini inşa edercesine duygularını, düşüncelerini ve düşlerini yaşamalıdır. Birey, sadece kendisini akılla, bilinçle ve düşünceyle kendisini görebilir, anlayabilir, duyabilir, değerlendirebilir ve geliştirebilir. Bizim dışımızda hiçbir gerçeklik yoktur. “Benim” denilen duruma ulaşmak için insanın, sahiden kendi dışında mutlkak gerçeklik olarak varım diye kurgulanan bütün sahteliklerin önünde diz çökmekten ve onlara bağımlı olmaktan vazgeçmesi gerekmektedir.

Ben olmak, insanın kendi benini unutmaması, anması, anlaması ve zikretmesidir. Kendisini anmayan ve anlamayan insan, hep sahtelikleri mekanik ve bilinçsiz bir şekilde zikretmek zorunda kalmaktadır. Sahtelikleri anmaktan vazgeçip insanın kendi benini anması ve anlaması, ben olarak yaşamanın en önemli esasıdır. Kendimiz dışındaki sahtelikleri andığımız sürece, kendimizi unutmak zorunda kalıyoruz. Hiçbir otorite ve güç, anmayı, anılmayı ve anlaşılmayı hak etmemektedir. İnsana benliğini unutturmak için mekanik ve bilinçsiz bir şekilde sahte kurguları, mutlak güç olarak yüceltmek ve dayatmak, insana benliğini unutturmak için yapılmaktadır. İnsan kendi içindeki farklı benleri anmalı, anlamalı ve yaşamalıdır. Benlerini yaşamak, gerçekten yaşamaktır.