Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Haziran 2023

Yarın değil şimdi yapın

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim zaferinde yaptığı konuşmada, "Uluslararası çevrelerde itibarlı isimlerin ekonomide görevlendirileceği.." açıklamasıyla Mehmet Şimşek'in adı kulislerde geçmeye başlamıştı.

O zamandan sonra ekonomide rasyonel politikalara dönüleceği düşüncesiyle borsada yükseliş trendine geçildi.

Merkez Bankası aktif rezervlerinde yaşanan sorun nedeniyle, dolar kurunun kontrol edilemeyeceğine dair düşünceler ile bankaların müşterilerinin taleplerine rağmen istenilen tutarda dolar vermemesi gibi sebepler, ülkenin bir kur krizi ile karşı karşıya olduğunu düşündürdü.

Ulusal ve uluslararası çevrelerde de benzer düşüncelerin belirmesi, Türkiye'nin CDS (Kredi sigorta primi) primlerini yükseltti.

Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek ile eski bakan Nureddin Nebati arasında gerçekleşen devir teslim töreninde Şimşek, "Türkiye için rasyonel ve kurala dayalı politikalara dönmekten başka yol yok!" açıklamasıyla Türkiye'nin gelecek dönem rotasını çizdi.

Bundan sonraki süreçte Merkez Bankası Başkanı'nın değiştirilmesi ve Haziran ayı içindeki Para Politikası Kurulu toplantısı ile faizin 30-40 bandı arasında konuşlandırılacağına ilişkin beklenti satın alınmaya başlandı.

Doların 21 Türk Lirasını geçmiş olması Mehmet Şimşek ile alakalı değil.

Türkiye'nin yaşadığı kur krizi çok ciddi boyutlarda olduğu için piyasa, Mehmet Şimşek'in bile bu krizi aşabileceğine inanmıyor.

Bu nedenle dolarda yükseliş trendi durdurulamadı.

Merkez Bankası'nın faiz kararı kadar uluslararası piyasalar ile yerli yatırımcıya güven verici daha büyük adımlar atılması gerekebilir.

Yaz aylarında bu krizi aşma konusunda ise turizm en çok güvenilen sektör...

Türk Lirasının Amerikan Doları karşısında değer kaybetmesi ise yakın zamanda benzer ekonomik koşullarda olan Mısır ile turizm konusundaki rekabetine pozitif yansıyacağa benziyor.

Çünkü Mısır'ın yaşadığı parasal krizin ucuz tatil için bir rota olmasına imkân tanıması, başta Ruslar olmak üzere Türkiye'yi mesken tutan turistlerin dikkatini çekti ve Türkiye'de birçok otel Rus turistlerden iptaller geldiği bilgisini paylaştı.

Piyasanın 25 Türk Lirası olarak fiyatladığı Dolar/TL kuru için yabancı kuruluşlar şimdiden yılsonu olarak 28 lirayı telaffuz etmeye başladılar.

Bu rakamlar benim tahminim olan 35 bandına ulaşmadan Mehmet Şimşek'in ortaya koyacağı restorasyon politikalarının etkisiyle yapılacak düzeltme noktasını işaret ediyor.

Yeni Bakan'ın Merkez Bankası Başkanı'nın değiştirileceğine dair tutumda bulunması Merkez Bankası'nın dolara müdahale ile rezervleri koruma noktasında zor bir aralıkta kalmasına neden oluyor.

Bu temkinli duruş, hızla değer kaybeden TL'nin dolar karşısında 30 lira sınırını test etmesi sonucunu doğurabilir.

Bu durumda turizm önemli bir gelir olarak tekrar yükselse de, ödemeler dengesini sağlamak için vergi artışlarının kaçınılmaz olması önümüzdeki dönem iç piyasada vatandaşın zorlanacağı bir sonuç ortaya çıkarabilir.

Türkiye ekonomisinin geleceğini önümüzdeki 15 gün belirleyecek...

Bu süreçte kamuoyundaki algı, kur değişiminde belirleyici olacak fakat, Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrasında daha dengeli bir piyasa ve kur rejimi izleyeceğiz.

YATIRIMLAR BİTECEK Mİ?

Parasal genişleme nasıl ki istihdam genişlemesi sağladıysa parasal sıkılaşma da tam zıt yönde bir sonuç doğurarak istihdam azalması sonucunu getirecek.

Bununla mücadele etmenin tek yolu, şirketlerin zamanında kasalarını sağlam tutmalarıydı.

Yani yağmur yağarken kap kacak doldurulmalıydı.

Bunu yapanlar önümüzdeki kuraklık döneminde ayakta kalacak.

Bugün bulduğunu bugün yiyenlerin ise yarını yok.

Bu sürede şirketlerin satın almalar veya birleşmeler yoluyla maliyetleri düşürüp, pazar güçlerini paylaşmaları yaşanan zorlu süreci bir nebze iyileştirebilir.

Fakat KOBİ’lerin ağırlıkta olduğu bir üretim yapısında olmamız nedeniyle bu seçenek çok da işler görünmüyor.

İktidar bu konuda piyasaya yardımcı olabilir ve birleşmeler konusunda destekleyici politikalar ortaya koyabilir.

KASA NASIL DOLACAK?

Vergi konusu en önemli mesele olarak karşımızda duruyor.

Halihazırda bütçeyi, tabandan alınan dolaylı vergiler finansa ediyor.

Bunun vatandaş üzerinde ciddi bir adaletsizlik doğurduğu gerçeği bu konuda reforma ihtiyaç duyulacağını da gösteriyor.

Ekonominin faturası vatandaş, şirketlere ve kamu tasarrufları arasında adil ve sürdürülebilir şekilde dağıtılmalı...

Aksi takdirde birinden birinin sosyal bir patlamaya ön ayak olması kaçınılmaz olur.

Verginin adil toplanması, gelirin tam olarak belirlenmesi ile mümkün.

Ama Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin büyüklüğü bu konuda adalet kılıcının yanlış kesmesine imkân verebilir.

Bunu da gıda yardımı alan lüks araç sahiplerinin hukuki durumunu gizlemesinden anlayabilirsiniz.

Bana göre çözüm Dijital Türk Lirası’dır.

Zorlu olduğunu biliyorum.

Ama hızlı bir şekilde geçersek kayıt dışı ekonominin ülkeyi planlanandan daha fazla iyileştireceğini ve gelecek için de, öngörülebilir bir ekonominin garantisi olacağı inancını taşıyorum.

O yüzden yarın değil hemen şimdi...

Benden söylemesi...