Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.22
Gram Altın
2961.78
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Eylül 2020

Yaşam tercümeleri…

Hayatın tecrübelerinden tercümelerine erilir düşüncesindeyken, sanki hepimiz kelebek ömrü kadar tecrübesiz ve tırtıl olmaya hemen herkes ümitsiz. Kalbi bandaja sarılan bir devrin helak alametlerindeyiz. Kalbin tekamüle meyli şöyle dursun, kalbin gönül melekesinden boşandığı demin son çaresizliğindeyiz. Varlık hikmetlerini inkar alametleriyle sarhoşluk salgınında salınan kim. Sarhoşluk bahtının güzündeyiz. Menfaatine mürit olan bir çürümüşlük tecrübesidir kızıl hırçınlığımız. Herkesin herşeyi bildiği bir çağın anakolu acemiliğinin izharını kim açıklayacak. Düşleri hıçkırık, hayalleri gömük bir ruhun şizofrenik semptomlarını teşhise muktedir olmayan bir çağın tedavisinden medet kesmişliğin kimsesizliğindeyiz…

Normal anlatamıyoruz, anormal yaşamadıklarımızdan mı. Hüzün akan bir çağın tasvirini hangi mevsimde anlatmalı. Ruhun yağmalanışı, gönüllerin talan edilişini de bilesin ey kolluk. Sendeleyen asrımızın kelebek ömründen öğrenecekleri var. Günahlarımız için keyif sofrası kuruşumuzu hangi hal diliyle anlatalım. Çağın türkülerinden iğrenen taşlar biliyorum. Kalbin kapısında kemale eren ermişlerin yerini soyguncuların kapladığını nasıl izah edeceksin ey asrın en ketüm tercümesi…

Herkes şenşakrakken neden herkes ömrünün arafında. Kalabalıkların kimsesizliğini annelere ne an teslim etmeli. Göğün seyrinden keyif almayan azap faslından bıkılmadı mı. Haksızlık çağının cinnetini kim tedaviye kalkacak. Her an durmadan ışıldasın diye ütülediğimiz nefsimizin sığlığından bihaber olmak ne büyük cephe, ne büyük mağlubiyet. Kendimizden gurbete göçümüz, vuslatın heryerden çok biz olduğunu tefekkürle his etmemek, nabız yok demenin de ötesinde…

Umut pazarlarının yorgunuyuz. Hayatın hayretlerine nefes nefese kalışımızın muhasebesini tutmayan kim. Kederin kırgınlığını tecrübe etmeyen mi var, ya tercüme. Yeni bir esvabın eskiyen kibrini görmeyen uçurumun eşiğindeyken henüz, hayatın en büyük tecrübesi intihar eden bir ruhtur. Çılgın bulutların rengini boyayamıyoruz, hırçınlığını anlayamıyoruz üstümüze gelen doğanın, doğanın saldırısındadır insanın gafleti. Rüzgardaki titrek mum alevi gibiyken insan, hala anlayamıyorum insanın bu çılgın cüretini…

Doymayan ihtirastan fışkıran ezikliğin serüveninde hayat. Yaşam, mağlubiyetler içinde hangi övüncün arayışında…

Pesimist bir tablonun ressamı değilim, optimist bir pembe masalın yılışık bir yazarı olamam. Ölçüsüzlükte hudut arayan bir çizgi gibi ancak ve çürüyün bir filizin köküne ümit suyu taşıyan su hamalı belki ve genzi alev alev yakan çağın çığırtkanlıklarına kalemle ancak bir çığlık olmalı. Belki…

Uğuldayan bir çağın tercümesi: ölüm çukuruna misafir olmazdan evvel, zehir bile şifaya dönebilir. Karanlıkların aydınlığından kökü ümit olan inancın misafiri olmalı. Ömür hatmedilmeden fatihada teselli aramalı. İnançsızlık çukurundan mülteci olan inançlıların en parlak yıldızları olan muhacirlerin hicretine gönül ver. Gönlü gökyüzünden daha geniş olan ensarın mihmandarlığında yükselebilirsin yücelmek namına. Aşk muhabbetiyle ancak yaşanır ahir zamanın ağır mağlubiyetinin ahı…