Dolar (USD)
35.06
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2964.79
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Eylül 2013

YASAK

Yasak kelime anlamı ile bir şeyden men etmek demektir. Oysa ülkemizde yapılan düzenlemelerle insanları bir şeylerden men etmekten ziyade o konuda düzenlemeler yapılmaktadır. 2 gün önce yürürlüğe giren alkol düzenlemesinde olduğu üzere. Alkol tüketimi sadece kullananı değil herkesi ilgilendiren bir konudur. Bu nedenle bu alanın düzenlenmesi gerekiyordu ve düzenlendi. Bbu düzenleme beni 90'lı yılara Refah-Yol dönemine götürdü. Öğrenci olduğumuz ve memleketimize sadece otobüs yolculuğu ile ulaşabildiğimiz dönemlerde-şimdiki nesil fazla bilmez- sigara içmek her yerde olduğu üzere otobüslerde de serbestti. Daha doğru ifade ile sigara tüketimi düzenlenmemiş bir alandı. Sayın Necmeddin Erbakan'ın en önemli icraatlarından bir tanesi olarak bu alan ilk düzenlemesini o dönemde geçirdi. Bu yazıyı okuyan bazılarının tehlike o zaman başlamış devam ediyor dediğini de duyar gibiyim. Zira bu ülkede yapılan her düzenlemenin fanatikleri oluyor lehte ve aleyhte. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle. Üzülesi bir durum.

Ne olmuştu o dönemde? Toplu ulaşım araçlarında sigara içmek "yasaklanmıştı." Veya sigara içmeyenler için toplu ulaşım araçlarında seyahat hürriyeti getirilmişti. Yasağın karşısında özgürlük söz konusu. Tıbben zararlı olan bir içecek ve sadece içene değil çevresindekilere de zararlı olan bu içecek nedeni ile 10-12 saat süren yolculuklarda kapalı mekanlarda sigara dumanına u2013zehire- maruz kalan çoluk çocuk bir çok kişi temiz hava alımı yasaklanmış şekilde yolculuk ederdik.

Bugün düzenlenen alkol düzenlemesi ise hayatımızın düzenlenmesinin başka bir boyutu. Zira sadece iddia edildiği üzere belli hayat görüşüne ait kişileri ilgilendiren düzenlemeler yapılmıyor. Emniyet kemeri ile ilgili düzenleme yapıldığında da kızılca kıyamet kopmuştu. Hala birçok arabada, özellikle Anadolu da, emniyet kemerinin takıldığı mekanizmaya göre üretilmiş ve satılan aparatlar var. Bu aparatları alıp o mekanizmaya taktığınızda araçlar emniyet kemeri takılmış gibi algılayarak sinyal vermiyor. Kırmızı ışıklarla ilgili düzenlemede de aynı istemezükçü tavır devam ediyor.

Kamuyu ilgilendiren kararlar alınırken birden fazla durum dikkate alınır. Gündemimiz alkol düzenlemesi olduğu için bu konudan yola çıkarsak. Alkolün gençlik üzerindeki etkisi, suça ilişkin etkisi, trafik kazasına ilişkin etkileri vs. hepsi birden değerlendirilir. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek olmadığı için mukayeseli değerlendirmeler de yapılır. Genelde bu değerlendirmeler batı ülkeleri ile yapılır. Yani batı memleketlerinde söz konusu düzenlemeler nasıldır. Sorusunun cevabı bulunmaya çalışılır. Alkol düzenlemesi birçok batı ülkesinde de bulunmaktadır. Bunları yazılı ve görsel basından da takip ediyoruz. Peki nedir bu karşı duruş. Aslında sorunun cevabı yukarıdaki paragrafta saklı. Emniyet kemerini neden takmak istemiyor ve karşı çıkıyorsak alkol düzenlemesine de bu nedenle karşı çıkıyor ve istemiyoruz. Alkol yasasına karşı çıkanları eleştirenler de başka bir düzenlemeyi dün eleştiriyor ve karşı çıkıyordu. Veya yarın alışkanlıklarını değiştirmeye zorlayacak bir yasa çıkacak ve ona karşı çıkacaklar/çıkacağız.

Sermaye piyasasında değişiklik yapan bir kanunun yürürlüğe girdiği gün radyodan bu yasa ile ilgili uzman görüşlerini dinlerken yanımda bulunan ve üniversite eğitimini yurt dışında tamamlamış bir doktor, konuşanların hepsinin söz konusu kanunu uygulamamanın, bu kanundan nasıl kaçılabileceğinin tüyolarını veriyor olmasına hayret etmiş ve Almanya'da olsa tüm uzmanlar nasıl bu kanuna uyulacağını anlatırlar demişti. Biz mevcudu beğenmeyen ama değişime de direnen bir yapıya ya sahibiz ya da bu hususta eğitiliyoruz. Zira okuma yazma oranının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde cehalet derecesine varan bu saplantılı bakış açısının izahı olmasa gerek.