Yargıyı rahat bırakın
Geçtiğimiz hafta sonu, 37 yıllık bir yargı geçmişi olan, adaletli ve hakkaniyetli duruşuyla yargı camiası içerisinde büyük saygı ve sempati duyulan Hâkimler ve Savcılar Kurulu ( HSK) kıymetli Başkanvekili Mehmet YILMAZ bey ile yargının sorunları ve çözüm yolları üzerinde sağ olsunlar verimli ve doyurucu bir telefon görüşmesi yaptık.
Sayın Mehmet YILMAZ, kimi konularda dertli olmakla beraber çok umutlu ve heyecan verici tespit ve değerlendirmelerde bulundular. Özellikle “yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konularında büyük bir gayret ve azim içerisinde olduklarını; mesleğin onur, saygınlık ve kalitesini en üst seviye çıkarmak için olağanüstü çaba gösterdiklerini; bununla beraber yanlış yapan hâkim ve savcıların da hiçbirinin gözünün yaşına bakmadıklarını; Cumhuriyet tarihinde yıllık 3 veya 4’ü geçmeyen hâkim ve savcı meslekten çıkarmalarının, sadece 2019 yılı içerisinde büyük bir çoğunluğu FETÖ’den olmak üzere rüşvet, görevi kötüye kullanma gibi suçlara buluşanlarla beraber 126 hâkim ve savcıyı disiplin hükümleri sonucunda meslekten çıkardıklarını” açık bir biçimde ifade ettiler.
***
Şu husus çok net bir şekilde ortada; “özellikle son dönemde kimi yargı kararları veya kimi yargıçların olumsuz hal ve tavırları üzerinden toptancı bir yaklaşımla Adalet mekanizmasını, Adalet Bakanını, HSK’yı hedefe koyan, yıpratmaya çalışan, “Türkiye’de adalet yoktur” algısını yaratmaya çalışan FETÖ’cüler ve onların değirmenine bilerek veya bilmeyerek su taşıyan bir güruh var. Amaçları, bu yolla yargı üzerinden Adalet Bakanı’nı, Adalet Bakanı üzerinden de Sayın Cumhurbaşkanı’nı yıpratmaktır.
Herkes yargıyı artık rahat bıraksın. Yargılamayı artık yargıçlara bıraksın. Hem tarafsız ve bağımsız hâkimler isteyeceksiniz, hem de hâkimleri işimize gelmeyen kimi kararları üzerinden taşa tutacaksınız. Olmaz! Bırakın su aksın, dere yatağını bulsun. Yargıçların muhakkak ki yanlış verdikleri kararları olacaktır. Ancak bunların denetim ve düzeltim yerleri TV veya medya değildir. Yine yargının iç denetim ve düzeltim makamlarıdır. İstinaf, Yargıtay, HSK işte bu amaçla kurulmuştur.
***
Görülmekte olan soruşturma ve davalar hakkında birileri medyada eleştiri sınırlarını da aşacak şekilde baskı kurma ve yönlendirme niyetli yayınlar yapar ve o yayınlar da sosyal medya aracılığıyla yayılırsa kararı denetleyecek olan İstinaf veya Yargıtay üyelerinin kendilerini baskı altında his etmemelerinin imkânı var mı? Adalet kaybederse hepimiz kaybederiz. Devlet ve millet kaybeder. Ne yapacağız? Dışarından hâkim ve savcı mı getirteceğiz? Başka Türkiye olmadığı gibi başka bir yargımız da yoktur. Hâkimiyle, savcısıyla, avukat, medyası ve siyasetçisiyle hepimizi büyük bir sorumluluk altındayız.
Yargının tekrardan ayağa kalkması, eski onur ve saygınlığını kazanması, ülkemizin insan hakları ve demokrasi alanında standartlarını yükseltmesi için olağan üstü çaba gösteren bir Adalet Bakanımız ve HSK’mız var. Onlarca kanun ve reform paketi devreye girdi. Yargıda güzel işler oluyor. Kimi kötüleri değil iyilikleri öne çıkaranlardan olun. İktidarın lehine olacak veya hoşuna gidecek kimi yargısal kararlarda “sarayın hâkimleri”, iktidarın aleyhine olacak veya hoşuna gitmeyecek kimi yargısal kararlarda “Seyfi Dede’nin hâkimleri” şeklindeki söylemler bu millet adına karar veren yargımızı çok yıpratıyor, zarar veriyor. Baskı altına alıyor.