Yargı reformu
Sayın Başbakan yeni bir yargı reformu yapacaklarını ifade etti. Ardından da bu reformun ana başlıklarını söyledi. Bir yargı reformuna ihtiyaç var mı? Son yapılan araştırmalarda ülkede yargıya olan güven %26. Sadece bu veri bile reform için geç kalındığını gösteriyor. Bu oranın ve Sayın Başbakanın açıklamalarının altında son dönemde yaşanan yargı ve yargıya bağlı çalışan kurumların yaptıkları ve yapmadıkları belirleyici rol oynadı.
Sayın Başbakanın açıkladığı konular ile ilgili hepsi yapılması gereken işler. Bunların gerekliliği üzerinde çok fazla durmayacağım. Ancak ifade edilmeyen konular var. Eğer bir yargı reformundan bahsedeceksek mutlaka aşağıda değineceğim konularda da düzenlemeler yapılması gerekiyor.
Öncelikli konu ceza infaz sistemi. Bizim sistemimizde bir kişinin cezalandırılmasının 3 nedeni yada 3 sonucu olması amaçlanır. Suç işleyen kişinin cezalandırılması, toplumun suç işleyen kişiden korunması ve bence en önemli sonuç kişinin rehabilite edilmesi. İlk 2 hususun gerçekleştiği söylenebilse de son madde gerçekleşmemekte gerçekleştirilememektedir. Ceza alan kişiler topluma kazandırılamamakta tam tersine daha deneyimli donanımlı suçlulara dönüşmektedirler. Bu konuda mutlaka düzenleme yapılmalı bilimsel verilerden faydalanılmalıdır. Zira cezaevine girip çıkan bir kişi tekrar tekrar girip çıkmaktadır. Bu sonuç bizim kişileri ıslah edemediğimiz gerçeğini ortaya koymaktadır.
Önemli diğer bir başlık icra hukuku alanındadır. Devlet egemenlik hakkına dayanarak yargılama yetkisini kullanmaktadır. Ancak aynı devlet vermiş olduğu mahkeme kararlarının neticesinde bu kararlar icra edilememektedir. Alacaklı ile borçlu karşı karşıya gelmekte ancak alacaklı alacağını alamamakta ya da borçlunun ekonomik olarak mahvolmasına neden olunmaktadır. Bu alanda tam bir başıboşluk bulunmaktadır. Bu alanda da borçlular profesyonelleşmekte ve toplum ve devlet düzeni için çok ciddi sorun olmaktadırlar. Aynı şekilde hukuk sisteminin koruyamadığı ekonomik hayat nedeni ile kapanan iş yerleri hem aileleri hem çalışanları hem de bu firmalarla iş yapan diğer firmaları tehdit etmektedir. Bu husus çok önemsenmesi gereken bir konudur. Zira ticari hayatın bu başıboşluğu mağdurlar ve de yeni suçlular üretmektedir.
Diğer bir önemli konu ise adli kolluk hususudur. Ceza yargılamasının en önemli safhası olan suç işlendikten sonraki safha çalışma alanı olan müstakil bir adli kolluk müessesemiz bulunmamaktadır. Adli ve idari kolluk aynı kişilerin yaptığı iştir. Bu nedenle bir uzmanlaşma gerçekleşememiştir. Bu nedenle suçların aydınlatılması suçluların ortaya çıkartılması etkin ve kısa sürede olamamaktadır. Mevcut iş yoğunluğu içerisinde gerçekleşemeyen bu süreç toplumda devlete olan güveni azaltmaktadır. Mutlaka bu süreçte adli kolluğun hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Bu hususlar hepsi birbirinden önemli ve de aciliyet gerektiren hususlardır. Bunların hepsinin bilim ışığında hayata geçirilmesi gerekmektedir. Her zaman söylediğimiz bir husus var. Adalet mülkün temelidir. Duruşma salonlarımızda da yazılı olan bu söz gerçekten çok önemlidir. Zira sizin bozuk olan yollarınız, iyi çalışmayan sağlık sisteminiz bir şekilde düzeltilir ya da sorun olarak dursa da insanlar yaşayabilir. Ancak adaletin sağlanmadığı bir ülkenin akıbeti tarihte yerini almaktır. İşte bu nedenle bu reform önemlidir. Mutlaka yapılmalıdır. Ancak bahsettiğimiz hususların da gözden kaçırılmaması gerekmektedir.
twitter:@CavitTatli